06/05/2014 | Yazar: Kaos GL

Karadeniz Teknik Üniversitesi’ni (KTÜ) Özel Eğitim Bölümü öğrencisi Fırat’tan dinleyelim

Yönelim Değil Tercih Rehberi -  Fırat’ın Karadeniz Teknik’i Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Cinsel yönelimimizi ve cinsiyet kimliğimizi kendimiz seçmesek de nasıl ve nerede eğitim alacağımızı bir yere kadar kendimiz seçebiliyoruz. “Hayatınızın seçimi” midir bilinmez ama üniversiteli olmadan önce iki defa düşünmekte fayda var. Zira fizikçi Albert Einstein boşuna “öğrenmemi engelleyen tek şey eğitimim,” dememiş.
 
Üniversite tercih rehberlerinin tanıtım kataloğu sıkıcılığını bir kenara bırakıp mevzubahis okulları derslere girip çıkmış, kampüste birasını yudumlamış, sıkıntıdan “okulu bırakıp Tibet’e mi kaçsam?” diye hayallere dalmış kanlı canlı öğrencilerden, mezunlardan ve terklerden dinleyelim dedik.
 
Karadeniz Teknik Üniversitesi’ni (KTÜ) Özel Eğitim Bölümü öğrencisi Fırat’tan dinleyelim:
 
Okulunu/bölümünü nasıl seçtin? Başına geleceklerin farkında mıydın?
Özel Eğitim Bölümünde okuyorum ve bu bölümü istiyordum. Mesleğin biraz meşakkatli olduğunu çevreden bulunduğum gözlemlerle biliyordum. Ama Trabzon benim için son tercihti, her eşcinsel gibi ben de daha metropol bir şehir planlıyordum, ilk tercihler de bu yöndeydi. Mersin gibi yaşaması son derece rahat olan bir şehirden kalkıp da Trabzon’a gelmek aklı hayalimde yoktu bile. Bölümün Türkiye’de pek fazla üniversitede olmaması mecburi olarak Trabzon’u da yazmama sebep oldu. Şans ya da lanet bu konuda hâlâ kararsızım, Karadeniz Teknik Üniversitesi geldi.

Okulunda en sevdiğin ve sevmediğin şeyler neler oldu?
Okul benim için tamamen bir hüsrandı. Eğitim Fakültesi merkez kampüsten alabildiğine uzak bir yerde kasabavari bir yere kurulmuştu. Okul klüplerinin hiçbiri yoktu. Okuldaki tek öğrenci derneği de faşist grupların takılığı bir lokalden başka bir şey değildi. Kayıt için lokalin önünden geçerken içeriye doğru bir göz gezdirdim. Kurt postunu ve Turan bayrağını gördüğüm andaki şoku anlatamam. Sevilesi tek şey kantin bahçelerinde bolca köpek olmasıydı.
Kampüs ortamı genel olarak nasıldı?
Ben ailesinin içinde politik yetiştirilmiş  ve bundan son derece memnun bir bireydim. Ama her türlü farklılığı severim. Okuduğum kampüsteyse farklı olanlara karşı bir tahammülsüzlük mevcuttu. Rastalı kişilerin ya da yüzüne fondöten süren erkeklerin nasıl eleştirildiğini bizzat gördüm, işin kötüsü kimi zaman ben de kendimi kaybedip o eleştirilere eşlik ettim. Özetleyecek olursak kampüs sıkıcı, ruhsuz ve tekdüze bir yerden ibaretti.

Okulun LGBT’ler için tercih edilesi bir yer mi sence? Öğrenci toplulukları, yönetimin tutumu, hocaların anlattıkları şeklinde düşünebilirsin bu soruyu.
Özetle şöyle söyleyeyim; Özel Eğitim Bölüm Başkanı olan ve psikolojik danışmanlık ve rehberlik mezunu olan hocamızın fikrince LGBT bireyi olmak uygun yöntemlerle tedavi edilebilecek bir hastalık. Bunu ilk duyduğumda okuldaki arkadaşlarıma açılmaya karar vermeye çalışıyordum artık nasıl geriye düştüğümü ve cesaretsizleştiğimi siz düşünün.
Okulunun eğitiminden memnun kaldın mı?
KTÜ teknik üniversite diye midir yoksa hocaların tembelliğinden midir bilinmez, hiçbir şey vermeden çok fazla şey isteyen bir üniversite. Pratik olmadan hiçbir anlamı olmayan dersleri teori işleyip durduk dört sene boyunca ve şu an meslekle ilgili ne biliyorsun diye soracak olursanız kocaman bir hiçten ibaretim diyebilirim. Bildiklerimse kendi imkânlarımla öğrendiklerimden ibaret.

Yurt, yemekhane, burs, iş imkânı babında ne umdun, ne buldun?
Hiç istemeden ilk sene özel bir yurtta kaldım, adamlar sonradan fazlasıyla dinci insanlar çıktı. Konudan rahatsız olmaya başlayınca başka bir yurt bulmam gerekti ama kampüs çevresindeki tüm yurtlar ya cemaate aitti ya da onun türevlerine. Yurt dönemi tam bir fiyaskoydu yani. Burs aramadım, arasam bulur muydum bilmem. Kantin yemekleri olmasaydı okulda açlık oyunları çekebilirdim. Sonraki yıllarda açılan özel yemekhane imdadımıza yetişti de her öğlen sadece yemek için 7 lira harcamaktan kurtuldum.
 
Okulun bulunduğu şehir üniversiteli bir LGBT için neler sunuyor?
Trabzon... %80 eşcinsel olup %100’ü homofobik olan başka bir şehir var mıdır bilmiyorum. Şehrin kendi halkı üniversitelileri zaten normal şartlarda sevmiyorken açık yaşayan bir LGBTT bireyin bu toplumda barınması neredeyse nefessiz kalmak gibi bir şey oluyor. Şehrin gece hayatı ve o hayata katılanların yanında çok rahat olabiliyorsunuz ama gündelik hayatta efendi efendi dolaşmak ya da oturmak zorundasınız. Eril sistem denilen lanet düzenin buram buram kokusu yayılıyor kente. İşin kötüsü yerel halk bu kokudan son derece memnun.

Son olarak, tercih rehberini yeniden alsan eline ne seçerdin?
Ya İstanbul, İzmir, Eskişehir ya da hiçbir yer derdim.
 
Eğer siz de okulunuzu kendi deneyimlerinizden yola çıkarak anlatmak isterseniz yazıda geçen soruları cevaplayıp 2 fotoğrafla birlikte web@kaosgl.org adresine gönderebilirsiniz.
 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam