25/06/2019 | Yazar: Yıldız Tar

KaosGL.org için Onur Haftası’nda bir araya gelen dayanışma ekonomilerinin neler yaptığını derledik.

Onur Haftası’na özel: İstanbul’da dayanışma ekonomilerinden bir derleme Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kolektifler, dayanışma ekonomileri ve kooperatifler “Ekonomi ne ayol” temasıyla yapılan İstanbul Onur Haftası’nda konuşuldu. KaosGL.org için Onur Haftası’nda bir araya gelen dayanışma ekonomilerinin neler yaptığını derledik.

İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın ikinci gününde kolektifler, dayanışma ekonomileri ve kooperatifler tartışıldı.

Bugün (25 Haziran) Vault 34’te yapılan panelde Kuçe Yemek Kolektifi, Taksim Gıda Topluluğu, Komşu Cafe, YerDeniz Kooperatifi ve İstanbul Zapatista Kahve Kolektifi deneyimleri tartışıldı.

Biz de Onur Haftası’ndaki bu panel vesilesiyle bu kolektiflerin nasıl kurulduklarını, neler yaptıklarını KaosGL.org okurları için derledik.

Kuçe Yemek Kolektifi: Göçerlerin yolu üzerindeki bir lokanta

Kuçe Yemek Kolektifi ismini Farsça’da dar sokak, yol anlamına gelen Kuçe’den alıyor. Göçerlerin yolu üzerindeki bir lokanta olan Kuçe; Beyoğlu’nun eski 3. Mevki’sinden el alan Kuçe Yemek Kolektifi kendisini şöyle tanıtıyor:

“KUÇE, Farsçada ve Ortadoğu coğrafyasındaki dillerin bazılarında dar sokak, yol demekmiş; koçerleri, göçerleri oralardan gelir, geçermiş. KUÇE ile lokantamıza isim, İstanbul ve Beyoğlu'nun tarihini, gelenlerini ve göçenlerini anlatacak, kolektif hafızamızı canlı tutacak kelimeler ararken karşılaştık. Göçerlerin yolu üzerindeki bir lokantaya da bu isim yakışır dedik.  

“Beyoğlu’nun eski 3. Mevki’si yeni KUÇE olurken, kendi emeğinin değerini kendi belirlemek isteyenler olarak; farklı kolektiflerden, dayanışma gruplarından ve coğrafyalardan farklı kadınlık deneyimleriyle yan yana geldik. Yola çıkınca çoğaldık, Beyoğlu’nun küçelerini terk etmeye niyeti olmayan birçok arkadaşımızın dayanışması ve 3. Mevki sakinlerinin de el vermesiyle lokantayı açtık. Hem 3. Mevki’nin ve hem de Beyoğlu’nun bize mirası emek, süreklilik, sadelik, tebessüm, heyecan ve neşe.

“Her şeyin hızla ve yıkıcı bir biçimde kar ilişkilerine döndüğü bu zamanlarda, geçimlik ekonomilerimizi yaratmanın yanında, dayanışma ilişkilerimizi çoğaltıp güçlendirmek, sağlıklı ve lezzetli gıdayı herkes için erişilebilir hale getirmek istedik. Kendi üretim alanlarını tutan, o alanları açan insanlarla teması esas bildik.  Bunun için de ürünlerimizi üretici ve tüketici kooperatiflerinden, yerel bostanlardan ve küçük üreticilerden temin etmeyi hedefledik, elbette.

“İşte şu an ve tam da şimdi omuz omuza, el ele, rengarenk, yüreklenerek, sözünü söyleyen ve bir o kadar da dinleyenler olalım, birlikte olalım istiyoruz. Sofralar kurulu, yemekler hazır, bekliyoruz!”

Kuçe Yemek Kolektifi’ne ulaşmak için tıklayın.

Taksim Gıda Topluluğu: Üreticiden tüketiciye, doğrudan!

Yeryüzü Derneği’nin gıda topluluklarından biri olan Taksim Gıda Topluluğu; hem doğal gıda tüketimi hem de yerel üreticilerin desteklenmesi için çalışıyor. Amaçları; “temiz/doğal/etik gıdaya ulaşmak, küçük üreticiyi maddi/manevi desteklemek”.

İşlenmemiş, katma değeri olmayan, üreticiden doğrudan ulaştırılabilecek ürünler tercih ediliyor. Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinden ürünler kargoyla tek bir noktaya geliyor ve buradan tüketicilere dağıtılıyor.

Taksim Gıda Topluluğu’nun Facebook’ta bir grubu bulunuyor.

Gıda toplulukları, nasıl çalıştıklarını ise şöyle anlatıyor:

“Üretim koşullarını bildiğimiz, güvendiğimiz ve bir kısmını yerinde ziyaret ettiğimiz üreticilerin ürünlerinden oluşturduğumuz listeyi, ayda bir gerçekleştirdiğimiz dağıtım buluşmamızdan 2 hafta önce bütün üyelere mail/sosyal medya yoluyla bildirdikten sonra siparişleri topluyor, siparişleri üreticilere iletiliyor ve toplu halde gelen ürünlerimizi almak için önceden belirlenen bir tarihte dağıtım mekanımızda buluşuyoruz. Birçok konuda birbirimizle fikir alışverişi yaptığımız, bol paylaşımlı ve keyifli buluşmalarımızda aynı zamanda bazen üreticilerimizle bir araya geliyoruz ve üretim atölyeleri düzenliyoruz.”

Komşu Kafe Kolektifi: Hiyerarşinin olmadığı bir kolektif

Komşu Kafe, Kadıköy’de bir kolektif. Kendi deyimleriyle “patron, şef, uzman ve hiyerarşinin olmadığı” bir kolektif. “Artık sömürülmeyi kabul etmiyoruz” diyerek yola çıkan Komşu Kafe, manifestosunda şöyle diyor:

“Şehirde tanışmak, konuşmak ve paylaşmak için daha fazla alana ihtiyaç olduğuna inandığımızdan, Komşu Kafeyi bir ortak alan olarak tanımlıyoruz. Otoriter, ayrımcı, seksist, homofobik ve transfobik olmamak kaydıyla herkese ve bütün fikirlere kapımız açık ve hepsini önemsiyoruz. Açık kafalar ve açık kulaklarla daha fazla iletişim yaratabileceğimiz, her çeşit şiddetin ve nefretin yer bulamadığı bir alan oluşturmanın peşindeyiz.

“Bu kapitalist sistemde her şeyi “fiyat”la ölçmeye itildik. Oysa herhangi bir para miktarı, hayatımızdaki şeylere atfettiğimiz değerin karşılığı olabilir mi? Bir şeylerin ne zaman, nasıl bir değer kazandığına ancak kişisel olarak karar verilebilir. Haydi gelin, müşteri ve sahip haline girmektense, bu deneyimi ve bu mekanın açık kalabilmesinin sorumluluğunu birlikte paylaşalım. Ne kadar ödeyebileceğinize ya da ödemek isteyeceğinize karar vermeyi sizlere bırakıyoruz.

“Komşu Kafe Kolektifi alternatif ekonomiye bir katkıdır. Dolayısıyla, temel olarak diğer kolektif çalışmaları, yerel üreticileri ve dayanışma ağlarını desteklemek çabasındayız. Bir amacımız da yeni kolektif projelerin hayat bulmasına katkı sunabilmektir.

“Haydi dayanışmayı, eşitliği ve iletişimi hep birlikte yaratalım!”

Komşu Kafe’ye ulaşmak için tıklayın.

YerDeniz Kooperatifi: Hayatı birlikte örgütlemek

YerDeniz Kooperatifi, İstanbul Kadıköy’deki bir kooperatif. Tartışmaları Gezi direnişine uzansa da bu sene 13 Nisan’da açılan bir kooperatif. YerDeniz, “Bizler kooperatifi; ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılamak üzere gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu, demokratik olarak işleyen dayanışma ekonomileri ve patronsuz kolektif üretim, tüketim ve hizmet alanlarının örgütlenmesi olarak görüyoruz” diyor ve ekliyor:

“Dayanışma, güven ve sorumluluk temelinde hayatı birlikte örgütlemek, durduğumuz zemini tanımlamaktadır. Kooperatif örgütlenmesi ile tek tek değil birlikte hayatta kalma mücadelesi vererek hiç kimsenin kendi başına bırakılmayacağı, şirketlerdeki gibi patron-çalışan ayrımı olmayan üretim, tüketim ve hizmet faaliyetlerinin örgütlenebileceği mütevazi bir adım atıyoruz...”

İstanbul Zapatista Kahve Kolektifi: Kullandığınız ürünlerin arkasındaki hikayeler

Zapatista Kahve Kolektifi, alternatif ekonomileri, kolektif çalışmayı, ekolojik üretimi, adil ticareti ve zapatista deneyimini önemseyen ve destekleyen kişilerden oluşuyor:

“Zapatistalar, Meksika’nın Chiapas bölgesinde yaşayan Maya yerlilerinin bir kısmının kendilerine taktığı addır. Bu insanlar 1994 senesinden bu yana kendi içlerinde örgütlenip kapitalizmin dayattığı üretim-tüketim modeli ve sömürü ilişkileri yerine kendi Maya kültürlerinden beslenerek “başka” bir dünya için dayanışmaya dayalı kolektif bir yaşam modeli üzerinden yapılanmayı kendilerine dert edinerek yaşıyor. Bu amaç doğrultusunda bütün tarımsal faaliyetlerini doğaya dost yöntemlerle, atalık tohumlarla gerçekleştiriyor; çocuklarını hakim sistemin empoze edildiği devlet okulları yerine başka bir dünyanın burada ve şimdi mümkün olabileceğini gösterdikleri kendi okullarına yolluyor; sağlık meselelerinde de geleneksel Maya şifalanma yöntemleri ile modern tıbbı harmanladıkları kendi kliniklerine gitmeyi tercih ederek günlük yaşamlarını örgütlüyorlar.

“Söz konusu kahve, bu bölgedeki zapatista aileler tarafından kendi topraklarında emek sömürüsüne yer vermeden, doğanın diline kulak vererek, elde ettikleri geliri de yukarıda belirtilen yaşam biçiminin gereksinimlerini karşılamak üzere üretilmiştir.

“Eğer siz de zaman zaman kahve kullanıyor ve kullandığınız ürünlerin arkasında yatan hikâyeleri önemsiyorsanız, bu kolektiften zapatista kahvesi aldığınız durumda yukarıda bahsedilen yaşam tarzına ve yaygınlaştırmaya çalıştığımız kolektif çalışma/dayanışma yollarımıza destek olur, hatta belki sürecin başka aşamalarına da katılarak kolektifin destekçisi olabilirsiniz.”

Zapatista Kahve Kolektifi’ne ulaşmak için tıklayın.

 


Etiketler: yaşam, gezi/mekan
nefret