26/04/2024 | Yazar: Suay Yüksel

Queer Akademi Ağı’nın düzenlediği Kuramsal Sohbetler (Theory Talks) etkinliğinin ilki çevrimiçi olarak 25 Nisan Perşembe günü 20.00’da gerçekleşti.

“Türkçede edebiyat dışı queer literatürün nasıl oluşturulduğunu sorunsallaştırmak gerekiyor” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Jasmin Duraner’in konuşmacı olduğu etkinlikte çeviri ve aktivizm bağlamında queer çeviri olarak adlandırılabilecek metinlerin Türkiye'deki kamusal anlatının ve bilimsel anlatının hegemonyasına nasıl direnç gösterip bu anlatıları ters yüz ettiğine odaklanıldı. Ayrıca Duraner, Kaos GL dergisindeki edebiyat dışı queer metinlerin çevirisi, terminolojik tartışmalar ve Kaos Q+ yoluyla yapılan bilgi aktarımı, dolaşımı ve bilgi üretimi sürecinde çevirmenlerin rolüne de dikkat çekti.

Etkinlik Aylime Aslı Demir’in açılış konuşmasıyla başladı. Demir, Queer Akademi Ağı’nı tanıtarak, her ayın son perşembe akşamı Kuramsal Sohbetler etkinliklerinin gerçekleşeceğini belirtti. Demir, Kuramsal Sohbetler’in ortaya çıkış hikayesini şöyle anlattı:

‘’Akademisyenlerle bir araya gelerek isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı ve arzu ettiklerimizi paylaştık. Böylece daha büyük hayalleri ortaya koyduğumuz bu buluşmalar ortaya çıktı. Queer akademik yayınların dil bariyeri, kitap fiyatlarının yüksekliği, bu eserlerin aktivizm içinde paylaşılmamış olması ve yurtdışındaki eserlere erişilememesi gibi problemler de bizi Kuramsal Sohbetler’i organize etmeye yöneltti.”

“Çevirinin de kendi içinde bir direnç ve aktivizm mekanizması olduğunu düşünüyorum”

Açılış konuşması ardından etkinliğin moderasyonu akademisyen Göksenin Abdal tarafından gerçekleşti. Dr. Jasmin Duraner’in “Queer çevirilerle egemen anlatıyı yıkmak ve yeniden inşa etmek” başlıklı doktora tezinin sunumuyla devam eden buluşmada, queer çeviriler yoluyla aktivist çevirmen olarak kavramsallaştırılan gönüllülerin, bu egemen anlatının hegemonyasına nasıl direndikleri ve ters düz ettikleri; bu noktada yeni anlatıları nasıl inşa ettikleri ele alındı. Duraner çalışması hakkında şunları ekledi:

“Doktora çalışmam Kaos Q+ ve Kaos GL üzerineydi, bu yüzden benim için çok değerli bir buluşma. Queer terminolojinin inşasında Kaos GL ve Kaos Q+ dergisinin rolü çok büyük.”

Duraner, aktivist çevirinin ne olduğunu ve bunu nasıl entelektüel aktivizm çerçevesinde incelediğini dinleyicilere aktardı. Duraner, sözlerine şöyle devam etti:

“Çevirinin de kendi içinde bir direnç ve aktivizm mekanizması olduğunu düşünüyorum. Bilgiyi yayarak, kullanarak ve yeni bilgiler üreterek aktivizm mekanizması oluşturuluyor. Bu noktada aktivist çevirmenlerin queer terminoloji yoluyla nasıl alternatif ve kavramsal anlatılar inşa ettiğini ve böylelikle Türkçede edebiyat dışı queer literatürün nasıl oluşturulduğunu sorunsallaştırmak gerekiyor.”

“KAOS Q+ dergisi ile aktivistler yeni bir epistemolojik alan yaratılmasında önemli rol oynadılar”

Duraner, Kaos Q+ dergisindeki çeviri ve telif eserlerin temalarını paylaşarak, queer çevirinin aslında ne olduğunu ve Kaos GL’nin bu konuları tema alarak hegemonyayı ve cis-heteronormatifliği yıkmayı amaçladığını aktardı. Kaos GL tarafından yapılan birçok çeviride terminolojinin ve başlıkların diğer dergi çevirilerinden farklı olduğunu ve bu müdahaleler ile hedeflenen okuyucu kitlesinin ve amacın değiştiğini ayrıca bir karşı anlatı oluşturulduğunu da ekledi. Duraner, böylelikle Kaos GL’nin sunduğu platform sayesinde aslında bir queer literatürün tarih içinde oluşmaya başladığını da sözlerine ekledi. Kaos Q+ dergisinin kuruluş döneminden de bahseden Duraner, şunları söyledi:

“KAOS Q+ dergisi ile aktivistler yeni bir epistemolojik alan yaratılmasında önemli rol oynadılar. Bu alanı daha iyi tanıyabilmek adına doktora tezimde Aylime Aslı Demir ile röportaj yaptım. Kaos Q+ dergisi aracılığıyla queer ve LGBTİ+ tarihine ilişkin yeni kavramlar ve bilgiler Türkiye’nin kültürel ve akademik repertuarında yeni bir kavramsal anlatının oluşmasına katkıda bulundu. Queer çeviri, yeni bilgiler üreten ve geleneksel teorik ve metodolojik araçları çürüten kavramsal bir anlatı haline geldi. Bu noktada queer çeviri ile küresel ve yerel LGBTİ+ tartışmalarına katılım sağlanmasının yolu açıldı. Türkiye bağlamında çeviri ve LGBTİ+ aktivizmi arasındaki bu güçlü ama görünür olmayan bağı görünür kılmaya çalışmak benim temel amacımdı.”

Duraner’in sunumunun ardından katılımcılardan gelen sorular ile queer çeviri ve aktivizm bağlantısı üzerinden yapılan tartışmalar devam etti.

Queer Akademi Ağı neyi hedefliyor?

Türkiye'de ve uluslararası alanda queer teori, LGBTİ+ ve queer çalışmaları disiplinlerinde faaliyet gösteren akademisyenleri bir araya getiren Queer Akademisyen Ağı, okullarda ve akademik ortamlarda yaşanan ayrımcılıkla mücadele etmeyi ve politik atmosferin bu çalışmalara etkilerini anlamayı amaçlayan bir platform sağlıyor. Ağ, çeşitli ontolojik, epistemolojik ve metodolojik yaklaşımları birleştirerek disiplinler arası bir perspektif sunmayı hedefliyor. Bunun yanı sıra, queer teorinin ve cinsellik çalışmaları alanında faaliyet gösteren bilim insanları arasında diyalog ve iş birliği ortamını güçlendirmeyi amaçlıyor ve queer epistemolojilerin ve metodolojilerin akademik dünyada daha geniş bir kabul görmesini sağlayarak bu alanda daha fazla tez ve makale üretilmesine katkıda bulunmayı hedefliyor. Queer Akademisyen Ağı, heteronormativiteye, cinsel ayrımcılığa ve diğer ayrımcı uygulamalara karşı eleştirel bir tutum benimseyerek, bu alanda çalışan akademisyenlerin teorik ve metodolojik gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyor. Ağ, queer düşünceyi disiplinler arası bir çerçevede ele alarak, cinsellik ve cinsiyet konularında kapsamlı bir bakış açısı sunmayı ve toplumsal değişim için farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Bilgi üretim süreçlerini desteklemek, disiplinler arası etkileşimi güçlendirmek ve cinsellik çalışmalarını geniş bir akademik ve aktivist çerçeve içinde ele almak için çeşitli etkinlikler düzenlemeyi planlıyor.


Etiketler: insan hakları, kültür sanat, yaşam
İstihdam