06/06/2021 | Yazar: Defne Güzel
Belediyeler ve LGBTİ+ Hakları serisinde Yüksel Mutlu konuştu: “LGBTİ+’lar bir ihlale uğradığında belediyelere erişebilmeli!”
Kaos GL’nin yerel yönetimlerde iyi örneklere ışık tutmak ve alandaki kaynakları güçlendirmek için hazırladığı çevrimiçi etkinliklerin üçüncüsü Yüksel Mutlu’nun katılımıyla, “Yerel Yönetimler Herkese Hizmet Eder” başlığıyla 3 Haziran’da gerçekleşti. Söyleşiyi İlknur Üstün modere etti.
İnsan hakları ve feminist hareketten gelen Mutlu, konuşmasını; “yerel yönetimler herkese hizmet eder mi?” sorusunu katılımcılara yönlendirerek başladı. Kayyum gelene kadar Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanlığı yapan Mutlu sorduğu sorunun çerçevesinde kendi deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
“Yerelde hakikati görüyoruz”
Belediye Başkanı’nın yalnızca akıllarda olduğu gibi halka yolların düzeltimi ya da parkların açılması gibi hizmetler getirmediğini, aynı zamanda toplumsal kesimlere eşitlikçi hizmetler de getirmesi gerektiğini hatırlatan Mutlu bu hususta özellikle; “tüm cinsiyetlere, kimliklere eşitçe davranabiliyor muyuz?” sorusuyla yerel yönetim temsilcilerine hatırlatmalarda bulundu. Mutlu, sorularıyla yaptığı açılışta ayrıca şu soruları da ekledi; “LGBTİ+’lar tüm hizmetlere eşitçe ulaşabiliyorlar mı? Yerel yöneticiler ve demokrasi savunucuları LGBTİ+’ların haklarını savunuyor mu?”
Sorularının ardından yerel katılım meselesini çok önemli bulduğunu belirten Mutlu, yerelde hakikati gördüğümüzü de belirtti ve merkezin yerele olan baskısı ile mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu bağlamda merkezin yerel üzerindeki vesayetinin hâlâ ve artarak devam ettiğini belirten Mutlu, hemşehrilik hukukundan bahseder bir arada yaşamak ve yereli birlikte yönetmek vurgusu yaptı. Belediye Başkanı’nın LGBTİ+’lara da hizmet etmesi gerektiğini, dolayısıyla stratejik planını bunu düşünerek hazırlaması gerektiğinin altını çizen Mutlu; “Bir belediye başkanı hak meselesine yabancı olmamalı, LGBTİ+ örgütleri ile iş birliği ve ilişkisi olmalı” diye ekledi.
“LGBTİ+’lar bir ihlale uğradığında belediyelere erişebilmeli”
Mutlu’nun etkinlik kapsamında yaptığı konuşmasında öne çıkan vurgu şu şekildeydi;
“Yerel demokrasinin kurulması, sorunları görmekten geçer. Talepleri görmekten geçer. Örneğin kadınların ve erkeklerin talepleri farklılaşabilir. Belediyede LGBTİ+’ların görünürlüğü de önemli. LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ve nefret söyleminin insanlık suçu olduğunu biliyoruz ve yaptığımız tüm çalışmalarda açık kimlikli bir kişiye istihdam sağlayarak bu duruma karşı çıktık. Cinsiyetçi ve ırkçı kesimler tarafından hedef gösterildik bir transı işe aldığımız için ama biz prim vermedik. Çünkü biz bunu aşabileceğimize inandık. Mahalle ve kadın meclislerimizde LGBTİ+’ların nasıl dışlandığını ve ayrımcılığa uğradığını anlattık. Nefret suçuna maruz kalan bir trans kadını hastanede ziyarete gittik. Eşbaşkan olarak bu benim görevimdi. Partimizin eşbaşkanlık sistemi bu anlamda kıymetli. Ayrıca belediye çalışanlarımız toplumsal cinsiyet eğitimi alıyor. LGBTİ+’lar bir ihlale uğradığında belediyelere erişebilmeli ve farklılıklara eşit yaklaşan hatta LGBTİ+’lara pozitif ayrımcılık yapan bir yaklaşımla karşılaşmalı. Bu temel insan hakları meselesi. Bunun dışındaki yaklaşımlar insanlık suçudur. Bir LGBTİ+’ya, bir Kürt’e, bir Alevi’ye, bir toplumsal kesime nefret duymak insanlık suçudur. Hepimiz bu konularda kendimizi sorgulamalıyız.”
“Sadece çöp toplayan ve asfalt döken değil; LGBTİ+’lara hizmet eden bir belediyecilik”
Yerel yönetimlerde rol oynayan kişilerin bu paradigmalara inanması gerektiğini ve cinsiyetler bağlamında özgürlükçü olması gerektiğini konuşmasının devamında vurgulayan Mutlu; “bunu merkezi hükümetlerden beklememeliyiz” diye ekledi.
Konuşmasının sonlarına yaklaşırken; “sadece çöp toplayan ve asfalt döken değil; LGBTİ+’lara, kadınlara ve çocuklara hizmet eden bir belediyecilik” vurgusu yapan Mutlu, iyileşmenin mümkün olduğunu açıkladı ve “bunun için demokrasiyi savunmalıyız” açıklamasında bulundu.
Mutlu’nun sunumunun ardından soru cevap bölümü gerçekleşti ve etkinlik sonlandı.
* Bu etkinlik, Avrupa Birliği'nin mali desteği ile hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla KAOS GL’ye aittir ve AB’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.
İlgili Video:
Etiketler: insan hakları, kent hakkı