10/05/2023 | Yazar: Yıldız Tar

LGBTİ+ düşmanı seçim kampanyalarını 17 Mayıs Derneği’nden Sosyal Hizmet Uzmanı Havva Kafes’le konuştuk: Nefret söylemleri, özünde temel insan haklarına erişirken ayrımcılığa ve şiddete maruz kalma riskini arttırıyor.

LGBTİ+’lara nefret söylemi hem şiddeti hem de gerilimi arttırıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

14 Mayıs’taki seçimlere sayılı gün kaldı. Yeni Cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin seçileceği 14 Mayıs öncesinde seçim kampanyaları da son sürat devam ediyor.

İktidardaki Cumhur İttifakı’nın seçim kampanyasının belkemiğini LGBTİ+ düşmanlığı oluşturuyor. Muhalefete “LGBTci” demekten tutun, LGBTİ+ derneklerini kapatmayı bir vaat olarak sunmaya kadar… Ana muhalefet ise bu söylemlere “Esas sensin LGBTci” diye yanıt veriyor.

Peki bütün bu hedef gösterme ve nefret kampanyaları LGBTİ+’ları nasıl etkiliyor? Ne gibi sorunlara yol açıyor? LGBTİ+’lar, bu kadar hedefteyken ne hissediyor?

Bu soruları LGBTİ+’lara psiko-sosyal ve hukuki destek sağlayan 17 Mayıs Derneği’nden Sosyal Hizmet Uzmanı Havva Kafes’e yönelttik. Nefret söylemlerinin ayrımcılık suçuna da yol açtığını belirten Kafes, yaşananları KaosGL.org’a değerlendirdi:

Nefret söylemi, ayrımcılık ve şiddeti de arttırıyor

“Her gün seçim kampanyasının bir parçası haline gelmiş olan nefret söylemlerinin tezahürü, toplumun en küçük yapı birimi olarak nitelendirilen “aile” kurumundan devletin üst kademelerindeki kişilere değin sürüyor. LGBTİ+’lar nefret söylemine, ayrımcılığa maruz kalıyor, hak ve hizmetlere erişimleri var olan nefret politikalarından ötürü kısıtlanmaya çalışılıyor.”

Nefret söylemlerinin arttığı ve ayrımcılık suçunun işlendiği günlerden geçtiğimizi hatırlatan Kafes’e göre “LGBT gibi sapkın akımların ülkemizde varlık göstermesine, milletimize dayatılmasına izin vermeyeceğiz” söylemi açıkça LGBTİ+’ların var oluşlarına, yaşam haklarına doğrudan müdahale edildiğinin göstergesi.

Tüm bu ayrımcı söylem ve tutumlar neye yol açıyor? Kafes, LGBTİ+’ların sokakta yürürken, iş ararken, yemek siparişi verirken, alışveriş yaparken, sağlık hakkına erişirken ayrımcılığa ve şiddete maruz kalma riskinin de arttığını vurguladı:

“Nefret söylemleri, özünde temel insan haklarına erişirken ayrımcılığa ve şiddete maruz kalma riskini arttırıyor. Tüm bu olumsuz tutum ve söylemler, LGBTİ+’ların kamusal ve özel alanda şiddete açık hale gelmesi riskini doğururken aynı zamanda LGBTİ+ olarak kişinin kendisini kabul noktasında da öz benliğini zedeleyebilecek kimliği inkar etme riski de ortaya çıkıyor. Kimliğin inkarı öz değer ve öz sevginin oluşamaması ya da azalmasına sebep olabilen bir durum. Hem kimliğin inkarı hem de LGBTİ+’ların var oluşlarının reddedildiği, kriminalize edildiği şu günlerde medyada söylenen her bir olumsuz söylem, LGBTİ+’ların stres seviyelerini arttırıyor dolayısıyla da psiko-sosyal desteğe duyulan ihtiyaç artıyor.”

TIKLAYIN - “LGBTİ+’lara nefret söylemi toplum sağlığını olumsuz etkiliyor”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, sosyal hizmet, siyaset, danışmanlık
2024