17/08/2023 | Yazar: Kaos GL

2023 Onur Ayında İzmir’de LGBTİ+’ların İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü Raporu’ndan: Gözaltı aracında hukuksuzca tuttuğu LGBTİ+’ları hakaret ederek tehdit eden polisler dışarıda nefret eylemlerine göz yumuyor.

“Kolluk güçlerinin hak kullanımını engellemeye dönük eylemleri hukuka aykırıdır” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Genç LGBTİ+ Derneği, “2023 Onur Ayında İzmir’de LGBTİ+’ların İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü Raporu”nu geçtiğimiz ay yayımladı.

Rapora konu olan engellemelere ve müdahalelere ilişkin hukuki değerlendirmenin yer aldığı bölümde Av. Mahmut Şeren, Onur Yürüyüşü çevresince yapılan gözlemler neticesinde İzmir’de yaşayan LGBTİ+’ların tespit edilen ihlal edilmiş haklarını şöyle sıralıyor:

“Kolluk güçleri hiçbir yasal dayanağı olmadan ve herhangi bir gerekçe sunmadan, aksi halde hak sahiplerinin gözaltına alınacağı tehdidiyle basın açıklamalarında onur bayraklarının görünür biçimde kullanılmasını engellemiştir.

Tamamen barışçıl olan onur haftasının bazı etkinlikleri ve onur yürüyüşü yasal düzenlemelere ve geçmişte benzer durumlara ilişkin verilen yargı kararlarına rağmen hukuka aykırı işlem ve eylemlerle engellenmiştir.

Onur yürüyüşü günü kolluk güçleri, Alsancak civarında belirlediği noktalarda ayrımcı bir saikle LGBTİ+ olduğunu düşündüğü kişilere GBT (Genel Bilgi Tarama) uygulaması yaparak LGBTİ+’ları olağan şüpheli haline getirmeye çalışmıştır. Bu sırada durdurduğu kişilere onur yürüyüşüne gidip gitmediğini sormuş ve yürüyüşün yasaklandığını belirterek baskı kurmuştur.

Hiçbir şekilde engellenmemesi gereken onur yürüyüşü, müdahaleye uğramış olmasının yanı sıra müdahale biçimiyle de hak ihlallerine konu olmuştur.

Kolluk güçleri gösteri yürüyüşlerine müdahale kriterlerine uymamıştır. Bu bağlamda herkesin duyabileceği biçimde birden fazla kez ihtarda bulunması, gruptan dağılmak isteyenler için makul süre vermesi, yine dağılmak isteyenler için tahliye koridoru açması gereken ve direnmeyen kişilere yönelik zor kullanmaması gereken kolluk güçleri, bu kriterlerin hiçbirine uymamıştır.

Kolluk güçleri, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 16. maddesinde belirlenen zor kullanma yetkisinin sınırlarını aşmıştır.

Onur yürüyüşünde CMK’nın 93. maddesine aykırı olarak yasal koşulları oluşmadığı halde bazı kişilere kelepçe takılmış, bu kelepçelerin bir kısmı insan haklarına aykırı olduğu bilinen ters kelepçe şeklinde takılmıştır.

Özellikle gözaltı aracında kolluk güçlerinin gözaltına alınan hak sahiplerine yönelik hakaret ve tehditleri olmuştur.

Kolluk güçleri tarafından yakalama işlemi uygulanan kişilere derhal haklarının hatırlatılması gerekirken, CMK’nın 90. maddesine aykırı olarak hiçbir aşamada hak sahiplerine hakları hatırlatılmamıştır.

Gözaltına alınan hak sahiplerinin sağlık muayeneleri, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkin Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için El Kılavuzu’nun (İstanbul Protokolü) belirlediği çerçevede “tepeden tırnağa” yapılmayarak geçiştirilmiştir.

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu hükümlerine aykırı olarak onur yürüyüşü günü sahada olan 4 avukat, avukat olduğunu söylemesine ve kimlik ibraz edebilecek durumda olmasına rağmen yakalama işlemine maruz bırakılarak kimlik tespiti ve sağlık kontrolü yapılıncaya kadar gözaltı aracında tutulmuştur.

Onur Yürüyüşü günü sahada gözlemci olmak ve hak ihlallerine engel olmak amacıyla bulunan İzmir Barosu üyesi avukatlar ve hak temelli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri birçok kez kolluk güçleri tarafından fiziki müdahaleye maruz bırakılmış, görevlerini yapmaları engellenmiştir.

Onur Haftası etkinliklerine karşı yaptıkları eylemlerle LGBTİ+’lara yönelik nefret içerikli söylemlerde bulunan ve etkinlik alanlarına gelerek hak sahiplerini provoke etmeye çalışan kişilere yönelik herhangi bir müdahale edilmemiş ve soruşturma açılmamıştır.

Ege Onur Pikniği’nin ertelenmesi neticesinde İzmir Barosu önünde yapılan basın açıklamasına, basın açıklaması yapan hak sahiplerinin bulunduğu yer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan İzmir Barosunun mülkiyetindeki bir alan olmasına rağmen polis bu alana izinsiz şekilde girerek hak sahiplerine ve avukatlara şiddet uygulayarak saldırmıştır.”

Rapor hakkında

Barış Azar’ın hazırladığı ve tasarladığı “2023 Onur Ayında İzmir’de LGBTİ+’ların İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü Raporu”nun kapağında 2023 İzmir Onur Yürüyüşü günü Kazım Kızıl’ın fotoğrafladığı bir kare yer alıyor. Raporun sonunda yer alan hukuki değerlendirme Av. Mahmut Şeren’in kaleminden. Raporun görsel ve içerik kaynakları olarak Berkcan Zengin, Murat Kocabaş, Ege Onur Pikniği, Direnişin Renkleri, İzmir Barosu, İzmir Onur Yürüyüşü Komitesi, Kaos GL ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) belirtiliyor.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, kent hakkı, onur yürüyüşü
İstihdam