07/05/2021 | Yazar: Kaos GL

İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıktan sonra gözaltına alınan 4 İranlı mülteci bir ayı aşkın süredir Aydın Geri Gönderme Merkezi’nde tutuluyor ve durumları ağırlaşıyor.

İranlı mülteciler geri gönderme merkezinde IŞİD sempatizanlarıyla aynı koğuşta tutuluyor! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları gerekçesiyle Aydın Geri Gönderme Merkezi’nde gözetim altında tutulan İranlı mültecilere ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a soru önergesi verdi.

Gözaltına alınırken işkence gören ve bir ayı aşkın süredir Aydın Geri Gönderme Merkezi’nde idari gözetim altında tutulan İranlı mültecilerin koşullarının her geçen gün daha çok ağırlaştığını, koğuşların kalabalıklaştığını, sağlık problemleri yaşadıklarını ancak hastaneye sevk edilmediklerini belirten Gülüm, ayrıca iki mültecinin IŞİD sempatizanlarıyla aynı koğuşlarda tutulduklarını ve bu durumdan endişe duyduklarını bildirdi.

‘Geri göndermeme’ ilkesini hatırlatan Gülüm, “Muhtaç, kadınlara yönelik şiddet mağdurlarının hayatlarının risk altında olabileceği veya işkenceye veya insanlık dışı muameleye ve cezalandırmaya maruz kalabilecekleri hiçbir ülkeye hiçbir durum altında iade edilmeyecekleri güvence altına alınmıştır” diyerek şu soruları yöneltti:

*Aydın Geri Gönderme Merkezi’nde idari gözetim altında tutulan İranlı 4 mültecin ağır koşullarda kalmaya zorlandıkları doğru mudur? Sağlık koşulları kötüleşen mülteciler niçin hastaneye sevk edilmemektedir?

*İranlı mültecilerden Esmaeil Fattahi ve Mohammad Poukrakbari Kermani’nin  IŞİD sempatizanlarıyla aynı koğuşlarda tutuldukları doğru mudur?

*Türkiye’nin tarafı olduğu Cenevre Sözleşmesi ve Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na göre geri gönderme yasağına tabi bulunan İranlı mülteciler hakkında sınır dışı kararı verilmesi hukuka aykırı değil midir?

*Yürürlükte bulunan İstanbul Sözleşmesi’nin 61. Maddesi gereğince işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kalma ihtimali bulunan mültecilerin geri gönderilmesi yasaktır. Sözleşmeyi ihlal eden kararlar hukuka ve kanuna aykırı değil midir?

Ne olmuştu?

Denizli’de 20 Mart’ta Çınar Meydanı’nda İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin yapılan basın açıklamasına katılan mülteciler gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi olarak “basın açıklamasına katılmaları” ve “pankart tutmaları” gösterildi.

Denizli’de İstanbul Sözleşmesi protestosuna katıldıkları gerekçesiyle dört İranlı mülteci hakkında sınırdışı kararı verildi.

Denizli’de 20 Mart’ta Çınar Meydanı’nda İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin yapılan basın açıklamasına katılan mülteciler gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi olarak “basın açıklamasına katılmaları” ve “pankart tutmaları” gösterildi.

Mültecilerin avukatlarla görüşmeleri de uzunca süre engellendi. Denizli Barosu’ndan Av. Yağmur Yalçın, 6 Nisan’da KaosGL.org’a yaşananları anlattı. Av. Yalçın, mülteciler hakkında jet hızıyla altı ay idari gözetim ve sınırdışı kararı verildiğini söyledi. Denizli Barosu olarak 6 ay idari gözetim kararının kaldırılması ve sınırdışı kararının iptal edilmesi için dava açacaklarını da belirten Av. Yalçın şöyle devam etti:

“Dün gözaltı işlemleri yapılmış, basın açıklamasına katıldıkları ve pankart tuttukları için idari gözetim kararı ve sınırdışı kararı verilmiş. Bize verilen bilgilere göre şu anda Aydın Geri Gönderme Merkezi’ne götürülmek üzere yoldalar. Henüz görüşme imkanımız dahi olmadı. Mültecilerle alakalı durumlarda bilgi belge verme konusunda da sıkıntı yaratıyorlardı. Tutanakları bize vermediler, biz sadece inceleme yapabildik. Polis merkezinde geçiştirilmeye çalışıldık. Kötü muameleye dair bilgi de geldi ancak sağlık raporunda böyle bir bilgiye rastlayamadık. Ancak bu, kötü muameleye maruz bırakılmadıkları anlamına gelmez. Görüşemediğimiz için net bilgi veremiyoruz. Denizli Barosu olarak bilgi edinmeye çalışıyoruz.”

Kaos GL Mülteci Hakları Program Koordinatörü Av. Hayriye Kara ise yine 6 Nisan’da İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bir eyleme katılmanın kişilerin ifade, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü olduğunu da hatırlatarak şöyle devam etti:

“Bir basın açıklamasına katıldınız, pankart taşıdınız diye doğru düzgün bir değerlendirme yapılmadan ‘kamu düzenine aykırılıktan’ sınırdışı kararı veriliyor. Bunun neresi kamu düzenine aykırılık? Esas ifade özgürlüğünün engellenmesi kamu düzenine aykırıdır. Sınırdışı gerekçeleri kanunda sayıldığı gibi ‘kamu düzeni, kamu güvenliği’ gibi muğlak kavramlar. Ve bu muğlak kavramlar üzerinden çok rahat sınırdışı kararı veriliyor. Bu kişilerin sınırdışı edilemeyecek kişiler olup olmadığına dair etkin bir değerlendirme yapılamıyor. Geri göndermeme ilkesine aykırılık teşkil edilip edilmediğine ilişkin değerlendirme de yapılmıyor. Ayrıca mültecilere haklarına erişim konusunda yetkililer tarafından da bilgilendirme yapılmıyor. Böyle bir mekanizma da yok. Avukatlar bile zorlukla karşılaşıyor. Yine bunun örneğini gördük. İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkan herkes gözaltı gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalırken, mülteciler ekstra olarak sınırdışı tehdidiyle karşılaşıyor.”


Etiketler: insan hakları, mülteci, nefret suçları
İstihdam