20/03/2018 | Yazar: Aslı Alpar
Psikiyatr Koray Başar LGBTİ çalışanların ayrımcılık yaşamamak için cinsel kimlikleri konusunda tamamen kapalı olmak zorunda kalışını ruh sağlığı bakımından değerlendirdi.
Psikiyatr Koray Başar LGBTİ çalışanların ayrımcılık yaşamamak için cinsel kimlikleri konusunda tamamen kapalı olmak zorunda kalışını ruh sağlığı bakımından değerlendirdi.
İllüstrasyon: Ricardo Bessa
Kaos GL Derneği kamu ve özel sektör çalışanı LGBTİ’lerin durumunu anlamak için her yıl periyodik olarak iki ayrı araştırma yapıyor. Bu araştırmalar ilki 2015 yılında yayınlanan “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu” diğeri ise ilki 2016 yılında açıklanan “Kamu Sektörü Çalışanı LGBTİ’lerin Durumu” raporları için analiz ediliyor.
İki raporun 2017 yılı sonuçları gösteriyor ki, hem kamu hem özel sektör çalışanı LGBTİ’ler ayrımcılık yaşamamak adına cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerini gizli tutuyor. Rakamlara bakacak olursak, 2017 yılı Kamu Sektörü Çalışanı LGBTİ’lerin Durumu Araştırması’nda katılan 80 kişiden 36’sı yani yüzde 45’i, işyerinde cinsel kimliği konusunda “tamamen kapalı oldukları” yanıtını verdi. Benzer şekilde 2017 yılı Özel Sektörü Çalışanı LGBTİ’lerin Durumu Araştırması’nda katılımcıların yüzde 44’ü işyerinde cinsel kimliği konusunda “tamamen kapalı.”
Kişinin varoluşsal özellikleri olan cinsel yönelimin ve cinsiyet kimliğinin gizlenmeye çalışması, kişilerde “kendisi” olamama kaygısını doğuruyor ve bu hali de gündelik hayat, işyeri performansı ve hakların savunulması bakımından olumsuz sonuçlara yol açıyor.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Psikiyatr Doç. Dr. Koray Başar KaosGL.org için her iki raporun ortaya koyduğu bu veriyi ruh sağlığı açısından değerlendirdi. Başar, ayrımcılık yaşama korkusu nedeniyle cinsel kimliğin gizlenmesinin süreğen stres yaratacağına, bu stresi azaltmak için ihtiyaç duyulan dayanışma ortamının da olmaması ile ruhsal bozukluklarda artış olacağına dikkat çekiyor.
“Ayrımcılığa maruz kalma korkusu, aşikâr ayrımcılık kadar tehlikeli”
“Ayrımcılığın etkileri, hele de söz konusu olan cinsiyet kimliğiniz, ifadeniz, cinsel yöneliminiz gibi yaşam boyu taşıdığınız bir özelliğinizle ilgili olduğunda, derinizin altına, çok derinlere işler. Maruz kalmayı kanıksar, bekler, bunu olağan kabul eder hale gelebilirsiniz. Bu en az açık, aşikâr ayrımcılık kadar tehlikeli. Kaos GL Derneği’nin kamu ve özel sektör çalışanı LGBTİ’lerle ilgili raporlarının bulguları çok önemli. Kamu sektöründe halen çalışmakta olanların yarıya yakını haklı olarak yaşadıkları ayrımcılık korkusuyla açık değiller. Kişiler kendi istek, arzu, yetenek ve çabalarını, ayrımcılık görecekleri endişesi ile rafa kaldırmak durumunda kalabiliyorlar.”
“Kişinin gelecek beklentisini kaba bir battaniye gibi örtüyor ayrımcılıkla gelen karamsarlık”
“Kamu sektörüne kıyasla özel sektörde daha düşük bir oran olduğunu görüyoruz tamamen kapalı olma durumunun. Bazıları kamu sektöründe çalışabilmeyi beklemedi bile demek ki. Olabilecekleri işlerde, pozisyonlarda, göz önünde olmakla ilgili endişe duyuyor; hak ettiklerinde de ‘kendileri olmama’ bedelini ödemeleri gerekiyor. Kişinin kendine göre geliştirdiği gelecek beklentisini kaba bir battaniye gibi örtüyor ayrımcılıkla gelen karamsarlık. En kötüsü, insan giderek kendisinin daha azını hak ettiğine, maruz kaldığı muamelenin meşru olduğuna da inanabiliyor, kendini değersiz görebiliyor.”
“Böylesine görünmez olmak, kişinin sosyal çevresine güvenemez hale gelmesine, ‘gün geldiğinde’ yanında olmayacaklarına inanmasına neden olabilir.”
“Böylesine görünmez olmak, kişinin sosyal çevresine güvenemez hale gelmesine neden olabilir”
“Mesleki ve sosyal olarak biriktirdiklerinin böylesine pamuk ipliğine bağlı olduğunu hissetmeleri, kapalı olmaya özen gösterenlerin, her an açığa çıkmakla ilgili gerginlik yaşaması anlamına geliyor, neye gerildiklerini dahi belli edemeden. Yine çalışma bulgularından görüldüğü üzere bu yükü kimse ile paylaşamadan, dayanışamadan. Maalesef istisnai olmayan bazı durumlarda, kendine benzer özellikleri olanların, en yakınlarındakiler tarafından nasıl hoyratça aşağılandığına da şahit oluyor. Kişinin sosyal destek ağı ona zorluklar karşısında önemli bir dayanıklılık sağlar. Böylesine görünmez olmak, kişinin sosyal çevresine güvenemez hale gelmesine, ‘gün geldiğinde’ yanında olmayacaklarına inanmasına neden olabilir. Tüm bu süreğen stres ve destekten yoksun olma hali kişiyi ruhsal zorlanmalar karşısında daha güçsüz kılabilir. Tabii tam tersi de geçerli, açılma ya da kimlikle ilgili zorlukların üstesinden gelmeyi yaşamının başka alanlarında da deneyimleyen kişi, bunlarla başa çıkmak konusunda daha yetkin, daha güçlü hale de gelmiş olabilir. Ama daha dayanıklı olmak, süreğen stresin varlığını ve getirdiği yükü ortadan kaldırmıyor.”
“Kişinin görünmez olmak için onca çabasına rağmen, anlaşıldığını düşünmesi, açık edilmesi veya açık olması, doğrudan kendine yönelik olumsuz davranışlara maruz kalması ister iş yeri, ister okul, her sosyal bağlamda yaralayıcı, incitici olabilir. Böylesi durumlarda koruyucu mekanizmaların geliştirilmiş olmasını kamu sektöründen bekliyor insan. “Kamu Sektörü Çalışanı LGBTİ’lerin Durumu” araştırmasından böyle bir sonuç çıkmamış ne yazık ki…”
“En etkili merhem dayanışma”
“Ayrımcılık, hem beklentisi hem de deneyimi, kişilerde stresle ilişkili ruhsal bozuklukların, kendilerine benzer kişilerden daha çok görülmesine neden olmaktadır. Benzer sorunları olan başkalarıyla, hiç değilse ayrımcı tutum ve uygulamalara karşı çıkabilecek kişilerle dayanışabilmek bu yaraya en etkili merhem diye düşünüyorum. Bunu iş yerinde gerçekleştirmek mümkün değilse bile, kişinin kendi kimlik özellikleriyle ilgili kendi değerlendirmesini güçlendirecek, kendinden utanmamasını, suçlanmamasını, nihayet kendine güvenmesini sağlayacak ilişkiler kişiyi bu zorluklar karşısında daha güçlü kılabiliyor.”
“Kişinin kendiyle ilgili olumlu değerlendirme yapabilmesi ve akranlarıyla etkileşimin, LGBTİ alanında yapılan tüm bilimsel çalışmalarda, Hacettepe Üniversitesinde translarla ilgili bizim yaptıklarımız da dâhil, ayrımcılıkla ilgili ruhsal bozukluklar karşısında dayanıklılığı arttıran, güçlendiren etkileri olduğu gösterilmiştir.”
İlgili haber:
“Kamu çalışanı LGBTİ’lerin yüzde 52’si ayrımcılık yaşamamak için kimliğini gizliyor”
Özel sektör çalışanı LGBTİ’lerin yüzde 65’i ayrımcılığa uğruyor!
“İşyerinde gizlenmek zorunda kalmak apaçık ayrımcılık değil mi?”
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı