10/09/2008 | Yazar: Kaos GL

HIV/AIDS nedir? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

kaosgl.org’da bundan sonra düzenli bölümlerimizden biri de Sağlık köşesi olacak. Sağlıkla ilgili merak ettiklerinizi, kafanıza takılanları her Çarşamba bu köşede bulacaksınız. İlk olarak HIV/AIDS ile açmak istedik sağlık köşemizi. HIV konusunda soru işaretleri çok fazla genel anlamda. Sadece 1 Aralık’larda hatırlanan bir konu olmaktan çıkartmak için HIV ile ilgili doğru bilgileri vermek istedik.

HIV Nedir?
Human Immunodeficieny Virus (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) kelimelerinin baş harfleri ile adlandırılmış HIV, bağışıklık sisteminin içine yerleşerek, bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür.

HIV Pozitiflik Nedir?

Kanında HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) bulunan kişilere HIV pozitif veya HIV ile yaşayan kişi denir. Bu kişiler aynı zamanda kanında antikor bulunan seropozitif (Anti-HIV testi=ELISA testi pozitif) kişilerdir.

AIDS Nedir?
AIDS (Acquired Immune Deficiency Syndrome) HIV tarafından oluşturulan, Türkçe’de ‘Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu’ olarak adlandırılan bir hastalıklar bütünüdür. Tedavi olanaklarından yararlanılmadığı durumlarda zamanla zayıflayıp savunmasız hale gelen her HIV taşıyıcısı aynı zamanda AIDS gelişimi de görülmüş kişi demek değildir. AIDS, taşıyıcı bir kimsenin HIV nedeniyle ciddi enfeksiyonlardan birini geliştirmiş ya da kan testleriyle ölçülebilen bağışıklık sistemi hücrelerinin virüs tarafından yüksek düzeyde tahrip edilmiş olmasıyla tanımlanabilir.

Anti-HIV Testi Nedir? Ne Zaman Yapılır? Nerelerde Yaptırılabilir?


HIV’in tanısı ELISA yöntemiyle yapılan kan testleriyle olur. ELISA hastanın kanında, HIV’e karşı gelişmiş olan koruyucu maddeleri (antikorları veya antijenleri) saptamak amacıyla yapılır. Bu antikor veya antijenler, virüs vücuda girer girmez oluşmaz. İlk enfekte olduğunuzda virüsle savaşmak için vücut antikor/antijen üretmeye başlar ve testler bunları ararlar.

Antikor ve antijenlerin testlerle saptanabilir düzeye ulaşması, her kişide farklı zamanlarda gerçekleşir. Bu zamana ‘pencere dönemi’ veya ‘Kuluçka Dönemi’ denir. Pencere Dönemi denilen süreç vücudun virüsle karşılaştıktan sonra antikor veya antijen oluşturması için geçen süredir.

* Anti –HIV testi için:

Kanda antikora bakılır.

Şüpheli davranışınızdan 3 ay sonra test yaptırmak gerekir.

Kesin sonuç verir

* p24 testi için:

Kanda antijene bakılır.

Şüpheli davranışınızdan 2,5 hafta sonra test yaptırmak gerekir.

Kesin sonuç verir.

Diğerine nazaran biraz daha maliyetlidir.

Yalancı pozitiflik olabilir. Bu nedenle testi 2 kere (+) pozitif gelen kişiye Western Blood (doğrulama testi) yapılır. Kesin sonuç Western Blood testinde doğrulanır.

Testleri öncesinde ve sonrasında MUTLAKA danışman hekim yardımı alarak yaptırmalısınız.

Testler ve Sağlık Güvencesi

Tüm devlet ve üniversite hastanelerinde test yaptırılabilir. Pek çok özel hastanede ve laboratuvarda da ELISA yöntemi ile test yaptırılıyor. Testinizi hiçbir kimlik bilgisi vermeden yaptırabilirsiniz. Kanunen kimlik bilgisi vermek zorunlu değildir.

ART (HIV’in baskılanmasında kullanılan ilaç tedavisi) ve genel testler devlet sağlık güvencesi kapsamındadır. Kişinin sağlık güvencesi yoksa yeşil kart çıkartılabilinir.

Danışmanlık Hizmeti Nedir?
HIV bulaşması, AIDS tablosu, hastalıktan korunma, test yaptırma, hastaların bakım ve tedavisi hakkındaki bilgileri, kişiler yüz yüze ya da telefonla başvurarak, danışmanlardan öğrenebilirler. Danışmanlık hizmeti, test yaptırmadan önce ve sonra mutlaka alınmalıdır.

HIV in Tedavisi Var mıdır?

HIV’i vücuttan tamamen atacak henüz bir ilaç bulunmamaktadır. Ancak HIV/AIDS in tedavisinde olumlu gelişmeler vardır. Günümüze kadar bulunan ilaçlardan farklı etki mekanizmalarında olanların ikisinin ya da üçünün birlikte kullanımıyla HIV pozitif kişiler kaliteli ve normal bir yaşam sürebilmektedirler. Tedavi doktor kontrolünde ve kesintisiz olarak yaşam boyu sürdürülmelidir. Bu ilaçlar çok pahalıdır.
AIDS in Belirtileri
HIV bulaştıktan sonra, AIDS hastalığı belirtileri kişinin yaşam koşullarına ve vücut direncine göre, 2-13 yıl, hatta bazen daha uzun bir süre sonra ortaya çıkar. HIV bulaştığı vücutta çeşitli hücrelere, özellikle CD4T kan hücrelerine yerleşerek çoğalır. Zarar gören CD4T hücreleri giderek azalır ve bunun sonucu olarak vücudun bağışıklık sistemi yıkıma uğrar. Vücut direnci zayıflayan hastada, normalde zararsız olan, hafif geçen ya da ender rastlanan bazı hastalıklar belirir. Ayrıca lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride tekrarlanan uçuk, pamukcuk, yara ve lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük, tüberküloz, akciğer hastalıkları gibi belirtiler ortaya çıkar. Kişide bu belirtilerin ancak birkaç tanesinin bir arada bulunması durumunda AIDS düşünülebilir. Kaposi sarkomu ve bazı lenfomalarda, HIV infeksiyonunu düşündüren önemli belirtilerdendir. Kesin tanı için anti-HIV testi yapılır.

Bulaşı ve Korunma Yolları



HIV bulaşıcılığı üst düzeyde olan bir virüs olmamasına rağmen, mutlaka korunulması gereken bir virüstür. HIV doğası gereği tek başına yaşamını idame edemeyen bu nedenle mutlaka konak ihtiyacı olan bir virüstür. Virüs açık hava şartlarında uzun süreli canlı kalmamakla birlikte oksijenle temasta kısa sürede ölmektedir. Standart sterilizasyon uygulamaları virüse karşı korunmada yeterlidir. Virüsün bulaş yolu temelde vücut sıvılarının iletilmesi olarak özetlenebilir. Bu nedenle kan gibi, meni gibi virüsün daha yoğun olduğu vücut sıvılarının virüsün iletiminde yeri büyüktür. Ancak tükürük gibi, ter gibi, göz yaşı gibi ve idrar gibi vücut sıvıları virüs taşımamaktadır. Bu nedenle öpüşmekle, tokalaşmakla, ortak duş-banyo alanlarını ve tuvaletleri kullanmakla bulaşmaz. HIV’in üç büyük bulaşı yolu bulunmaktadır, bunlar :

Korunmasız cinsel ilişki

Kan alışverişi

Anneden bebeğe vücut sıvıları ve anne sütü ile.

KORUNMA

1. Cinsel yolla HIV bulaşmasından korunma:

Cinsel ilişki yoluyla HIV bulaşması cinsel sıvıların cinsel organlara, anüse ağıza ya da açık yaralara teması ile olur. Cinsel yolla HIV bulaşmasından korunmanın en kesin yolu cinsel ilişkiye girmemektir. Ancak bu, pratikte uygulanması güç hatta imkansız bir yöntemdir. Cinsel etkinlik başladığında HIV riskini azaltmak için alınması gereken önlemler şöyle sıralanabilir:

Cinsel etkinliğin başlama yaşı olabildiğince geciktirilmelidir. Gençler, HIV ve diğer CYBH’ye daha duyarlıdır ve hastalık bulaşma riski, yaşam boyu edinilen eş sayısı ile doğru orantılı olarak artar.

Enfekte olmadığı bilinen bir eş ile benimsenecek tek eşli yaşam biçimi, korunmada önerilen bir önlem olmakla birlikte, çok güvenilir bir yol değildir. Siz tek eşli olabilirsiniz ama eşinizin tek eşli olduğundan emin olamayabilirsiniz.

Kondom (Kaput, kılıf, prezervatif) kullanmak, cinsel etkinlik gösteren kişilerin HIV’den korunmasında halen en güvenilir yöntemdir. Ülkemizde, hem erkekler hem de kadınlar için kondom mevcuttur. Cinsel ilişkinin her çeşidinde (vajinal, anal, oral), her ilişkide kondom kullanıldığı taktirde ve doğru kullanılması halinde koruyuculuğu %100’e yaklaşmaktadır. Kondomla birlikte sperm öldürücü krem ve kayganlaştırıcı kullanılması da tavsiye edilmektedir. Güneş ışığından uzak, ezilip bükülmeden saklanmış kondomun son kullanma tarihi geçmemiş olmalıdır. Paket açılırken kesici delici alet kullanmamalı, elle açılmalıdır. Takılışında ise ereksiyon halindeki penise açmadan ve tepesindeki havayı tutup çıkarak konur ve rulo açılarak penise kondom geçirilir. Kondomlar tek kullanımlıktır. İlişki sonrası ağzı düğümlenerek atılmalıdır.

HIV bulaşma riskinin fazla olduğu anal (makattan) ilişkiye girilecekse mutlaka kondom ve kayganlığı arttırıcı su bazlı kremler kullanılmalıdır.

2. Kan yoluyla HIV bulaşmasından korunma:

Test edilmemiş kan nakline izin verilmemelidir. HIV bulaşmasının neredeyse %100 kaçınılmaz olduğu tek durum enfekte kanların başka kişilere nakledilmesidir. Türkiye de 1985 yılından beri tüm nakledilmesi gereken kanların test edilmesi yasal zorunluluktur.

Şırınga, iğne, diş hekimliği ve dövme aletleri, akupunktur ve kulak delme iğneleri gibi kesici ve delici aletler kullanıldıktan sonra yeniden kullanılmadan önce mutlaka dezenfekte edilmelidir veya tek kullanımlık materyaller tercih edilmelidir.

Damariçi uyuşturucu madde bağımlıları yine şırınga paylaşımı nedeniyle risk altındadırlar. Madde etkisinde bulunan bağımlı kendisini ve çevresindeki insanları koruyamamaktadırlar. Bu nedenle madde kullanımı HIV yayılımında son derece önemli bir yere sahiptir.

3. Anneden bebeğine bulaşmadan korunma:

HIV taşıyan anne adayları hamileliklerinde alacakları antiretroviral ilaçlar yoluyla bebeklerine virüs geçişini %1’lere kadar indirebilmektedirler. Ayrıca doğum sonrasında da emzirme yoluyla bulaşın önlenmesi için annenin bebeğini emzirmek yerine mama yoluyla beslemesi önerilmektedir. Afrika’da anneden bebeğe bulaşı oranı son derece yüksektir. Açlık nedeniyle anneler bebeklerini kendi sütleriyle beslemektedirler bu da yayılımı arttırmaktadır.

Merak ettikleriniz, sorularınız için [[danisma@kaosgl.org]] adresine yazabilirsiniz.

İlgili linkler:

http://www.kaosgl.org/taxonomy_menu/18/111

http://www.kaosgl.org/taxonomy_menu/4/9

http://www.pozitifyasam.org


Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam