27/05/2017 | Yazar: Yıldız Tar

Mülteci Koruma Birimi’nden görevliler Denizli’de LGBTİ mültecilerle bir araya geldi.

‘İnsan hakları hukuku herkesin özel yaşam hakkını garanti eder’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği’nin Mülteci Koruma Birimi’nden görevliler Denizli’de LGBTİ mültecilerle bir araya geldi. Yüksek Komiserliğin politika ve prosedürlerini anlattı ve mültecilerin sorularını yanıtladı.

İnsan Hakları Programı kapsamında 2007 yılından beri mülteci hakları çalışması yürüten Kaos GL Derneği, Denizli’deki İranlı LGBTİ mülteciler ile yasal haklar ve yükümlülükler, cinsel sağlık ve trans geçiş süreci üzerine iki günlük bir eğitim programında bir araya geldi.

Derneğin, Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği (BMMYK) ile birlikte yürüttüğü “Türkiye'deki LGBTİ Mültecilerin İnsan Haklarını Geliştirmek” projesi kapsamında yapılan etkinliğin ikinci oturumunda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden (BMMYK) Ankara Mülteci Koruma Birimi’nden Yiğit Anıl Gürer ve Gökçen Yılmaz Tokgöz “Bireysel Dosya Yönetimi: Prosedürler, BMMYK ve Ortaklarının Rolü ve Sorumlulukları” üzerine konuştu. Denizli Dedeman Otel’de yapılan eğitimde Gürer ve Tokgöz’ün Türkçe yaptıkları sunumu Mahbubeh Muqadam Farsça’ya çevirdi.

BMMYK’nın bireysel dosyalara yaklaşımı

Gürer, BMMYK’nın bireysel dosya yönetimi için temel yaklaşımlarını üç maddeyle açıkladı:

*Yaş, cinsiyet ve çeşitlilik yaklaşımı

*Hak temelli ve katılımcı yaklaşım

*Mülakat süreçlerinde gizlilik

Yaş, cinsiyet ve çeşitlilik yaklaşımda, eşitlik ve koruma için kişiler ve topluluklar ile birlikte çalışmanın temel olduğunu vurgulayan Gürer, “Yaş, cinsiyet, çeşitlilik yaklaşımı; muhtemel farklı ihtiyaçları ve kapasiteleri veya belirli gruplar ile bireyleri her zaman göz önüne alma felsefesidir” dedi.

Hak temelli ve katılımcı olmak ne demek?

Gürer, hak temelli ve katılımcı yaklaşımlarını ise şöyle açıkladı:

“Hak temelli yaklaşım, insan haklarının anlaşılması için aktif bir şekilde çalışmak, ayrım gözeten uygulamaları ve adaletsiz güç dağıtımını düzeltmeyi amaçlamak ve planların, politikaların ve süreçlerin haklar sistemine ve uluslararası hukuk tarafından yerleştirilen yükümlülüklere karşılık gelmesi anlamına geliyor. Katılımcı yaklaşım ise mültecileri, ülke içinde yerinden edilmiş kişileri ve vatansız kişileri program tasarlama, uygulama, izleme ve değerlendirmeye bağlar.”

BMMYK’nın gizlilik ilkeleri

Yapılan mülakat ve görüşmelerde başvurucunun anlattıklarını gizli tuttuklarını, üçüncü kişilerle paylaşmadıklarını belirten Gürer, “Uluslararası insan hakları hukuku herkesin özel yaşam ve gizlilik hakkını garanti eder ve kişileri keyfi ya da hukuk dışı karışma ve müdahalelerden korur. Gizlilik, BMMYK’ye başvuran kişiler için, emniyetli ve güvenli bir çevre oluşturmak için esastır” ifadelerini kullandı.

Gürer, kişilerin BMMYK prosedürleri boyunca gizlilik hakları hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini de vurgulayarak, “Kişi tarafından açıkça izin verilmediği sürece, BMMYK menşe ülkeler ile bilgi paylaşımı ya da iletişim içinde olmayacaktır” dedi.

BMMYK’ya göre ‘özel ihtiyaç sahibi kişiler’

Gürer’in ardından Tokgöz, BMMYK’da bireysel dosyaların nasıl yürütüldüğünü anlattı. Kaydın BMMYK adına Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD/ASAM) Ankara tarafından yapıldığını hatırlatan Tokgöz, “Birleşmiş Milletler’in kullandığı tanımlar kanunda yazan tanımlara göre daha geniş. Örneğin kanunda yazan özel ihtiyaç sahibi gruplarda cinsel yönelim yoktur ancak BMMYK’nın kullandığı özel ihtiyaç sahibi kişiler tanımında cinsel yönelim yer alır” dedi ve BMMYK’ya göre özel ihtiyaç sahibi grupları şöyle sıraladı:

“Yalnız kadınlar, cinsel yöneliminden dolayı dışlanan kişiler, LGBTİ’ler, işkence mağdurları, fiziksel ya da mental engeli olan kişiler, kendine bakamayan yaşlı kişiler BMMYK’ya göre özel ihtiyaç sahibi gruplardan sadece birkaçı. Kayıt sırasında kişilerin bu durumlarını da tespit etmeye çalışıyoruz.”

Koruma Birimi’nin danışmanlık dışında yetkililer ile iletişim ve işbirliğine geçmeye çalıştığını da vurgulayan Tokgöz, “Denizli’de bir sıkıntınız var ve hiçbir şekilde çözemiyorsunuz. Bu durum bize iletildiğinde Ankara merkez ofis olarak Bakanlıklar altındaki ofislerle iletişime geçmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Statü belirleme görüşmesi

Tokgöz, bir kişinin dosyası eğer Koruma Birimi tarafından yönlendirilirse BMMYK personeli statü belirleme görüşmesi yapıldığını ve bu görüşme sonrasında kabul ya da red kararı verildiğini söyledi. Red olma durumunda kişinin BM’ye itiraz hakkı olduğunu da hatırlatan Tokgöz sözlerine şöyle devam etti:

“Yerleştirme bir kalıcı çözümdür ve aslında üç tane kalıcı çözüm vardır. Bunların ilki gönüllü geri dönüş. Kişinin kendi rızası ile kendi ülkesine dönmesi. İkincisi yerel entegrasyon. Üçüncüsü ise üçüncü bir ülkeye yerleştirme.”

Yerleştirme süreci

Türkiye'deki mülteci ve sığınmacılara dair istatistikler

Gürer ve Tokgöz toplantıda Türkiye'de Suriye menşeli kişiler dışında sığınmacı ve mültecilerin sayılarını ve yerleştirilen LGBTİ mültecilerin istatistiklerini de paylaştı:

İlgili haberler:

“LGBTİ dayanışması sınırları yıkacak!”

Denizli’de LGBTİ mültecilerle dayanışma maçı

Mülteciler sağlık ve çalışma hakkından nasıl faydalanır?


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam