03/11/2021 | Yazar: Kaos GL

Haklarımı ihlal eden iki kişiye kendimi dinletmenin zevki içerisinde, gelecekteki interseksler için daha iyi bir dünya kurabileceğimizi hayal ederek muayenehaneden çıktım.

İnter Hikayeler: Bulutların Arasından Açan Güneş Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İnterseks aktivistler Türkiye’de interseks hareketine bir yol haritası çıkarmak adına, 9-12 Eylül 2021 tarihlerinde Ayvalık’ta buluştu. 17 Mayıs Derneği ve İnter Dayanışma'nın örgütlediği kampta interseks aktivistler, Yıldız Tar'la birlikte hikayelerini yazdı. 26 Ekim İnterseks Farkındalık Günü ile 8 Kasım İnterseks Dayanışma Günü'nü birleştirdiğimiz kampanyamız kapsamında o hikayeleri sizlerle paylaşıyoruz.

İkinci hikaye Yasemin Bahar’dan geliyor:

İki katlı kırmızı otobüsün merdivenlerinden çıkarken, en önde boş yer olup olmadığını görmeye çalışıyordum. En öndeki o büyük camdan dışarıyı izlemek, İngiltere’yi tanımak için güzel bir fırsattı. Benim için bir hâlâ bir gizem olan bu ülkede, her otobüse bindiğimde üst kata çıkıp o koltuklara bakardım. Ama o gün o manzaraya ayrı bir ihtiyacım vardı. Dışarıya odaklanmak, kafamdaki kara bulutların dağılmasına yardımcı olacaktı. Gerçekten de öyle oldu.

Annemle en öne kurulduk, ayaklarımızı uzattık ve gördüğümüz târihi binaları birbirimize gösterdik. Kısacık da olsa huzurlu bir an yaşadık. Ancak bizimki turistik bir gezi değildi. İstenmeyen bu İngiltere gezisi, annemin yıllar önce istenmeyen bir karar vermesiyle başlamıştı.

Otobüsten inip muayenehaneye vardığımızda, gözüme girişteki zarflar çarptı. Mavi kırmızı çizgilerle çerçeveli zarflar, benim için çok tanıdıktı. Dört yıl önce annemin çekmecesinde bu zarfları bulduğumda hayatımın tepe taklak olmasını nasıl unutabilirdim ki? O zarfların içinde, 2 yaşındaki bedenime yapılan müdahale belgeleniyordu. O zarfların içinde, aslında benim bir kız çocuğu olarak doğmadığım, ama toplumun konforu için daha ufacıkken neşter altına yatırılarak “normalleştirildiğim”, annemin de buna onay verdiği yazıyordu. Geçen dört yılımın her günü o zarfı düşünerek geçmişti.

Cinsiyetlerin de -çoğu şey gibi- ikiye ayrılamayacağını bana kimse söylememişti. Farklı olmanın bir “ucubelik” olmadığını (en azından biz ucube olmak istemediğimiz sürece) bana kimse söylememişti. Annelerin ve doktorların her zaman öğrenmeye devam edebileceğini bana kimse söylememişti. Ama ben artık bunları öğrenmiştim. Toplumun bunu benden gizlemesi o çizgili zarfı gördüğüm andan itibaren mümkün değildi.

Bir süre bekleme odasında volta attıktan sonra karşımıza 16 sene önce neşterimi tutan o doktor belirdi. Hem anneme hem de kendisine o zarftan öğrendiklerimi anlattım. Ve artık gerekli ve acil olmayan müdahalelerin durması gerektiğini, insanlara beden bütünlüğü ve kendi kararını tayin haklarının geri verilmesi gerektiğini anlattım. Haklarımı ihlal eden iki kişiye kendimi dinletmenin zevki içerisinde, gelecekteki interseksler için daha iyi bir dünya kurabileceğimizi hayal ederek muayenehaneden çıktım. Kafamı yukarı kaldırdım ve bulutların arasından açan güneşe baktım.


Etiketler: kültür sanat, yaşam
İstihdam