10/06/2021 | Yazar: Kaos GL

Boğaziçi Üniversitesi Fotoğrafçılık Kulübü, Ateş Alpar’ın LGBTİ+ Onur Yürüyüşü fotoğraflarından oluşan sergiyi kampüste açıyor.

BÜFOK’tan “Onur” fotoğraf sergisi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Boğaziçi Üniversitesi Fotoğrafçılık Kulübü (BÜFOK), Onur Ayı dolayısıyla kampüste fotoğraf sergisi düzenliyor.

Yarın (11 Haziran) Güney Meydan’da açılacak sergide fotoğrafçı Ateş Alpar’ın geçmiş senelerdeki LGBTİ+ Onur Yürüyüşleri’nden fotoğrafları yer alacak.

bufok-tan-onur-fotograf-sergisi-1

Serginin çağrı metni şöyle:

“LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında fotoğrafçı Ateş Alpar'ın geçmiş senelerdeki Onur Yürüyüşlerinde çektiği fotoğrafları sergiliyor olacağız. Türkiye’de son birkaç yıldır Onur Yürüyüşleri çeşitli gerekçelerle yasaklı olmasına rağmen birçok direniş temasıyla ve etkinliklerle var kalma mücadelesi veriyor. Bu sergi boyunca biber gazının gri bulutlarının arasından inatla ortaya çıkan renkli figürleri, rüzgârın yardımıyla doğaya salınan LGBTİ+ bayraklarını, yasaklara rağmen topuğunu yere sağlam basarak varlığını göstermeye devam eden, “Biz buradayız!” diyen özneleri göreceksiniz.

Cuma günü tüm gün boyunca Üstün Ergüder Meydanı'nda olacağız, sergimizi ziyaret etmeyi unutmayın!”

bufok-tan-onur-fotograf-sergisi-2

Alpar ise sergiyi şöyle anlatıyor:

“LGBTİ+ mücadelesinin önemli bir parçası olan Onur Haftası her yıl Stonewall ayaklanmasının (28 Haziran 1969) yıl dönümüne denk gelen tarih aralığında çeşitli etkinliklerle gerçekleştirilir. Stonewall Inn adlı barda, şiddet ve ayrımcılığa maruz kalan eşcinsellerin kendilerine yönelik dışlayıcı ve denetleyici baskı mekanizmalarına dayanamayıp polisi, o gün o barda hapsetmesi ile başlayan ve o hafta içinde sokaklarda bir direnişe dönüşen bu ayaklanma, dünyanın her yerinde Onur Haftası adıyla anılır.

Stonewall ayaklanmalarıyla beraber cinsellik felsefesi, cinsiyet çalışmaları ve etkinlikler artış göstermiş, ayrımcı uygulamalar ve söylemlere karşın yasaların gözden geçirilmesi gibi bir çok kazanım elde edilmiştir. Kuşkusuz bu kazanımların hiçbiri kolayca elde edilmedi. İktidarların normatif değerleri, temsil kodlarını şekillendirerek üretmesi sonucu baskılayıcı bir işlev görmesiyle lubunlar genel olarak heteronormatif şiddete maruz kalmaya devam etmektedir. Toplumsal hayatta yatay ve dikey olarak gerçekleşen ilişkilenmelerin tümünü dolaşan bir ağ olarak iktidar, meşru görülen kadınlık ve erkeklik kategorilerinin dışındaki her tür cinsel yönelim ve kimliği sapkın olarak kodlamış; lubunları heteroseksist dünyanın onaylanmış şiddetine maruz bırakmaya devam ettirmiştir. Dolayısıyla hem Türkiye’de hem de dünyada lubunlar ya sahte bir kimliği devam ettirmenin gerginliğini duyumsarlar ya da öznelliklerini kazanmış bireyler olarak gündelik yaşamlarının tümünü bir direniş sahası olarak yaşamaya devam ederler.

Türkiye’de son birkaç yıldır Onur Yürüyüşleri çeşitli gerekçelerle ama en temelde politik nedenlerle yasaklı olmasına rağmen bir çok direniş temasıyla ve etkinliklerle var kalma mücadelesi veriyor. Bu fotoğraf sergisi buradan yola çıkarak,  5 yıldır Türkiye’nin farklı kentlerinde düzenlenen Onur Yürüyüşleri’nde çekilen fotoğraflardan oluşuyor. Alanları terk etmeyen, baskıya ve heteronormatif tahakküme karşı konum alan lubunların ve onların destekçilerinin görünür/duyulur olma çabalarının kayıt altına alındığı bu sergi, onların mücadelelerinin bir manzarasını çizmektedir: dans eden bir bedenin estetize hareketi kadar sınır esnetici ve o esnekliğin açtığı imkânlar doğrultusunda ele avuca sığamayacak, tutulamayacak, hapsedilemeyecek kadar queer! Bu yüzden sergi boyunca bibergazının gri bulutlarının arasından inatla ortaya çıkan renkli figürleri, rüzgarın yardımıyla doğaya salınan lgbti bayraklarını, uçuşan bedenleri, yasaklara rağmen topuğunu yere sağlam basarak varlığını göstermeye devam eden, “biz buradayız!” diyen özneleri göreceksiniz.”


Etiketler: kültür sanat
İstihdam