14/12/2024 | Yazar: Yıldız Tar
ÜniKuir’in raporuna göre; 41 milletvekili LGBTİ+ haklarına karşı, 31 milletvekili ise LGBTİ+ hakları için çalıştı. LGBTİ+ örgütleri bir kere bile komisyon toplantılarına çağrılmazken; 6 ayrı nefret saldırısı meclis gündemine girmedi.
LGBTİ+’ların neredeyse her etkinliği yasaklanır, yürüyüşlerde gözaltı ve polis şiddeti rutine dönüşür, nefret saldırıları can yakmaya devam ederken mecliste durum ne?
ÜniKuir’in bugün çevrimiçi bir etkinlikle duyurduğu raporu, tam da bu sorunun yanıtını bulmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi 28. dönem 1. ve 2. yasama yılını mercek altına alıyor.
LGBTİ+ karşıtlığı Aile ve Milli Eğitim Bakanlığı bütçe görüşmeleri ve Paris Olimpiyatları’nda arttı
Haziran 2023-Eylül 2024 tarihleri arasında mecliste LGBTİ+'ların milletvekilleri tarafından ne şekilde gündem edildiğini izleyen raporun lansmanında, raporu da hazırlayan Av. Mahmut Şeren konuştu.
Üniversiteli ve genç LGBTİ+’ların siyasete ilgisini arttırmayı hedeflediklerini belirten Av. Şeren, “Kamuoyuna yansımış ancak meclis gündemine girmeyen çok fazla hak ihlali var. Özellikle Aile Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde ve Paris Olimpiyatları döneminde AKP ve MHP’den LGBTİ+ karşıtı söylemlerin yükseldiğini gözlemledik” dedi.
Av. Şeren, milletvekillerinin meclis çalışmalarını izlediklerini ancak sahadaki çalışmalarının bu rapora dahil olmadığını belirterek şunu söyledi:
“Özellikle LGBTİ+ haklarını savunan milletvekilleri açısından, bir bölümünün meclis faaliyetleri zayıf olsa da; sahada başka faaliyetlerle LGBTİ+ haklarını savunduklarını söylemek mümkün. Benzer durum, AKP açısından geçerli. AKP’de de LGBTİ+ haklarını hedef alan isimler milletvekillerinden çok bakanlar olmaya başladı.”
41 milletvekili LGBTİ+ haklarına karşı, 31 milletvekili ise LGBTİ+ hakları için çalıştı
Rapora göre, Mecliste grubu bulunan 5 siyasi partinin grup başkanvekillerinin hiçbiri, her genel kurul birleşiminin başındaki konuşmasında LGBTİ+ haklarından bir kez dahi söz etmedi.
AKP’li, MHP’li, Saadet Partili, Yeniden Refah Partili, HÜDA PAR’lı ve İYİ Partili toplam 41 milletvekilinin LGBTİ+ hakları aleyhine 57 faaliyeti raporlandı. Bu 41 milletvekilinden 19’u AKP’li, 11’i MHP’li, 4’ü Saadet Partili, 3’ü Yeniden Refah Partili, 3’ü HÜDA PAR’lı, 1’i İYİ Partili milletvekilleriydi.
Araştırma kapsamında DEM Partili, CHP’li, TİP’li, EMEP’li, İYİ Partili ve DEVA’lı toplam 31 milletvekilinin ise LGBTİ+ hakları lehine tutum sergilediği 120 faaliyeti raporlandı. Bu 31 milletvekilinden 18’i DEM Partili, 7’si CHP’li, 2’si TİP’li, 2’si EMEP’li, 1’i İYİ Partili ve 1’i DEVA’lı milletvekilleriydi.
Raporda bu tablo şöyle yorumlanıyor:
“Milletvekillerinin rolü ve görevleri; mevzuatın gerekli biçimde düzenlenmesi, yürütme organının denetimi, bütçenin onaylanması ile toplumun ve bireylerin yaşadığı sorunlara çözüm önerileri üretmek ve bunların takibini yapmak, gerektiğinde kamuoyu oluşturmaktır. İncelenen yasama yılında bu rol ve görevlerden hiçbirinin LGBTİ+ hakları açısından tam olarak yerine getirildiğini söylemek mümkün değildir.”
LGBTİ+ hakları lehine en çok meclis faaliyeti olan milletvekili, 20 ile DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki oldu. Saki’yi 11 ile DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk ve 10 ile Sevilay Çelenk izledi. Mecliste grubu olmayan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in LGBTİ+ haklarını savunan 8 meclis faaliyeti olurken; EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca’nın 7 faaliyeti oldu.
Cumhur İttifakı, Yeniden Refah ve Saadet birlikte: “Küresel tehdit, sapkın akımlar…”
Cumhur İttifakı üyesi siyasi partiler, ittifaktan ayrılan Yeniden Refah Partisi ve 2023 seçimlerine Millet İttifakı çatısı altında giren Saadet Partisi’nin “LGBTİ+’ların toplumdaki varlıklarını ve hak savunuculuğunu kriminalize etmeye yönelik sistematik bir tutum içerisinde” olduğunu vurgulayan rapora göre, bu siyasi partilerdeki milletvekilleri LGBTİ+’ları “sapkın, zararlı eğilimler ve akımlar, küresel tehdit, cinsiyetsizleştirme projesi” gibi kavramlarla hedef aldı.
Raporda bu durum şöyle açıklanıyor:
“LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı ve nefret içerikli söylemlerde bulunan milletvekilleri sapkın, zararlı eğilimler/akımlar, küresel tehdit, cinsiyetsizleştirme projesi gibi kavramları sıklıkla kullanmaktadır. Bu milletvekillerinin konuşmalarından oluşturulan kelime bulutuna bakıldığında, LGBTİ+’lara ilişkin beyanlarının “aile yapısı, ailenin korunması, İsrail, milli, manevi, Türk, dijital, sosyal medya” gibi kelimelerle sık sık yan yana geldiği görülmektedir. Ayrıca LGBTİ+’lar sık sık çocuklar, gençler ve aile yapısı için bir tehdit ya da tehlike olarak tarif edilerek hükümete ve devlet kurumlarına daha fazla “mücadele edilmesi” gerektiği çağrısı yapılmıştır.”
LGBTİ+ örgütleri bir kere bile komisyon toplantılarına davet edilmedi
Öte yandan LGBTİ+’ların hak talepleri ve sorunları meclisteki yasama ve denetim faaliyetleri içerisinde çoğu zaman yalnızca birkaç cümleyle, hatta bazen bir cümleyle ya da kelimeyle yer bulabildi.
Rapora göre, yasal olarak imkan bulunmasına rağmen kanun tekliflerinin görüşüldüğü komisyon toplantılarına bir kez dahi LGBTİ+ örgütlerinden herhangi biri davet edilmedi ve görüşlerine başvurulmadı.
Raporun sonuç bölümünde bu durum şöyle değerlendiriliyor:
“14 Mayıs 2023 seçimleri neticesinde yeniden şekillenen mecliste açık kimlikli bir LGBTİ+ milletvekili bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, LGBTİ+ sivil toplum örgütleri kendilerini ilgilendiren konularda ilgili komisyon toplantılarına davet edilmemiş ve görüşleri alınmamıştır. LGBTİ+’ların siyasi katılım hakkının ne temsil düzeyinde ne de görüş verme düzeyinde gerçekleşebildiği söylenebilecektir.”
Meclis gündemine giremeyenler: 6 ayrı nefret saldırısı, iki trans kadının şüpheli ölümü, gökkuşağı bayrağına polis müdahaleleri
ÜniKuir raporunda, mecliste bazı milletvekillerinin nefret söylemlerinden ve nefret cinayetlerinden genel olarak bahsetse de LGBTİ+’ların maruz bırakıldığı nefret suçlarının somut olarak meclis gündemine giremediğini vurguladı.
Meclis gündemine giremeyen ihlaller arasında İstanbul, Ankara ve İzmir’de LGBTİ+’ların uğradığı 6 ayrı nefret saldırısı, Adana ve Kocaeli'de şüpheli şekilde yaşamını yitiren trans kadınlarına ilişkin iki olay, Gaziantep Onur Haftasına yönelik şiddet ve tehdit içerikli söylemlere karşı cezasızlık politikası ile İstanbul ve İzmir Newroz’larında LGBTİ+’ların saldırıya uğraması yer aldı.
Meclis gündemine yeteri kadar girmeyen diğer başlıklar arasında RTÜK sansürü, gökkuşağı bayrağına polis engelleri, LGBTİ+ öğrencilerin yurtlarda yaşadığı sorunlar ve Aile Bakanlığı tarafından muzır ilan edilen kitaplar da bulunuyor.
Onur yürüyüşüne katılan milletvekilleri de hedefte
LGBTİ+ haklarının savunan milletvekillerine dönük baskı da raporda yer aldı. Rapora göre, İçişleri Bakanlığının onur yürüyüşlerine katılan milletvekilleri hakkında “yasama
dokunulmazlığı ile bağdaşmayan hukuka aykırı tutumları” dikkat çekti. Araştırmanın incelediği dönemde DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki hakkında suç duyurusunda bulunuldu, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca ise polis tarafından gözaltına alınmak istendi ve darp edildi.
*Raporun tamamı önümüzdeki günlerde ÜniKuir’in websitesinde yayınlanacak.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, eğitim, aile, siyaset, onur yürüyüşü, özel haber, araştırma, inceleme, yorum