20/11/2009 | Yazar: Kaos GL
...28 Mayıs'tan beri tutuklu KESK'li sendikacıların 174 gün sonra ilk kez çıkarıldıkları mahkemede tahliye oldukları haberi geldi...
...28 Mayıs'tan beri tutuklu KESK'li sendikacıların 174 gün sonra ilk kez çıkarıldıkları mahkemede tahliye oldukları haberi geldi...
KESK'e yönelik 28 Mayıs'ta yapılan operasyonda tutuklanan KESK yönetici ve üyeleri, 174 gün sonra ilk kez mahkemeye çıkarıldı. KESK'lilerin serbest bırakılması için aralarında uluslararası kurum temsilcilerinin de bulunduğu yüzlerce kişi de adliye önünde toplandı.
İzmir, İstanbul ve Ankara gibi illerden gelen KESK'lilerin yanı sıra, eyleme siyasi partiler ve STÖ temsilcileri ve uluslararası sendika temsilcileri de destek verdi. DTP milletvekilleri Akın Birdal, Özdal Üçer, Sevahir Bayındır, Barış Meclisi temsilcileri, ÖDP, EMEP gibi siyasi partilerin yanı sıra, Sendikal Haklar Uluslararası Merkezi'nden (ICTUR) Daniel Blackburn, Metal İşçileri Sendikası (İG Metall) Temsilcisi Nafiz Özbek, Avrupa Sendikalar Konfedarasyonu (ETUC) Temsilcileri Klau Lörcher, Jeff Bridgford, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (İTUC) Temsilcisi Frank Williems, Dünya Sendikalar Federasyonu (WFTU) Temsilcisi Vassilis Koumbouras, Portekiz İşçileri Genel Konfederasyonu Temsilcisi Augusto Paça, Dünya Kadın Yürüyüşü (WMW) Temsilcisi Miriam Nobre, değişik ülkelerden öğretmen ve memur sendikaları temsilcilerinin de aralarında bulundu yüzlerce kişi eyleme katıldı.
Adliyenin arkasında toplanan ve "KESK'e dokunma" dövizleri ile "KESK'li tutsaklara özgürlük" pankartı açan kitle, "KESK'li tutsaklar onurumuzdur", "Yaşasın enternasyonalist dayanışma", "KESK'e uzanan eller kırılır" sloganlarını atarak adliye binasının önüne kadar yürüdü. Eylemde Enternasyonalist Öğretmenler Birliği ve Dünya Kadın Yürüyüşü temsilcileri de ayrı ayrı pankart açarak KESK'lilerin serbest bırakılmasını istedi. Yürüyüşe katılan KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, arkadaşlarının KESK'in sindirilmesi için 6 aydır yok yere tutulduklarını belirterek, "Biz açılım sürecine denk düşen bir yaklaşım bekliyoruz. 2 gün boyunca burada yüzlerce insanla dayanışma içinde bulunacağız" dedi.
'Adalet ve özgürlük istiyoruz'
Yürüyüşün ardından adliye binası önünde açıklama yapan KESK Genel Başkanı Sami Evren ise, arkadaşlarının 6 ay sonra ilk kez duruşmaya çıkarıldığını hatırlatarak, duruşmanın ve çıkacak olan sonucun, demokratik kamuoyu açısından önemli olduğuna işaret etti. Arkadaşlarının tutuklanması için herhangi somut bir suç delili bulunmadığını ifade eden Evren, "Bu operasyon anti demokratik yasalara karşı mücadele eden KESK ve onun üyelerine yönelik yapılan bir operasyondur" dedi. Adalet ve özgürlük istekleri için iki gün mahkemeyi izleyeceklerini dile getiren Evren, "Tarihimiz sürgünler, tutuklamalar ve karanlık dönemlerde katliamlarla doludur. Ama bunlar KESK'i vazgeçirmemiştir, bu da bizi vazgeçirmeyecektir" diye konuştu. Evren, desteklerinden dolayı katılımcılara ve uluslararası kurum temsilcilerine teşekkür etti.
Duruşma başlamadan önce yargılanan her KESK üyesinin ailesinden birer kişi ve uluslararası kurum temsilcilerinin duruşma salonuna girmesine izin verildi. Kimlik tespiti ile süren duruşma için yüzlerce KESK üyesi ve destek veren kurum temsilcilerinin adliye önündeki bekleyişi sürüyor.
KESK'e yönelik operasyonda 22'si tutuklu 31 sanığın 6 ay sonra yapılan ilk duruşmasında sanık avukatlarının, "Mahkeme görevsizlik kararı versin, iddianame kabul edilmesin ve sanıklar tahliye edilsin" talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Mahkeme heyeti davanın da Anayasanın 90. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesine uygun olduğunu savundu.
10'u kadın 22'si tutuklu 31 sanıklı KESK duruşması devam ediyor. Duruşmada bir sanık hariç diğerleri hazır bulunurken, Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, THİV Diyarbakır Temsilcisi Sezgin Tanrıkulu, DTP PM Üyesi Meral Beştaş Danış, FİDH Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Alataş ve İHD eski Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ Baydemir'in aralarında bulunduğu 40'a yakın avukat salondaki yerlerini aldı. Duruşma başlamadan mahkeme heyetinin "yargılanmanın usulüne ilişkin" bir itiraz bulunup bulunmadığı sorusu üzerine sanık avukatları söz aldı.
'AİHS ihlal edildi, iddianame reddedilsin'
İlk sözü alan Yusuf Alataş, CMK'nın yapılırken sanık haklarının gözetilmesi gerekirken yasaya böyle bir madde eklememesinden dolayı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 6. maddesi gereği savunmada "silahların eşitliği ilkesinin" zedelendiğini söyledi. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmeden önce sanık ve müdafilerin görüşlerinin alınması gerektiğini, bu görüş alınmadığı için de iddianamenin yasaya uygun olmadığını belirten Alataş, "İddianamenin kabulü yasaya uygun değil, deliler esas olarak yasalara uygun hazırlanmadığını için iddianamenin reddinin gerçekleşmesi gerekiyor. İddianamenin reddedilmemesi durumunda ise dava dosyasına giren yasadışı dinlemelerin dava dosyasından çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.
'Bu suçlamalar ağır cezanın konusu değil'
Avukat Mustafa Rolas ise iddia makamının objektif delillere dayanmayan bir iddianame hazırladığını, iddianamede yer alan delillerin hiç birinin TMK kapsamında yargılama suçu olamayacağını, dava dosyasında yer alan bütün delillerin subjektif olduğunu belirterek, özel yetkili olan 8. Ağır Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesini ve sanıkların daha fazla mağdur edilmemesi için tahliye edilmesini talep etti. Avukat Mehmet Nedim Erdem ise, iç hukuk kararları ile uluslararası sözleşmeler arasında hüküm farkı doğduğunda Anayasanın 90'ıncı maddesine göre uluslararası sözleşmeler geçerli olduğunu hatırlatarak, tahliye talebinde bulundu.
Duruşmaya verilen aranın ardından, mahkeme heyeti bütün talepleri ret ederek savunmaların başlamasına karar verdi. Şu anda tutuklu KESK yönetici ve üyeleri savunmalarını yapıyorlar.
'Adalet ve özgürlük istiyoruz'
Yürüyüşün ardından adliye binası önünde açıklama yapan KESK Genel Başkanı Sami Evren ise, arkadaşlarının 6 ay sonra ilk kez duruşmaya çıkarıldığını hatırlatarak, duruşmanın ve çıkacak olan sonucun, demokratik kamuoyu açısından önemli olduğuna işaret etti. Arkadaşlarının tutuklanması için herhangi somut bir suç delili bulunmadığını ifade eden Evren, "Bu operasyon anti demokratik yasalara karşı mücadele eden KESK ve onun üyelerine yönelik yapılan bir operasyondur" dedi. Adalet ve özgürlük istekleri için iki gün mahkemeyi izleyeceklerini dile getiren Evren, "Tarihimiz sürgünler, tutuklamalar ve karanlık dönemlerde katliamlarla doludur. Ama bunlar KESK'i vazgeçirmemiştir, bu da bizi vazgeçirmeyecektir" diye konuştu. Evren, desteklerinden dolayı katılımcılara ve uluslararası kurum temsilcilerine teşekkür etti.
Duruşma başlamadan önce yargılanan her KESK üyesinin ailesinden birer kişi ve uluslararası kurum temsilcilerinin duruşma salonuna girmesine izin verildi. Kimlik tespiti ile süren duruşma için yüzlerce KESK üyesi ve destek veren kurum temsilcilerinin adliye önündeki bekleyişi sürüyor.
KESK'e yönelik operasyonda 22'si tutuklu 31 sanığın 6 ay sonra yapılan ilk duruşmasında sanık avukatlarının, "Mahkeme görevsizlik kararı versin, iddianame kabul edilmesin ve sanıklar tahliye edilsin" talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Mahkeme heyeti davanın da Anayasanın 90. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesine uygun olduğunu savundu.
10'u kadın 22'si tutuklu 31 sanıklı KESK duruşması devam ediyor. Duruşmada bir sanık hariç diğerleri hazır bulunurken, Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, THİV Diyarbakır Temsilcisi Sezgin Tanrıkulu, DTP PM Üyesi Meral Beştaş Danış, FİDH Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Alataş ve İHD eski Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ Baydemir'in aralarında bulunduğu 40'a yakın avukat salondaki yerlerini aldı. Duruşma başlamadan mahkeme heyetinin "yargılanmanın usulüne ilişkin" bir itiraz bulunup bulunmadığı sorusu üzerine sanık avukatları söz aldı.
'AİHS ihlal edildi, iddianame reddedilsin'
İlk sözü alan Yusuf Alataş, CMK'nın yapılırken sanık haklarının gözetilmesi gerekirken yasaya böyle bir madde eklememesinden dolayı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 6. maddesi gereği savunmada "silahların eşitliği ilkesinin" zedelendiğini söyledi. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmeden önce sanık ve müdafilerin görüşlerinin alınması gerektiğini, bu görüş alınmadığı için de iddianamenin yasaya uygun olmadığını belirten Alataş, "İddianamenin kabulü yasaya uygun değil, deliler esas olarak yasalara uygun hazırlanmadığını için iddianamenin reddinin gerçekleşmesi gerekiyor. İddianamenin reddedilmemesi durumunda ise dava dosyasına giren yasadışı dinlemelerin dava dosyasından çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.
'Bu suçlamalar ağır cezanın konusu değil'
Avukat Mustafa Rolas ise iddia makamının objektif delillere dayanmayan bir iddianame hazırladığını, iddianamede yer alan delillerin hiç birinin TMK kapsamında yargılama suçu olamayacağını, dava dosyasında yer alan bütün delillerin subjektif olduğunu belirterek, özel yetkili olan 8. Ağır Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesini ve sanıkların daha fazla mağdur edilmemesi için tahliye edilmesini talep etti. Avukat Mehmet Nedim Erdem ise, iç hukuk kararları ile uluslararası sözleşmeler arasında hüküm farkı doğduğunda Anayasanın 90'ıncı maddesine göre uluslararası sözleşmeler geçerli olduğunu hatırlatarak, tahliye talebinde bulundu.
Duruşmaya verilen aranın ardından, mahkeme heyeti bütün talepleri ret ederek savunmaların başlamasına karar verdi. Şu anda tutuklu KESK yönetici ve üyeleri savunmalarını yapıyorlar.
Haklarında 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenen KESK'lilerin isimleri şöyle:
Mehmet Hanefi Kuruş, Songül Morsunbül, Lami Özgen, Hasan Umar, Mustafa Beyazbal, Haydar Deniz, Harun Gündeş, Nihat Keni, Elif Akgül Ateş, Sakine Esen Yılmaz, Aziz Akikol, Yüksel Özmen, Mine Çetinkaya, Süeda Demir, Şeyhmus Belek, Aydın Güngörmez, Erkan Deniz, Kemal Karakoyun, Hasan Soysal, Yüksel Mutlu, Ahmet Demiroğlu, Gülçin İsbert, Abdurrahman Daşdemir, Şermin Güneş, İsmail Demir, Murat Meriç, Meryem Çağ, Abdulcelil Demir, Mahir Engin Çelik, Selçuk Haspolat ve Faysal Ceylan.
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
