05/12/2019 | Yazar: Kaos GL
Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 25 Kasım açıklamasını ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, LGBTİ+’ları hedef gösterdiği konuşmasını kınadı.

Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 25 Kasım
açıklamasını ve İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu’nun, LGBTİ+’ları hedef gösterdiği konuşmasını kınayan bir açıklama yayımladı.
Baro açıklamasında “Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 26
Kasım 2019 tarihli basın açıklaması ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ‘LGBT'Lİ’
olarak tabir ettiği LGBTİQ+'ların temel insan haklarını tanımayan açıklama ve
tutumlarını Ankara Barosu LGBTIQ+ Hakları Merkezi olarak kınıyoruz!” dedi.
Kolluk gücünün LGBTİQ+’ların da güvenliğini
korumaları en temel güvenlik hakkı olduğunu hatırlatan Ankara Barosu, “Hiç
kimsenin temel insan hakları ahlaksızlık olarak nitelenemez” diyor.
“Kolluk gücünün LGBTİQ+’ların da güvenliğini korumaları en temel güvenlik
hakkımızdır”
Ankara Barosu’nun açıklamasının tam
metni şöyle:
“25 Kasım Kadına Yönelik Siddete Karşı Uluslararası
Mücadele Günü’nde yapılan barışçıl toplantı ve gösterilere yine şiddetle
müdahale eden kolluk gücünün bu şiddeti açıklamak için ‘Biz, LGBTİ"ye müdahale
ettik’ mealindeki 26 Kasım 2019 tarihli basın açıklamasını ve İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu'nun akabinde yaptığı ve iç güvenliğimize, toplumsal barışımıza;
kentlerimizde, köylerimizde ve mahallelerimizde hakça beraber yaşamak
idealimize karşı açıklamasını üzüntü ve esefle okuduk.
“’Kutlamaların’ ‘normal’ sona erdiğini açıklayan
Emniyet Genel Müdürlüğü, açıklamasında LGBTIQ+'ları kriminalize etmekten geri
durmamış, bu açıklamasıyla kadınlar ve temel hakları ile LGBTİQ+'lar ve temel
hakları arasında ayrımcılık yapmış; LGBTİQ+'ları suçlu bir grupmuş gibi
göstermeye çalışmıştır.
“İfade şu şekildedir: ‘Mevcut polis barikatının üstüne
gelerek içlerinde marjinal grupların ve LGBTİ'nin de yer aldığı 50 kişilik
grubun dağılmaları yönünde ikazda bulunulmuştur.’
“Emniyet Genel Müdürlüğü'nün basın açıklamasının
ardından yaptığı açıklamasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ‘Bu milletin
ahlakını başkalaştırmak isteyen 50 LGBT'li polise saldırdı. Polis hafifçe gaz
sıktı’ biçiminde konuşmuş ve tıpkı kadınlar gibi temel hak ve özgürlüklerinden
yararlanmak isteyen LGBTİQ+'ları yine ‘toplumun ahlakını başkalaştırmak istemek’le
suçlamıştır.
“Unutulmamalıdır ki dünyada ve Türkiye'de kadınlar
da tarihin artık çöpe atılmış sayfalarında bugün LGBTİQ+'ların yaşadıklarına
benzer baskıları yaşamışlar, yaşamak isteyen, toplumsal hayata kadın olarak
katılmak isteyen, eğitim görmek isteyen, her türlü haklarından kadın onuru içinde
yararlanmak isteyen kadınlar salt ‘kadın kimliğine’ dayalı olarak ‘ahlaksız’
olarak yaftalayabilmiştir. Benzer bir mücadelenin kilometre taşlarını bu tür
insanlık dışı etiketlere rağmen ardında bırakan LGBTIQ+ Hareketi, baskılardan
yılmayacak, kazanımlarını elde edecektir. Kaybedecekleri savaşları vermeye
çalışanlar bilmelidirler ki insanlık tarihi ve ahlak bizim tarafımızdadır!
“Her yıl ülkemizde onlarca homofobik ve transfobik
cinayet işlenmektedir. Şiddet, ayrımcılık yaygın olabilmektedir. Eğer
LGBTİQ+ların hayat haklarını inkâr etmiyorsa bile, bu hayatları çekilmez kılan
on binlerce nefret suçu işlenmektedir. Buna rağmen Türkiye'mizde yurttaşlar ve
bireyler en üst siyasal ve yönetsel kademelerce neredeyse zorla ‘nefret ve kin
duyguları edinmeye’ itilmekte, aslen taşımadıkları düşmanlıkları taşısınlar,
insanlara saldırsınlar diye özel bir çaba gösterilmektedir.
“Bilinmelidir ki herkes kendini ahlaki bir özne
olarak birlikte ve barış içinde var olmak üzere inşa edecektir. Hiç kimsenin
temel insan hakları ahlaksızlık olarak nitelenemez! Vurgulanmalıdır ki barışçıl
toplanma haklarından yararlanmak isteyen LGBTİQ+lar aynı zamanda kolluk
gücünün, İçişleri Bakanının işi olan bir faaliyette de bulunmaktadırlar:
Nefreti ve şiddeti lanetleyerek toplumsal barışa ve iç güvenliğe katkıda
bulunmakta ve yurttaş ve bireyler arasında saygıyı arttırarak cinayet, şiddet
ve ayrımcılıkların önüne geçmek istemektedirler. Kolluk gücünün LGBTİQ+’ların
da güvenliğini korumaları en temel güvenlik hakkımızdır. Bu hakkı açıkça talep
ediyoruz! Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.”
Etiketler: insan hakları, kent hakkı