07/02/2011 | Yazar: Özgür Güçlü

16 yıldır Amerika’da yaşıyorum. 16 yıldır da ne yapıp ne edip Türkiye’deki müzik piyasasını bir şekilde takip ediyorum.

16 yıldır Amerika’da yaşıyorum. 16 yıldır da ne yapıp ne edip Türkiye’deki müzik piyasasını bir şekilde takip ediyorum. Tabi bu kadar uzaktan ne kadar olabilirse… Bazen Türkiye’de kalsaydım, acaba dinlediklerim aynı mı kalırdı diye düşünmeden de edemiyorum. Memleketteyken arabeskin a’sını duymaya dayanamayan nicelerin gurbete gelince çok sıkı Orhan Baba’cı olduğuna tanık olduğumdandır!

İşte buralardan 2010 yılında Türk Popüler müziğinde gözlediklerim, en beğendiklerim, en çok dinlediklerim (numara yok, sıralama yok)

- Önce 2009'dan 2010'a sarkanlardan başlarsak, Hacı Mustafa Bey’den söz etmek gerekiyor. Sezen kokulu bir albüm, biraz kuzu melemesini andırsa da dinlenesi bir ses. Bir ilişkinin bitişini yakıcı bir dürüstlükle sorgulayan sözler: Gidersen

- 2009'un sonlarında bizi yine vuruyor Müslüm Gürses’in Türk Pop Şubesi. Candan Erçetin arada bir umut kokan şarkılar da söylüyor neyseki. Ayşe Kulin’in sözleri, Candan’ın sesi kışın ortasında tomurcuk kokularıyla taşıveriyor odam: Bahar

- Ha çıktı, ha çıkacak diye hayranlarının epey beklediği Cihan Okan albümü 2010'un hediyelerindendi bize. Alaturkaya pek bi yakışan sesiyle, uzun yıllardır vokalistliğini yaptığı Sezen Usta’sının köklü desteğiyle ve de senfonik bestekarimiz Saadettin Kaynak anısına: Ahbap Çavuşlar

- “Eski arkadaş”lar gibi bizi hiç yolda bırakmayan Ezginin Günlüğü’nden sıkı bir albüm geldi 2010 yazı öncesi. Üstüste dinlemeyle kolay doyulmayacak albümde anıları depreştiren, her defasında gözlerimi nemlendiren: Eski Günlerimiz

- Ozan Doğulu’nun kıpır zıpır düzenlemesi Sıla’nın “Bi numaralar! Allah Allah!” deyişi birleşince, bir de üzerine sempatik bir klip eklenince benim için yazın şarkısı oldu: Alain Delon

- Her zaman neşeli, her zaman eğlenceli. Düzenlemeleri istikrarlı bir şekilde iyi. Serdar Ortaç yine şaşırtmıyor. 2006'da İstersen’le, 2008'de Heyecan’la yaptığını tekrarlıyor. Yavaş başlıyor, sağ gösterip sol vuruyor: Yeşil Su

- Sertab Erener der ki “İnsan yaşar yaşar tecrübe eder, daha anlamazsan hayat tercüme eder”: Ego

- Tarkan, Türk Dil Kurumu deyimler sözlüğünü eline alip söz yazmaya kalkışmak yerine, Nazan gibi, Sezen gibi işi bilenlerden alsa sözleri hep. “Kış Güneşi” kadar derin ve yaralı olmasa da Yıldız Tilbe’ye bir kez daha şapka çıkarttıran: İşim Olmaz

- Evladiyelik kıvamdaki “İmza” albümünün üzerinden daha birbuçuk yıl geçmeden tekrar “Gol” atmaya çalışıyor Sıla. Fazlaca tribünlere oynadığından mıdır nedir, beni çok etkilemiyor. Albümün en sessiz parçası favorim. Hiç altyapı olmadan çırılçıplak söyleseymiş tadından yenmezmiş: Zamanında

İşte böyle. Benim çerçevemden 2010'dan göze çarpanlar. Beğendiyseniz şarkıları, gidin albümleri alın... Haftaya: 2010’un en iyi albümü - tabii bence :) Sizin de seçtiklerinizi, beğendiklerinizi duymak isterim.

Bu arada meraklısına, aşağıdaki linkte 2010’da en beğendiğim yabancı parçaları bulabilirsiniz.
http://8tracks.com/ozgur72/ozgurluck-2010-best

Hayatımız müzik ola…


Etiketler: kültür sanat
İstihdam