28/03/2013 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL Mülteci Hakları Koordinatörü Avukat Hayriye Kara, mülteci ve sığınmacı LGBT’lerin (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) Türkiye’de yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

Kaos GL Mülteci Hakları Koordinatörü Avukat Hayriye Kara, mülteci ve sığınmacı LGBT’lerin (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) Türkiye’de yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
  
Cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle uğradıkları işkence, kötü muamele ve hayati tehlikeden dolayı, çoğunlukla İran üzerinden Türkiye’ye giriş yapan sığınmacı ve mülteci LGBT’ler, yerleştirildikleri uydu kentlerde hem mülteci oldukları, hem de LGBT oldukları için iki kez ayrımcılığa uğruyor. LGBT’ler polisin ve yerli halkın homofobisine, fiziksel ve psikolojik tacizine ve şiddetine de maruz kalıyor. Kaos GL Mülteci Hakları Koordinatörü Avukat Hayriye Kara, Kaos GL olarak 2007'den beri mültecilere destek verdiklerini dile getirerek, "Mülteciler küçük ve LGBT’lerin görünür olmadıkları yerlere yerleştiriyorlar ve bu uydu kentlerde görünür olmak zorunda kalıyorlar. Bu nedenle LGBT’ler gerek yerli halk gerekse diğer sığınmacı mülteciler tarafından şiddete maruz kalıyorlar. Buna ilişkin bir tasarıyı Meclis’e sunduk. Halen tartışılıyor" dedi.

“Hem yasal, hem de sosyal destek veriyoruz”
Türkiye’ye gelen sığınmacı ve mültecilere hem yasal, hem de sosyal destek verdiklerini dile getiren Kara, "Bizi yetkilendirdikleri zaman Birleşmiş Milletler’deki dosyaları takip ediyoruz. Türkiye’de kaldıkları kentlerde karşılaştıkları problem ve sıkıntıları çözmeye çalışıyoruz. Bir yıldır Türkiye’de sığınmacı ve mültecilerin yerleştirildikleri uydu kentlere ziyaret düzenleyip onlarla birebir görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bu görüşmeler sonucunda dosyalarına ilişkin ya da günlük hayatta yaşadıkları sorunları Birleşmiş Milletler ile paylaşıyoruz ve çözüm üretmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
“Birleşmiş Milletler, LGBT’leri hassas grup olarak değerlendiriyor”
LGBT’lerin yaşadıkları sağlık problemleri karşısında hastaneye başvurduklarında personel tarafından ayrımcılığa maruz kaldıklarını aktaran Kara, "Bu konuda tüm polisler ya da tüm personeller sorumludur, genellemesini yapmıyoruz. Ama genel olarak gerek sivil alanda gerekse formel alanda homofobi ve trasfobi ile karşılaşabiliyorlar. Birleşmiş Milletler tarafından Türkiye’deki LGBT sığınmacılar ve mülteciler değerlendirildiği zaman hassas grup olarak değerlendiriliyor. Paralel olarak da hızlı ilerliyor" dedi. Kaos GL olarak dosyalar üzerinden birebir destek sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Kara, "Bu sorunların çözülmesi için ayrı olarak savunuculuk çalışmalarımız devam ediyor. Savunuculuk çalışmasını yaparken, sığınmaya ilişkin politikalarımızı belirlerken Türkiye’de bulunan mülteciler ve sığınmacıların biraya gelip konu hakkında düşündükleri fikirler bize yol gösteriyor" diye belirtti.

“Sığınmacılar ve mültecilerle biraya gelip çözüm önerilerini konuşuyoruz”
Her yıl Kaos GL olarak "Uluslararası Homofobi Karşıtı" buluşmayı organize ettiklerini hatırlatan Kara, şunları dile getirdi: "Bu buluşma kapsamında 4 farklı uydu kente LGBT sığınmacı ve mültecilerle biraraya gelip onların sorunlarını ve çözüm önerilerini konuşuyoruz. Onların bu sorunlara ne gibi çözümleri var. Bu görüşmeler ardından hofobi karşıtı buluşma kapsamında Uluslararası Af Örgütü ile birlikte gerçekleştirdiğimiz mülteci çalıştayında mülteci haklarında çalışan sivil toplum örgütü ile biraya gelip onlarla paylaştık."

“LGBT’ler görmezden geliniyor”
"Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı’ndan ’cinsel eğilim’ ibaresi çıkarıldı. Taslağın ilk halinde, ayrımcılığı düzenleyen 4. maddede düzenlenen ayrımcılık yasakları arasında ’Cinsel Eğilim’ ayrımcılığı yasağı mevcutken bu konudaki ayrımcılık yasağı sonradan taslaktan çıkarıldı" diyen Kara, LGBT’lerin görmezden gelindiğine işaret etti. Kara, "Yasa şu anda gündemde, konuşuluyor. Ama ayrımcılık yasası ne zaman çıkacak bilmiyoruz" dedi.

“Yerleştirilmeyi bekleyen 200 dosya var”

Sığınmacılar ve mülteciler için belli bir düzenlenme yapılmadığını ifade eden Kara, düzenleme olmadığı için yönetmenlikle yürütülmeye çalışıldığını ifade etti. Kara, "94 yönetmeliği diye biliniyor. Uygulamada bir yeksanlık yoktu. Uydu kentte değişen uygulamalara tanık olabiliyorduk. Kişiler uydu kente yönlendirildiklerinde, ev tutma ve yardım çalışmaları yoktu. Birçok insan kentlere gönderilip, kendi başının çaresine bakmaya itiliyor. Bu hak ihlallerini de beraberinde getiriyor" diye konuştu. Net sayı veremeyeceğini belirten Kara, "Yalnız cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğiyle maruz kaldığı ayrımcı şiddet üzerinden başvuru yapanların sayısını verebilirim. En son geçen yıl Nisan ayında 200 LGBT sığınmacı ve mültecinin yerleştirilmeyi bekleyen dosyası vardı. Ama şu an için yeni gelenlerle birlikte tahmini olarak 250’nin üstünde LGBT sığınmacı ve mülteci mevcut yerleştirmeyi bekliyor" dedi. (DİHA) 


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam