07/05/2021 | Yazar: Anjelik Kelavgil

Lubunyaları bulana dek taligatöründen paparonuna; hamamından sinemasına; karanlık park köşelerinden AVM tuvaletlerine zırıllığının peşinden giderken adeta bir bevliyeci olmuştu.

30 yaş challenge Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Evlere kapanmış gibi yaptığımız şu dönemde işlek bir çark alanına dönüşen twitter; 20 yaş, 20’li yaş challengeında hashtagten gözünü sakınmadı vallahi. İyi ki de sakınmadı, estetik bir şölendi benim taymlaynım, bir hayli memnunum bu durumdan.

Evlere kapandık kapanalı; bir sürü şeyi derinlemesine düşünürken buluyorum kendimi. Bir süredir yoğun farkedişler, üstüne farkedişler yaşıyorum kendime dair. Kendimde açılan pencere desem daha güzel olurdu sanırım; çünkü zaman göreli olduğu için, insan ömrünü neye vermiş, net bir şekilde görüyor.

2010’ların başında, 20’li yaşlarım da yeni yeni baş verir haldeydi. Net olarak hetero olmadığımı bildiğim, ama bunu bilme halinin kendisinden inanılmaz korktuğum dönemlerdi. Kod 657’den memurdum. Keskin solcuydum. Hukuku bitirip avukat olacağıma dair inancım tamdı. Eski Türkiye’nin son demlerinde, yaşadığım tüm varoluş sancısı “Oy Lenine Lenine, Kurban Olam Beline” diyerek akıyordu kanımda deli deli. Erkekliğin “destansı” sahnesinde ağaç dekoru bile olmaya razı; efemineliğine lirik kılıflar bulmaya çalışan (her lubunya bir dönem mutlaka fularla gizlemiştir kendini, benim bir de kaskete ihtiyacım vardı örtebilmek için) idealist bir gençtim.

--

Kısa bir not: çok geç açıldım ben; kesişimsel zorbalık da üstüne binince 20’li yaşlarımın ortasına dek sürdü dolap maceram. Sonrası kabak çiçeği malum.

--

Gizlenmiş de olsam; o fularların, kasketlerin altında ne kelavlıklar dönüyordu. Ben süpet kabiliyetimi Ankara sokaklarında kazandım.

Garip bir dönemiydi Türkiye’nin. Mevsim mi dönüyordu, Akdeniz miydi olan? Suratımızdaki bir boş bakış, yarım gülüşün ardında bir tat vardı toplumsal damakta ama; kendisini çok hissettirmiyordu. Gezi daha olmamıştı mesela, kripto paralar gündemimizde değildi; Bill Gates pandemi uyarılarına başlamamıştı. Dolar inanılmaz düşüktü mesela, zannedersiniz Bitcoinin ilk zamanları. 3 liraya sigara alıp 5 liraya bira içebildiğimiz günlerdi, gerçekten.

Eynebey Hamamı’na giriş 20 liraydı. O hamam, gizlediğim lubunyalığımı doyurduğum ne arınmalara şahittir bir bilseniz (çok severim hamam, açılsa da gitsem). Lubunya kültüründen ve aktivizminden en uzak noktada; hetero beyanımla solcu avukat rolleri oynadığım o dönemde; Eti Sineması, Kerem Sineması gibi 3 seans ard arda cis-het karşılaşmaların konu edildiği filmleri ile meşhur salonlar, gayet açıktı. Yanlış hatırlamıyorsam giriş 3 lira falandı. “Benim gibi” bir sürü kişinin içinde hissediyordum orada kendimi. Hamamlar gibiydi.

Şovşak addedilen zamanlarımın zirvesinde olduğum; henüz turuncu eşek arısının gündemde olmadığı ve swipelamak - match olmak falan gibi sözcüklerin kullanılmadığı bir dönemdi. Herkesin pornosu olabileceğinden emindim ancak herkesin porno yıldızı olabileceğini tahayyül edememiştim. Mırc, planetromeo web sitesi (<3), siberalem, facebook grupları, family sayfalarında kadın kimliğiyle ne Deryalar ne Denizler profil açıyordu da hemen kapatılıyordu (tinderdan da banlıyım hala bu arada, siber transfobi).

Cis-het erkek taklidi yaptığım 2010’lu yılların başında ilk akredite kolimi kestim. Devrimci ahlakım ibneliğimi sızdırmaz bir biçimde vakumluyordu; Fevzi Çakmak Sokak ile Kumrular Sokağın kesiştiği yerdeki 2 yıldızlı otelde kestiğim 2. kolim cicilenir cicilenmez kaçmıştım o otel odasından. Devrimciydim, Memurdum, Sendikalıydım, Solcuydum ve otel bilgi sisteminde TC kimlik numaram olur da polisler beni gözaltına almak için o anı kollar, sonra da ibneliğim ortaya çıkar -  solculuktan da, erkeklikten de, heteroluktan da atılır mahvolurum zannediyordum. Korkunun büyüklüğünü cümlenin uzunluğundan fark edebilirsiniz. Allah bu millete bir daha böyle korkular yaşatmasın.

Her gün eylem oluyordu Yüksel Caddesinde. Ankara’da çok gelişkin bir basın açıklaması yapma kültürü vardı. Şehrin tüm bileşenleri, belli bir mesafeden bu hakka saygı duyuyor; gündem çok cıvcıvlıysa zaman zaman biber gazı atıldığı da oluyordu. Dediğim gibi belli bir mesafe vardı.

Gezi oldu sonra, sonrasını zaten biliyorsunuz.

Lubunya kültürüyle o kadar doğru bir zamanda tanıştım ki, şükrediyorum. 2000’li yılların başında cinsel devrimini yapacakken tökezlemiş bir toplumun şaşkınlığı içerisinde geçen 20 yılda LGBTİ+ hareketinin dününe ve bugününe lütfen bakar mısınız? (geç kapitalistleşme ile geç heteronormativizasyon arasında bir bağ olduğundan eminim ama şu an kanıtlayamam)

Sağ popülizm patriyarkanın kaba elleriyle norm kılmaya çalışıyor cis-hetliği. Olmuyor. Olmadığı için koparıyorlar bu kadar yaygarayı muktedir erkekler. Sağlı sollu, tökezledikleri yerde Lubunya Paniğine sığınan bir safranın üstüne doğru çöküyor yanlış batılılaşmış heteronorm. Evlere şenlik.

Bir devrin son günlerinde kendini sandıklara kaldırmış, üstüne yükler yüklemiş bir Lubunya; modern zamanların en saçma ve akıldışı dönemlerinden birinin ilk günlerinde, ait olduğu yerde bulmuştu kendini. Lubunyaları bulana dek taligatöründen paparonuna; hamamından sinemasına; karanlık park köşelerinden AVM tuvaletlerine zırıllığının peşinden giderken adeta bir bevliyeci olmuştu.

--

Kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim, enbyim. Hormon süreci ve enby kesişimi benim de kafamı hala bir hayli karıştırıyor. Biseksüel - panseksüel, monogam - poligam, erkek - kadın gibi bir sürü ikiliğin içinde yolumu ararken 30 oldum. Her gün kendime, hayata, insanlara, Lubunyalara dair yeni bir şey fark ederken ve sakinleşirken buluyorum kendimi. Hatta 40’lı, 50’li yaşlarımın yaklaşması bir yanıyla heyecanlandırıyor da. 30 yılda bunlar olduysa önümüz Matrix ben söyleyeyim.

Üçlü bir aşkı merak ediyorum mesela; Peru’ya gitmek istiyorum. İçimde ukde kalan 3-5 koliyi de kesersem değmeyin keyfime. 30’lu yaşlarımın başından bildiriyorum; başlasın bakalım 30 yaş challenge. (30+ Lubunya?)

Bu arada 20’li yaşlar challenge sayesinde kimler kimler nasıl tutarlarmış, şimdi nasıl daha da tutuyorlarmış, görüyoruz.  20 yaş challenge vesilesi ile de mantilere dönük ilgimle yüzleştiğim bir kapanış hali (06çankayayv_Pa) - neden 20 yaş fotom yok acaba paylaşmaya değer?

Hasılı kelam; korktuğum lubunyalığım, şu an en güvenli alanım. Bu devirde cis-het erkek olduğunuzu düşünsenize.

İyi ki Lubunyayım. İyi ki Transım. İyi ki de varım, oh olsun! Günde en az 1 kere aynaya bakıp kendimize bunu söylemeyi hak ediyoruz bence.

Varlığımız yeter.

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: yaşam
İstihdam