01/02/2024 | Yazar: Kaos GL
LGBTQ+ Iraklı Kürtler, 2022'de trans kadın Doski Azad'ın öldürülmesi de dahil olmak üzere nefret suçlarının cezasız kalması nedeniyle korku içinde yaşadıklarını söylüyor.
Gazeteci Winthrop Rodgers’in Openly için hazırladığı haber KaosGL.org çevirisiyle Türkçe’de:
Doski Azad, Irak’ta trans bir kadın olarak açıkça yaşamaya cesaret etti, ancak iki yıl önce öldürülmesi; bölgenin nispeten bir sığınak olması itibarını yerle bir etti.
Bugün katili hâlâ serbest ve Kuzey Irak'ın dağlık, yarı özerk bölgesindeki LGBTQ+’lar, saldırıların cezasız kalması ve hak savunucularının sansürlenmesi nedeniyle davanın, yaygın cezasızlığın altını çizdiğini söylüyor.
Openly'ye konuşan bir LGBTQ+ Iraklı Kürt erkek, sadece Muhammed olarak kimliğinin açıklanmasını talep ederek, "Ne zaman böyle bir şey olsa, bu yüzünüze bir tokat gibi çarpıyor. Sizi gerçekliğe geri getiriyor ve sizi çok düşmanca olan bu gerçekliğe mecbur bırakıyor” dedi.
Yarı özerk bölge, göreceli olarak barışın tadını çıkarırken ve Batı destekli hükümeti Orta Doğu'nun diğer yerlerine göre daha liberal olarak algılanırken Kürt toplumu, özellikle kırsal bölgelerde hâlâ son derece muhafazakâr.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi, bölgeyi dini ve etnik grupların barış içinde bir arada yaşadığı bir ada olarak sunuyor ancak LGBTQ+ hakları savunucuları, yetkililerin Azad cinayetini ele alış şeklinin 5 milyonluk bölgedeki gey, biseksüel ve translara yönelik sert gerçekliğe ışık tuttuğunu söylüyor.
Uluslararası Af Örgütü'nün Irak araştırmacısı Razaw Salihy, "İlerleme eksikliği, adaletin bir öncelik olmadığına dair açık bir sinyal gönderiyor" dedi.
Salihy, "LGBTİ mağdurlar veya şiddetli saldırılardan sağ kurtulanların Kürdistan Bölgesi veya Irak'taki kolluk kuvvetleri tarafından empatiyle karşılanması pek mümkün olmadığından bu durum şok edici değil" dedi.
‘Namus cinayeti’
Azad'ın feci şekilde dövülmüş ve parçalanmış cesedi, 28 Ocak 2022'de ortadan kaybolmasından üç gün sonra, Irak Kürdistanı'nın kuzeybatısındaki küçük Babokhky köyünün yakınında atılmış halde bulundu.
Arkadaşları, Azad'ın yakınlardaki Duhok kentinde bir güzellik salonunda çalıştığını ve korkudan ailesiyle temas kurmaktan kaçındığını söyledi. Bir arkadaşı, Azad'ı kamusal alanda kadın olarak yaşaması konusunda uyardığını, Kürdistan'da bunu yapabilen az sayıda kişiden biri olduğunu şu sözlerle ifade etti:
"Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyor musun?" diye sordum. "'Yanlış bir şey yapmıyorum. Bu benim hayatım'" diye yanıtladı.
Kürt yetkililer, Azad'ın kardeşi Chakdar Azad'ın yakın zamanda Avrupa'dan Kürdistan'a döndüğünü ve davanın baş şüphelisi olduğunu söyledi. Medya, bunun ailenin adını korumak için gerçekleştirilen sözde bir "namus cinayeti" olduğunu söyledi.
Ancak Kürt yetkililer, ceset bulunduğunda Chakdar Azad'ın çoktan ülkeden kaçtığını söyledi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Interpol'e başvurduğunu ancak Chakdar Azad’ın bulunamadığını söyledi.
Hükümetin insan hakları portföyünü yöneten KBY Uluslararası Savunuculuk Koordinatörü Dindar Zebari, davayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü söyledi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi İçişleri Bakanlığı yetkilisi ise yorum yapmaktan kaçındı.
Muhafazakâr geri adım
Irak'ta eşcinsel seks yasa dışı değil, ancak "edepsiz eylemleri" yasaklayan yasalar LGBTQ+’ları hedef almak için kullanılıyor.
Geçtiğimiz iki yılda dindar muhafazakârlar, Bağdat parlamentosundan geçen bir yasa tasarısında eşcinsel ilişkilerin açıkça yasaklanması için baskı yaptı.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi, genellikle merkezi hükümetin çıkardığı yasaları göz ardı ediyor ancak bunlar LGBTQ+ topluluğunu hedef alan muhafazakâr bir geri adımın işaretleri.
Geçen yıl bir bölge mahkemesi, bir milletvekilinin örgütü, eşcinselliği teşvik etmekle suçlayan bir dava açmasının ardından Rasan İnsan Hakları Grubu’nu kapatmıştı. 2022'de küçük bir İslamcı parti de eşcinsel seksi suç sayan bir yasa tasarısını Kürt parlamentosuna sundu. Partiler arası önemli desteğe rağmen tasarı kabul edilmedi.
Gözlerden saklanmak
Irak Kürdistanı'ndaki LGBTQ+ topluluğunun üyeleri, Azad'ın öldürülmesinden bu yana geçen iki yılda bu tür olayların kişisel güvenliklerine dair kaygıları arttırdığını söyledi.
Openly'ye konuşan LGBTQ+'ların tamamı, şiddet içeren saldırılara maruz kaldıklarını ve bunları polise bildirmekten korktuklarını söyledi.
Diğerleri izolasyon duygularıyla mücadele ettiklerini söyledi. Karla kaplı dağlarla çevrili köyü işaret eden, kendisini ne erkek ne de kadın olarak tanımlayan bir kişi, "Burada bu konu hakkında konuştuğum kimse yok" dedi.
İsmini vermek istemeyen kişi, "Çoğu zaman evde kalıyorum. Ailem hiçbir şey bilmiyor" dedi.
Muhammed ise ailelerine ve komşularına açılmaktan çok korkan bölgedeki birçok LGBTQ+’nın bunun yerine çevrimiçi topluluklar aradığını söyledi:
"Topluluğun gizlenmesi gerekiyordu. Kapalı kapılar ardında ya da çevrimiçi olması gerekiyordu, ancak Kürdistan Bölgesi'nde, Irak'ta ve bölge genelinde de bir topluluk duygusunu geliştirmeyi başardık. Onlar artık benim seçtiğim ailem."
Tıklayın-“AKP-MHP iktidarının katlettiği trans arkadaşlarımızın hesabını sormak için buradayız”
Tıklayın-“Deniz’in ölümü önlenebilirdi”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, dünyadan