15/04/2020 | Yazar: Tanju Tariz

Sirkaftan Kısalar'da Yunus Emre Demir anlatıyor: Hep Ufak Tefek Cinayetler olmayı istemişimdir ama muhtemelen Bez Bebek falanımdır.

Sirkaftan Kısalar: Yunus Emre’yle kerkinme saati Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Sirkafta kalmaktan mutlu musun?

İlk vakanın çıktığı gün evden çalışmaya başladık biz. Bayağı uzun bir zaman oluyor yani sirkafta kalmaya başlayalı. Başlarda şaşkındım, sonra mutlu olduğum bir dönem oldu, sonra mutsuz oldum, ardından tekrar şaşkınlık başladı falan… Şimdi hissizleşmeye başlıyorum #şükür. Tek tesellim herkesin eve kapalı kalması. Birileri gezebiliyor olsaydı da benim evde kalmam gerekseydi ortalığı ayağa kaldırırdım…

En özlediğin 3 şey?

Gece sokakta olmayı çok özledim. Karantinayı ön göremeyip gece hayatı detoksu yapmıştım bir buçuk ay. Üstüne bir de karantina eklendi… Yakında beni şu ev partilerinde gözaltına alınma haberlerinde görebilirsiniz.

Bilen bilir, toplu taşıma kullanmayı seven biriyim. Marmaray’dır, metrodur falan hayatım buralarda geçer. Toplu taşıma kullanmayı özledim. Direklere tutunmayı, Akbil basmayı, hiçbir sonucu olmayacak yükselmeleri falan… Fakir eğlencesi işte.

Bir de arkadaşlarımı.

Sirkafta çalışmak nasıl bir duygu?

Bu süreç öncesinde de hem şu an çalıştığım işte evden çalışma opsiyonum vardı hem de uzun zaman freelance çalıştığım için evden çalışabiliyordum. Bu yüzden alışkınım, çok yabancı olduğum bir duygu değil. Mesai saatleri biraz şaşıyor tabii sürekli evden çalışınca, orayı ayarlamak biraz zor. Bir de toplantı saatinde işim var diye kürlenemiyorsun çünkü herkes biliyor bir işin olamayacağını…

En zorlayan yanı da sürekli görüntülü toplantı yapmak. Sürekli kendime bakmak başlarda harikaydı ama tüm kusurlarımı görmeye başladım. Saç ektirme ve çeşitli estetik operasyon kararları aldım…

Karantina öncesinde sirkafta çalışan arkadaşlardan destek aldın mı?

Yok, benden alanlar oldu.

Yunuscuğum, Emreciğim, hissizlik demişken koli verdiğinde butlar butu similayı bile hissetmediğinden bahsediyor herkes? En son ne zaman kolini hissetmiştin?

Öyle bir dönemden geçiyorum ki hissedip hissetmemek bile umrumda değil. Kendime kerkinmekten yıprandım… Birçoğumuz daraldık, darlandık.

Ayrıca, ılık biri olduğum için kolimi her zaman hissederim!

sirkaftan-kisalar-yunus-emre-yle-kerkinme-saati-1

İçin ısınsın istedim, #YesFemYesFat

Ucuz ve basit olduğunu biliyorduk ama otobüs duraklarında bi akbil binişi için süpet alıktığını, koli verdiğiniz bilmiyorduk? Happe için neler yapıyorsun?

Akbil bahane biliyorsun ki. Dolayısıyla happe de bahane, belde de. Amaç gönüller bir olsun, şanımız yürüsün.

Seninle ilk tanıştığımız gün onur yürüyüşü sırasında sanırım 19 kere Hatice Demir benim ablam demiştin hatırlıyor musun?

Seninle ilk tanıştığımız gün o değildi ama NEYSE. Bulmaca falan çöz biraz hafızan güçlensin Tanjucum :)

Hatice’yi gerçekten bu kadar çok seviyor musun? Çünkü onun paylaşımlarından Kopil’in pati kokusunu sana tercih edebileceğini düşünüyorum. Sence neden böyle?

Hatice’yi seviyorum evet :) Ama Hatice’nin beraber yaşadığı 4 kedi arasından Kopil’i nasıl bu kadar çok sevdiğini anlamıyorum. Yani tamam biz de seviyoruz ama en çok çektireni, evden kaçıp aylarca geri dönemeyeni, en nemrut suratlısı olan Kopil’in yıldızı nasıl parladı anlamadım. Benim favorim Reş <3

sirkaftan-kisalar-yunus-emre-yle-kerkinme-saati-2

Yıldız Tar’ın neyini kıskanıyorsun? Senden daha güzel olmasını mı? Daha çok tercih edilmesini mi? Daha ünlü olmasını mı? Sende olmayan onda olan 5 şeyi yazar mısın?

Editöryel baskı kokusu alıyorum biraz. Özgür basın susturulmuş gibi ama hayırlısı… Verelim cevap.

1)      Ben de hep Yıldız kadar görmüş geçirmiş olmayı, hayatı deneyimlemiş olmayı istedim ama daha yolum var gibi… En kıskandığım özelliği hayattaki deneyimi diyebilirim.

2)      Hayatımın bir noktasında ben de Yıldız gibi köye taşınmayı çok istiyorum. Onun kadar hızlı adapte olamam tabii ama başaracağıma inanıyorum.

3)      Özgüven! Maşallah, Yıldız’ın özgüvenine hayret ediyorum. Aynı zamanda takdir de ediyorum her şeye rağmen çok özgüvenli birisi.

4)      İkna kabiliyeti çok yüksek. Bazıları buna manipülasyon diyor ama bence değil… Yüksek ikna kabiliyetini çok kıskanıyorum.

Bu 4 cevap yeter sana da editörüne de…

Yunus Emre bir TV dizisi olsa ne olurdu?

Hep Ufak Tefek Cinayetler olmayı istemişimdir ama muhtemelen Bez Bebek falanımdır.

Şarkı olsan ne olurdu?

Ayşe Hatun Önal- Dur Dünyam

Hatice Demir’e sorduk:

Kopil'in ayak kokusu mu? Yunus Emre mi?

Bir kere Emre ve Kopil birbirlerinden hiç hoşlanmazlar. Emre Kopil’in evin şeytanı olduğunu düşünüyor ve özellikle Kopil’in doğum gününü tam belirleyemeyip unutmamak için annemin doğum gününe sabitlediğimde çok sinirlendi. “O ha artık tepemize çıkart falan diyor. akjdjfhf kopil de Emre’ye hep düşmanca bakıyor ve saldırıyor bilgisayarını düşürüyor montunu kemiriyor vs ikisi de benim bebeklerim ama Kopilik daha minnak olduğundan Kopil’i seçiyorum.

Daha önceki paylaşımlarından Yunus Emre'nin hep ailenin en makulü en masumu olmaya çalıştığını ve bunun seni zora soktuğuna ilişkin bir izlenim edinmiştik. Gerçekten Yunus Emre ailenin en makulü ve en masumumu yoksa o sinsirella mı?

Kesinlikle böyle bir manipülasyon yaratmaya çalışıyor ama asla masum değil. Sürekli aile üyelerine sataşıp kavga çıkarır. Annemin onun sataşmaları sonucu çıkan kavgalarda taraf olduğu ve konuşmadığı akrabalarımız oldu ajshshhdhd. Emre her yerde olduğu gibi akrabalar arasında da homofobiye karşı mücadele ediyor ama yine de nasıl bu kadar seviliyor pek anlamıyorum. Ben evin “evden ayrılan tek yaşayan ve ne bok yediği pek kimse tarafından anlaşılamayan çocuğu” iken o sürekli punduna getirip çıkarttığı kavgalara rağmen düğünlere ve bayram ziyaretlerine katılması, hasta ziyaretlerinde aile büyüklerini atlamamaları vb sebeplerle olsa gerek, özellikle annemin "minik kuşu". Ben annemde Hatice Demir diye kayıtlıyım Emre "oğluşum" Ajsjjdhd.

Sigara içtiğimi ve sevgilimle telefonla seks yaptığımı da küçükken Emre anneme yumurtlamıştı. Terlikle dayak yemiştim bu arada. Şimdi biraz düzeldi aksjjdjd.

Yunus Emre'nin yerine sana seçme hakkı verselerdi kardeş olarak kimleri seçerdin?

Hmm zor bir soru. Emre’yi kimseye asla tercih etmem her şeye rağmen. Onu acayip seviyorum. Yani kardeşim olmasa da kankam olurdu muhtemelen. Ama Emre olmasaaa... Sanki Halim de Emre gibi bir kardeş olurdu. Başka bir perspektiften de Efsun ile kardeş olsam bambaşka bir hayatım olurdu gibi…

Yunus Emre bir şarkı olsaydı: Teoman, O

Yıldız Tar’a bir soru: Yunus Emre’nin en sevdiğin özellikleri nelerdir?

Canım arkadaşım Yunus Emre’nin en çok dobralığını severim. Asla ve kat’a dedikodu yapmaz, yaptırmaz. Ne derse çat çat insanların yüzüne der. Ama tek kusuru minço ile yüzün yerlerini karıştırıyor olması. Bir türlü öğrenemedi minço nerede, yüz nerede. O sebeple herkes yanlış anlayıp Yunus Emre’nin arkalarından konuştuğunu sanıyor ama canım kızkardeşim kendi mantığı içerisinde yüzlerine söylüyor.

Bir başka sevdiğim özelliği ise, gece saat 2’de kolisini de alıp oda kapıma dayanması. Biz 2 saat güllüm yaparken kolisi kaçacak gibi olsa da canım arkadaşım asla güllümü boşlamıyor. Bir gün sırf kolisiyle hava atmak için böyle yaparken koli kuş olup kaçacak ve ben de mecburen bacıkolisi olacağım diye korkuyorum.

Yunus Emre’nin diğer sevdiğim özelliği ise, ortak koli ya da sevgililerimizin onu benden daha çok sevdiğine inanması. Ondan kaçanlar bana geliyor ama benim masum arkadaşım kendisinin benden daha genç ve güzel olduğu sanrısını yaşamaya devam ediyor.

Bir de asla kindar değildir. Mesela bundan neredeyse 10 yıl önce o daha Liseli LGBTİ+ iken ben ona Lambdaistanbul’un kapısını 10 dakika geç açmış ve gülümsememişim. Bunu asla her fırsatta hatırlatmaz. Buradan senelerce süren düşmanlık üretmez. Arkamdan herkesi fişteklemez…


Etiketler: yaşam, cinsellik
İstihdam