05/02/2021 | Yazar: Damla Umut Uzun
“Türkiye’yi ayrımcılık yapılmaksızın LGBTİ+ topluluğunun temel haklarına saygı göstermeye, bu hakları garanti etmeye, korumaya ve uygulamaya çağırıyoruz.”
Avrupa'nın önde gelen LGBTİ+ hakları çatı örgütü ILGA-Avrupa, geçtiğimiz hafta Türkiye hükümetinin LGBTİ+ kişilere yönelik sistematik saldırılarını ve hakaretlerini artırmasına karşı alarma geçti. ILGA, ülkenin anayasasında da belirtildiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tüm azınlıkların temel haklarını ayrımcılık yapılmaksızın garanti altına almaya çağırıyor.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Geçtiğimiz hafta Türkiye’de, hem hükümet hem de hükümet yanlısı medya organları LGBTI+ kişileri “rezalet”, “kirli” ve “sapkın” olarak nitelendirdi ve bu sosyal medyada bir nefret dalgasına yol açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Şubat Pazartesi ve 3 Şubat Çarşamba günleri video konferanslar düzenledi. Konferanslar sırasında destekçilerini överken LGBT kişileri kınadı: “Gençliğimizi LGBT gençliği değil, tarihten gelen bu milletin o şanlı tarihindeki gençlik olarak geleceğe taşıyacağız.”
2 Şubat’ta, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu LGBT kişilere Twitter üzerinden “sapkın” dedi. Sosyal medya platformu, tweet'i "nefret dolu davranışa karşı kurallarını ihlal ettiği” şeklinde işaretledi.
Bu yeni kampanya, Türkiye'deki üst düzey dini ve siyasi kurumların temsilcilerinin yanı sıra insan hakları savunucularına ve sivil toplum kuruluşlarına saldıran eylemler ve yasalar tarafından LGBTİ+ topluluğuna karşı artan nefret söylemi bağlamında gerçekleşiyor.
Özgürlüğü Engelleme
Hükümetin LGBTİ+ karşıtı söylemindeki artış, 1 Ocak 2021'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üniversitenin yeni Rektörü Melih Bulu'yu atanmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlilerinin ve öğrencilerin durumu protesto etmesiyle ortaya çıktı. Melih Bulu'nun atanması protesto ediliyor çünkü Bulu, hükümetin Türkiye'deki akademik özgürlüğe yönelik baskısını daha da genişleten, üniversite dışından atanan ilk rektör.
Yeni Rektör, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar partisinin uzun süredir müttefiki olup yıllarca partide farklı görevlerde bulundu. Bulu ayrıca, Erdoğan hükümetinin LGBTİ+ karşıtı açıklamalarını da destekledi. Boğaziçi Üniversitesi profesörleri ve öğrenciler, üniversitede akademik özgürlüğün, ifade özgürlüğünün, toplanma özgürlüğünün ve örgütlenme özgürlüğünün geleceği konusunda endişeli.
Covid-19’u LGBTİ kişileri karalama için kullanma
Türkiye LGBTİ+ hareketinin 2015 yılından bu yana Türk makamlarının elinde yaşadığı sistematik saldırı ve yasakların yanı sıra hükümet, 2020 yılında COVID-19 krizini LGBTİ+ kişileri karalama ve iftira fırsatı olarak değerlendirdi. Geçen yıl nisan ayında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, eşcinselliği bir hastalıkla eşleştirdi; LGBTİ+ ve HIV ile yaşayan kişileri hedef alarak, “Yılda yüz binlerce insan gayrimeşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor” dedi ve lezbiyen ve geyleri Covid-19’un sebebi olmakla suçladı. Açıklaması, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dahil olduğu önde gelen devlet isimleri tarafından kısa sürede desteklendi.
ILGA-Europe Direktörü Evelyne Paradis'e göre: “Türk hükümeti, herkesi nefret suçuna ve ayrımcılığa karşı korumakla yükümlüdür ve nefret suçlarını teşvik edecek ve LGBTİ+ kişiler dahil herhangi bir azınlık grubunu hedef alabilecek herhangi bir açıklamanın parçası olmamalıdır.
“Birleşmiş Milletler'in kurucu bir üyesi olarak Türkiye'nin, insanlık ailesinin tüm üyelerinin doğuştan gelen onurunu ve eşit ve vazgeçilemez haklarını koruma sözü verdiğini hatırlıyoruz. Buna ek olarak, bir Avrupa Konseyi Üyesi Devlet olarak ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini onaylamış bir ülke olarak Türkiye, insan haklarının ayrımcı bir şekilde uygulanmasını yasaklayan Avrupa insan hakları hukukunu desteklemelidir.”
Paradis, "Anayasa ve eşitlik maddesinde yer aldığı; insan hakları sözleşmeleri ve organları tarafından garanti altına alındığı şekilde, Türkiye’yi ayrımcılık yapılmaksızın LGBTİ+ topluluğunun temel haklarına saygı göstermeye, bu hakları garanti etmeye, korumaya ve uygulamaya çağırıyoruz."
TIKLAYIN - Boğaziçi’nde hedef gösterme, soruşturma ve LGBTİ+’lara karşı nefret kampanyası
TIKLAYIN - Boğaziçi’nde polis saldırdı, yüzden fazla gözaltı: #AşağıBakmayacağız
TIKLAYIN - İstanbul Valiliği’nden ayrımcı Boğaziçi açıklaması
TIKLAYIN - Melih Bulu, Boğaziçi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nü kapattı!
TIKLAYIN - ABD Dışişleri Bakanlığı: “LGBTQİ karşıtı söylemleri kınıyoruz”
TIKLAYIN - AB: LGBTİ’lere nefret söylemi ve bir LGBTİ oluşumunun kapatılması kabul edilemez
Etiketler: insan hakları, yaşam, nefret suçları, dünyadan