24/02/2016 | Yazar: Kaos GL
Evlilik eşitliğine ilişkin Ahmet Rüstem Ekici’nin de çeyiz konseptli ‘Eşit Miyiz’ çalışmasının yer aldığı ‘Seven’ sergisi Uniq İstanbul’da!
Evlilik eşitliğine ilişkin Ahmet Rüstem Ekici’nin de çeyiz konseptli “Eşit Miyiz” çalışmasının yer aldığı “Seven” sergisi Uniq İstanbul’da!
8. Uluslararası 360 Dereceden Aşk Festivali (LOVE 360) kapsamında “Seven” sergisi 13 Mart’a kadar Uniq İstanbul’da görülebilir.
Uniq İstanbul, LOVE 360 festivali süresince farklı disiplinlerden sanatçılarla izleyiciye yaşamın özünü, aşkı deneyimlemeyi vaat ediyor. İnsan olmanın temel anlamı olarak aşk; ‘seven’lerin; Ahmet Rüstem Ekici, Ahu Akkan, Cansu Tanpolat, Deniz Sağdıç, Sabahat Çıkıntaş, Serdar Yörük ve Zafer Malkoç’un kendi dillerinde yeniden hayat buluyor.
Sergi küratörü Dolunay May ‘Seven’i şöyle anlatıyor:
“Eros ya da Daimon gibi iyi, güzel ve aşkın da bambaşka anlamlara evirildiği günümüzde, insan olma durumunun, çağı ne olursa olsun değişmez esasını koruyabileni çocuklardır. Çocuğun, naiflik olarak karşıladığımız saflığı, yaşamsal süreçten bağımsız olarak sanatçılarda yaşamaya devam eder. Sanatçı, bahsettiğimiz gibi iyiye, güzele yönelen, bu yönelmeyi ‘seven’ olarak aşkta bulan yegane insandır. Tüm farklılaşmalara, kirlenmelere, evrimlere karşın sanatçı, insan olmanın unutulmuş hakikatini hatırlayan, Yunan mitolojisinde erişkinliğe geçişi temsil eden ‘Lethe’ ırmağının suyundan içip, çocukluğunu unutan insana hakikatini hatırlatandır. Bu yıl LOVE 360 festivalinin, yaşlarıyla değil, insan olmanın gerçeğini görebilen ve bunu çalışmalarıyla diğer insanlara deneyimleyen çocuklar olarak sanatçıları merkezine alması bu bakımdan manidar.”
“Eşit Miyiz?”
Sergide Ahmet Rüstem Ekici’nin evlilik eşitliğine ilişkin çalışması “Eşit Miyiz” de yer alıyor. Eşit Miyiz, var oldukları yeryüzünde, madden kendi gibi olanlar ile bir olup, ruhen aynı olmayanların bir aradalığından yola çıkıyor. Çıkış noktasını 1998 yılında “Marriage Equality-Evlilik Eşitliği” LGBT hareketinden alan çalışma varlığını ,kabullenmiş çerçeveler ve sınırlarda yer alarak gösteriyor:
“Var olması gereken statü durumları her zaman kendini var olması gereken yerde mi göstermelidir? Toplumun farklı katmanlarında boy gösterdiğinde nerede ve nasıl konumlanır, görmezden gelmemiz gereken şey çok mu göze batar gibi sorular çevresinde dönen çalışma farklı malzemelerin farklı katmanlarda birbirine referans vermesi ile oluşuyor. Cevabı çoğu zaman net olan “Eşittir, eşitlik, tanımlamalar, soru-cevap ilişkisi” ve bir olguyu bir yere konumlandırma kişiden kişiye değişir mi? Her olgu her zaman bilmemiz gerektiği gibi midir? gibi sorulara aranan cevap malzeme olarak minimal, doku olarak maksimal çizgilerin zıtlığını bir araya getiriyor. Malzemelerin şekillenmesine yardımcı olan kanaviçe, el işlemeleri kısaca çeyiz kavramının ta kendisi.”
Etiketler: kültür sanat
