22/06/2017 | Yazar: Yıldız Tar

Onur Haftası’nda OHAL’de direniş ve çocuk tartışıldı: LGBTİ’lerin hayatları her daim OHAL’di.

‘Bir araya gelmenin kendisi direnişe dönüştü’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Onur Haftası’nda OHAL’de direniş ve çocuk tartışıldı: LGBTİ’lerin hayatları her daim OHAL’di. Şimdi bu olağanüstü hal toplumun geneline yayıldı. Bir araya gelmenin kendisi direnişe dönüştü.

25. LGBTİ+ Onur Haftası’nın dördüncü günü “OHAL’de Direniyoruz: Çocuk” oturumuyla başladı.

Bu yıl “Aramızda Ne Var” temasıyla yapılan hafta kapsamında Liseli LGBTİ’nin örgütlenme süreci ve mücadelesi tartışıldı. Onur Haftası Komitesi ve Liseli LGBTİ’den Emre Demir’in modere ettiği oturumda Ankara Liseli LGBTİ’den Arjin Deniz ve Çayan Azadi deneyimlerini ve fikirlerini paylaştı.

“Hayatlarımız her daim OHAL’di”

Olağanüstü hal (OHAL) koşullarının toplumun tamamını etkilediğini, baskı altına aldığını hatırlatan Deniz, “Aslında LGBTİ’lerin ve özellikle liseli LGBTİ’lerin hayatları her daim OHAL’di. Şimdi bu olağanüstü hal toplumun geneline yayıldı” dedi.

Deniz, okul tuvaletlerine Kaos GL stickerları asarak örgütlendiklerini belirterek, “Ankara’da sokakla bağlantısı en güçlü LGBTİ oluşumlarından biriydik. Her eylemde, her sokak etkinliğinde gökkuşağı bayraklarımızla vardık. Sokakları varoluşumuzla dolduruyorduk” dedi. OHAL ile birlikte sokağa çıkmanın zorlaştığını da ekleyen Deniz, “OHAL’de eskisi kadar sokağa çıkamasak da mücadelemizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bir araya gelmenin kendisi direnişe dönüştü”

Deniz’in bıraktığı yerden sözlerine devam eden Azadi ise, “Çocuklar olarak OHAL’de bildiğimiz, alışılan şekliyle direnemiyoruz. Sokağa çıkmamız mümkün olmuyor. Ancak bir araya gelişlerimizi sürdürmenin kendisi direnişe dönüştü” şeklinde konuştu.

Azadi, çocuklar olarak yetişkinlerden ve “büyüklerden” bağımsız özneler olmaya çalıştıklarını vurgulayarak şöyle devam etti:

“Çocuksanız ailelerden bağımsızlaşabilmek, bağımsız özneler olabilmek çok önem taşıyor. Kendiniz olabilmek için büyük bir sınav veriyorsunuz. Biz Liseli LGBTİ olarak dört yıl önce bir araya gelmeye başladık. Şu anda birçok şehirde örgütlüyüz. Her şehir kendi örgütlenme biçimlerini geliştiriyor.”

Azadi, dayanışma ile koruma arasında farklar olduğunu da söyleyerek korumacı yaklaşım yerine dayanışmanın önemine dikkat çekti.

“Çocuklara baskı hepimizin içselleştirdiği bir mesele”

Aynı zamanda İstanbul Liseli LGBTİ oluşumunun kurucularından olan Emre Demir, “İbne olmak farkında olduğunuz, size fark ettirilen bir öteki olma hali. Çocuk olmak ise o kadar farkında olamadığımız bir ötekilik. Çocuklara ve çocukluğa dönük baskı hepimizin içselleştirdiği şeyler” dedi.

LGBTİ hareketinin çocukları görmeye başladığını, LGBTİ çocukları özne olarak görmeye başladığını belirten Demir, “LGBTİ hareketi pratiğe dayanan bir hareket ve LGBTİ çocukların özne oldukları, kendi adlarına konuştukları bir süreci yaratmak durumunda” diyerek konuşmasını sonlandırdı.


Etiketler: yaşam
nefret