02/12/2020 | Yazar: Aslı Alpar
Kasım ayının üçüncü haftasında yazılı basında LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı söylemi kaosGL.org okurları için derledik.
Kasım ayının üçüncü haftasında (16-22 Kasım) gazetelerde LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı ve nefret söylemini kaosGL.org okurları için derledik.
Başlayalım!
16 Kasım, Doğru Haber
Sadullah Aydın: “Zinanın serbest olduğu, eşcinsel sapkınların rahat bir şekilde örgütlenip yürüyüş yapabildikleri, her türlü günah ve haramın önünün sonuna kadar açıldığı, eğitim sisteminin suçlu ürettiği, uyuşturucunun köylere kadar indiği, içkinin su gibi aktığı bir ülkede, bir toplumda dindarların suçlu, kötü ilan edilmeleri ne acı bir durum?”
16 Kasım, Yeni Gün (Edirne)
Recep Çıkar: “Bunlar, aileler üzerinde derin tahribatın yanı sıra LGBT gibi cinsi sapkınları hukuk önünde 'meşru' hale getirerek biyolojik cinsiyet yerine sosyal cinsiyet kavramını dayatıp İnsanın yaratılışındaki mükemmelliği bozmaya çalışıyor.”
16 Kasım, Anadolu’da Bugün (Konya)
Ahmet Ünver: “Cinsiyet eşitliği için mücadele! LGBT kişilerin haklarının korunması! Bağımsız medyaya destek gibi pandemi ile herhangi bir şekilde alakası olmayan konulara yöneliktir!. Daha önceki yazımızda vurguladığımız, pandemi bahanesi yardımlar ile Orta Asya'da sivil toplum örümcek ağını örmesinler?!”
16 Kasım, Yeni Akit
Abdurrahman Dilipak: “Bunları destekleyen lobiler var. Kimi aileyi savunuyor, kimi ahlakı, kimi LGBT'ye karşı, kimi erken evlilik mağduru, kimi kadın tarafından iftiraya uğrayıp evden uzaklaştırma almış, kimi süresiz nafaka mağduru.”
16 Kasım, Doğru Haber
“Bir örtü altında aynı cinsten olan iki kişinin erkek olsun kadın olsun çıplak olarak yani tenleri birbirine değecek şekilde bulunmaları ve yatmaları homoseksüellik ve lezbiyenlik gibi sapık ilişkilere yol açabileceği için yasaklanmıştır.”
17 Kasım, Yeni Akit
Faruk Arslan: “Türkiye'nin 25 bölgeye bölünmesi, çok dilli eğitim, din dersinin kaldırılması, eşcinsel sapkınlığın legalleştirilmesi gibi maddeler içeren 'Federasyon Anayasası' hazırladığını ifşa etmişti.”
17 Kasım, Haber Karadeniz (Rize)
Ali Karahasanoğlu: “Emekli müftüyü alıyorlar içlerine, gaylerin lezbiyenlerin propagandasını yapan partinin milletvekili yapıyorlar.”
17 Kasım, Doğru Yol (Çankırı)
M. Niyazi Yılmaz: “Taslakta eşcinsellik de Anayasal güvence altına alınıyor ve şöyle deniyor: "Eşitlik ilkesi din, dil, inanç, etnik kimliği, cinsiyete (cinsel yönelim dahil) dayalı ayrımcılığı yasaklayacak şekilde düzenlenmelidir.”
17 Kasım, Kilis’in Sesi
Abdurrahman Dilipak: “İstanbul Sözleşmesi, AB üzerinden FETÖ lobisi üzerinden AK Parti döneminde başımıza bela edildi. Lanzarote de aslında "Aile", "Kadın" üzerinden 3. Adım olarak "Çocuğu" hedef alan bir komplo idi. Bu paketten, paketin içinde mündemiç, tahtında müstetir bir şekilde, sürpriz olarak bir de promosyon çıktı: LGBT+, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsel tercih ve cinsel deneyim..”
18 Kasım, Milat
İsmet Emre: “Kadın ve erkekten aldığı yetkiyi hünsalığa devreden Postmodernizm bu yönüyle erillik-dişillik ilişkisini reddederek gücü homoseksüelliğe ve lezbiyenliğe tevdi etti. Bütün bu süreçler boyunca feminizm ve eşcinsellik çalışmaları sadece bilimsel ortamlarda değil sanat, edebiyat, sinema ve siyaset çevrelerinde de kendine yüksek perdeden temsil buldu ve dijitalleşme süreçlerine geçişte cinsiyete yönelik ambargonun her hattı sağlamlaştırıldı.”
19 Kasım, Yeni Akit
Faruk Arslan: “Türkiye'nin 25 bölgeye bölünmesi, çok dilli eğitim, din dersinin kaldırılması, eşcinsel sapkınlığın legalleştirilmesi, inanç özgürlüğü kılıfıyla ateizm, agnostizm gibi sapık görüşlerin Anayasa'ya yerleştirilmesi gibi rezalet bir metin üzerinde anlaşma sağlanan taslak…”
19 Kasım, Konya Yeni Haber
Musab Seyithan: “Eşcinsel ya da lezbıyenlere hakaret edemezsiniz, bunu ayrımcılık kabul ederler ve bunun da bir cezası vardır. Fakat ''Müslümanlardan nefret ediyorum ve onların peygamberine küfrediyorum" derseniz bu, onlara göre ifâde özgürlüğüdür.”
19 Kasım, Milat
Asiye Türkkan: “Dünya gündeminin savaşlarla boğuştuğu, toprak istilalarının hâlâ olduğu, kanların ve gözyaşlarının hâlâ aktığı, topraklarından akın akın mülteci akımının hâlâ olduğu, kız çocukların ırzına hâlâ geçildiği, bedenlerinin canlı canlı parçalanarak İçlerindeki organlarının boşaltıldığı, LGBT lobilerinin aileyi ve geleceği bitirmek İçin hâlâ gündemde olduğu vs. bir ortamdayız.”
20 Kasım, Diriliş Postası
Abdulhamit Güler: “Eşcinsel karakterin imamın kızı olması da meseleye nahoş bir tat bırakıyor. Başörtülü birinin özgürlüğe adım atmasının sembollerinden birinin kırmızı ruj olması da dizinin açmazı. Bu didaktik sembolün daha önce milyon kere yapılmış olmasının görmezden gelinmesine anlam veremiyorum. Ayrıca tutucu dindar bir ailenin kızının bekar bir adamın evine temizliğe gitmesi de çıkmazlardan biri. Anadolu'da hiçbir aile buna izin vermez. İki psikiyatr üzerinden 'beyaz türk' ve 'tutucu dindar^ okuması yapılıyor. Başta kolaycı gibi görünen bu karakterizasyon, diyalog ve olay örgüsündeki başarı sayesinde avantaja dönüşüyor. Bir Başkadır'daki en büyük açık, 8 bölüm boyunca 'modern' ya da 'açık fikirli' bir dindar göremememiz. İmam karakteri, seküler psikiyatrın zannettiğinin aksine fazlasıyla insan ve ruh-duygu meselelerinden anlayan biri. Eşcinsel olan kızına kıyamayacak kadar hem de!”
21 Kasım, Yeni Şafak
Ali Saydam: “İşin içinde eşcinsellik olmadan biryapımın Netflbc'te yayınlanmayacağını iddia edenleri haklı çıkaran o bölümlerin diziye ne kattığını anlamak kolay değil. Yahut imamın (SettarTanrıöğen) yoldan geçen adamı çevirip kızının aslında öz değil, evlatlık olduğunu anlatmasını da... Bu durum imamı eşcinsel babası olmaktan kurtarmıyor ki...”
21 Kasım, Yeni Şafak
Taha Kılınç: “İlhan Ömer, ABD'de giderek yükselen birtrend haline gelen ve bütün dünyaya servis edilen "LGBT" çizgisinin de ön plandaki bir savunucusu. Geçtiğimiz yıl düzenlenen bir eşcinsel yürüyüşünde çılgınlar gibi dans eden Ömer'in meseleyi yalnızca "insan haklan" çerçevesinde ele almadığı anlaşılıyor. (Dünyayı "LGBT baskısı" altına alma yolunda hızla mesafe kat eden eşcinsel lobisi, ABD'nin yeni Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in de sıkı desteğine sahip.”
21 Kasım, Yeni Akit
Harun Sekmen: “Onurlu dış politikayı eleştirmekten imtina etmeyen muhalefetin LGBT-İ sapkınlığına destekvermesi de dikkat çekiyor.”
Etiketler: medya