12/10/2023 | Yazar: Cem Öztürk

LGBTİ+ hakları mücadelesinin tek başına var olmadığını, sosyal adalet ve insan hakları için verilen daha geniş bir mücadelenin parçası olduğunu unutmayalım.

2023 Türkiye’sinde LGBTİ+ hakları mücadelesi: Zorluklar ve direniş Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Türkiye, hiçbir zaman insan hakları karnesi parlak bir ülke olarak bilinmemesine rağmen, son yıllarda sosyopolitik manzarasının özellikle kaygı verici bir değişimine şahitlik ediyor. “Aileyi koruma” adı altında büyüyen baskı atmosferi, özellikle LGBTİ+’ların hakları konusunda endişe verici bir boyut kazanmış durumda. Mesele, hükümet destekli anti-gender hareketlerin güçlenmesi ve LGBTİ+’ların haklarını ve onurunu baltalamayı amaçlayan anayasa değişikliği teklifiyle daha vahim bir hal aldı. Türkiye’de LGBTİ+ haklarının mevcut durumuna, karşılaştığı zorluklara ve topluluğun direncine bu pencereden biraz bakmak istiyorum.

Anti-gender hareketler ve “aile” retoriği

Türkiye’deki anti-gender hareketler, hükümetle ağız birliği ettikleri bir retorik tarafından desteklenerek LGBTİ+’ların haklarına ve refahına karşı ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu hareketler, LGBTİ+ topluluğuna karşı ayrımcılığı ve nefreti haklı çıkarmak için “aileyi koruma” kisvesine başvuruyor. Çoğunlukla aşırı milliyetçi ve radikal İslamcı siyasi gruplarla ittifak halinde olan bu nefret bloku; GONGO’lar, yandaş medya, bürokratlar, kamu kurumları, ünlüler ve akademisyenlerin de desteğiyle marjinalleştirilmiş toplulukların karşılaştığı zorlukları daha da yoğunlaştırıyor.

Hükümetin ayrıştırıcı söylemleri, LGBTİ+’ları hedef alarak “sapkın” olarak etiketliyor ve “aileye tehdit” olarak sunuyor. Bu ayrımcı dil, yalnızca sistematik ayrımcılığı meşrulaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumun dokusunu da parçalayarak farklı grupları birbirine düşürüyor. LGBTİ+ hakları mücadelesinin tek başına var olmadığını, sosyal adalet ve insan hakları için verilen daha geniş bir mücadelenin parçası olduğunu unutmayalım.

Anayasa değişikliği teklifi

Şüphesiz en endişe verici gelişmelerden biri, özellikle LGBTİ+’ların haklarını hedef alan anayasa değişikliği teklifi. Önerilen değişiklik, LGBTİ+’ları “aileye tehdit” olarak sunan ifadeleri anayasaya eklemeyi amaçlıyor. LGBTİ+’ların ailesi yokmuş veya LGBTİ+’lar aile kuramazmış gibi atılan bu sinsi adım, ayrımcılığı ve nefret suçlarını meşrulaştırarak LGBTİ+’ların güvenliğini ve yaşam haklarını tehlikeye atıyor.

Bu teklif, LGBTİ+ bireylerin yalnızca haklarını değil, güvenlik ve refahlarını da baltalayabilir. Dahası, mağdurlar için kanuni yolları ortadan kaldırarak şiddetin artmasına neden olabilir. Uluslararası toplumun bu değişikliğin potansiyel sonuçları karşı uyanık olması ve insan haklarına yönelik bu saldırıya karşı derhal sesini yükseltmesi şart.

Zorluklar karşısında direniş

Dünyanın her yerinde LGBTİ+’lar eşitlik ve yasal tanınma arayışlarında tarih boyu karşılaştıkları kaldıkları zorluklarla mücadele ediyor. Bugünün Türkiye’sinde kamusal etkinliklere yönelik baskı, medya sansürü ve sivil toplum örgütlerinin susturulması, düşmanca bir ortam yaratmış durumda. Bununla birlikte, LGBTİ+ örgütleri ve insan hakları savunucuları, marjinalleştirilmiş toplulukların haklarını koruma konusundaki kararlılıklarından taviz vermiyor.

Türkiye’deki LGBTİ+ topluluğu dirençliliğini sürdürüyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen haklarını savunmaya devam ediyor. Hayatın her kesiminden müttefiklere mücadelelerinin demokrasi, insan hakları ve sosyal adalet için verilen ortak mücadeleyle derinden bağlı olduğu bilincini aşılıyor, onları LGBTİ+’larla dayanışma içinde durmaya davet ediyor. Hareketler arası, toplumsal, siyasi ve kültürel sınırları aşarak geniş bir koalisyon inşa etmek, LGBTİ+’lar ve müttefikleri için bugün hiç olmadığı kadar elzem.

Gelecek için öneriler

Geleceğe giden yol, elbette engelsiz değil. Ancak birlik ve dayanışma bu zorlukların aşılmasında bize yardımcı olabilir. LGBTİ+’lar ve müttefikleri, geniş bir koalisyon inşa etmek için işbirliği yaparak sosyal, siyasi ve kültürel sınırları aşmalı. Bu noktada LGBTİ+ haklarını savunan siyasetçilerin güçlendirilmesi de oldukça önemli. Ayrıca, uluslararası destek ve baskı, Türkiye ekonomisinin en kırılgan döneminde LGBTİ+ haklarını korunmasında beklenmedik bir rol oynayabilir. Uluslararası toplum, bu ayrımcı uygulamaları kesin bir dille kınamalı ve insan haklarının korunmasını ve demokratik değerlerin onarılmasını savunmalı.

Türkiye’de LGBTİ+ hakları mücadelesi acil bir mesele. Anti-gender hareketler ve anayasa değişikliği teklifi, haklarımızın ve refahımızın önünde ciddi tehditler oluşturuyor. Bununla birlikte, topluluğumuzun direnci ve müttefiklerimizin dayanışması, tüm bireylerin haklarına ve onuruna saygı duyulan bir gelecek için umut veriyor. Bugün LGBTİ+ hakları mücadelesi, çeşitliliğin kucaklandığı bir ülke kurmak için verilen bir ortak mücadelenin başat unsurları arasında.

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, siyaset, medya okulu, anayasa
İstihdam