24/01/2024 | Yazar: Kaos GL
BM’nin, sporda LGBTİ+’lara ayrımcılıkla ilgili politika tutum metninde trans ve interseks sporcuların kamusal söylemlerle hedef alındığı belirtiliyor.
Kaos GL’nin Türkçeleştirdiği Birleşmiş Milletler’in sporda LGBTİ+’lara ayrımcılıkla ilgili politika tutumu, eşitsizliğin spor dünyasında yaygın olarak devam ettiğinin altını çiziyor. Politika tutum metnine göre; toplumsal cinsiyet ve bedensel basmakalıp yargılar, erkekliğin kutlanması ve kadınların kötücül şekilde ikinci sınıf muamelesi görmesi yoluyla gerçekleşirken, LGBTİ+’lar homofobik ve transfobik dışlamaların hedefi haline geliyor.
Outsport’un 2023’te yayımladığı "Avrupa'da Sporda Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliğinin Önemi" başlıklı rapor da benzer bir manzara sunuyor. Rapora göre; LGBTİ+’ların yüzde 16’sı cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimleri nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılıyor. Söz konusu ayrımcılık biçimlerinin başında yüzde 82 ile sözlü hakaret gelirken, LGBTİ+’ların yüzde 75’i spor alanında yapısal ayrımcılıklarla karşı karşıya kalıyor.
Ayrımcı pratiklerin yüzde 53’ü diğer sporcular tarafından gerçekleştirilirken, yüzde 37’si izleyicilerden, yüzde 36’sı rakip sporculardan, yüzde 31’i ise antrenörlerden geliyor.
LGBTİ+ sporcuların maruz kaldığı ayrımcılığın yüzde 40’ı siber zorbalık biçiminde
BM’nin politika tutumunun dikkat çektiği başlıklardan bir diğeri, trans ve interseks kadınların spordaki kadın kategorilerinden dışlanması. Tutum metninde söz konusu dışlamanın, trans ve interseks kadın veya kız çocuklarının spordan dışlanmasına ilişkin yasal tedbirlerin ve politikaların geliştirilmesine yol açtığı vurgulanıyor. Metinde, transların ve intersekslerin kamusal söylemde sıklıkla hedef alındığı belirtiliyor.
Outsport’un raporu da bu duruma ilişkin veriler sunuyor. Rapora göre; LGBTİ+ sporcuların maruz kaldığı ayrımcılığın yüzde 40’ı siber zorbalık biçiminde gerçekleşiyor. Ancak LGBTİ+ sporcuların yüzde 53’ü maruz kaldığı ayrımcılığa karşı sessiz kalıyor. LGBTİ+ sporcuların yüzde 46’sı tepkisizliklerinin nedenini, etkili bir müdahalenin gerçekleşeceğine ilişkin duyulan şüpheye bağlıyor.
“Özel hayatın gizliliğine ilişkin bir ihlal”
Tüm bunlarla beraber BM’nin tutum metni, trans ve interseks kadınların spordan dışlanmasının özel hayatın gizliliğine ilişkin bir ihlal olduğunu belirtiyor. Buna ek olarak, spordan dışlanan kadınların, doğal olarak oluşan ve sağlıklı olan hormon seviyelerini sadece spordaki performanslarını değiştirmek amacıyla değiştirmeyi amaçlayan müdahalelerin tamamen kabul edilemez nitelikte olduğu ifade ediliyor:
“Bu müdahaleler rızaya dayalı olarak görülemez çünkü kadınlara ya müdahaleleri kabul ederek sağlıklarından ve kadın olarak benliklerinden, kimliklerinden ve bütünlüklerinden ödün vermeleri ya da bunları reddederek kariyerlerinden ve hatta geçim kaynaklarından ve sosyoekonomik refahlarından ödün vermeleri yönünde etik dışı bir seçenek sunmaktadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu yaklaşımlar, ayrımcı güç ilişkilerinin yanı sıra kimin kadın, özellikle de kimin kadın sporcu olduğuna dair toplumsal cinsiyet ve ırka dayalı kalıp yargılara dayanmaktadır”
Etiketler: kadın, spor