16/09/2011 | Yazar: Umut Güner

Hafta sonu anne ve baba tarafımdan üç kuzenim ziyaretime geldiler. İkisini de 20 yıldır görmüyordum. Ama sanki yirmi yıldır hep görüşüyormuşuz gibi samimiyetle birbirimize sarıldık, kucaklaştık ve kaynaştık.

Hafta sonu anne ve baba tarafımdan üç kuzenim ziyaretime geldiler. İkisini de 20 yıldır görmüyordum. Ama sanki yirmi yıldır hep görüşüyormuşuz gibi samimiyetle birbirimize sarıldık, kucaklaştık ve kaynaştık. Kuzenlerim bizim eve gelene kadar ben kendimi tüm ailesine açık bir “gey” zannediyordum, meğer yanılıyormuşum. Televizyona, gazeteye çıkmak, her eylemde medyadan sakınmadan boy göstermek, “ben eşcinselim” diye başlayan cümleler kurmak bile “açık bir eşcinsel olmaya” yetmiyormuş.
 
Erkek kuzenim, “ne zamana kadar bekar bekar yaşamaya devam edeceksin” diye başladı rahatsızlığını dile getirmeye, ben de “eşcinseller evlenemiyorlar, evlenseler bile ben evlenmem” diye karşılık verdim. Ancak benim verdiğim cevap bir kulağından girmedi bile. Neyse sonrasında anlattım, bu ikiyüzlü yaşama karşı mücadele ettiğimi, “kadının” evde bakıcı, kimliğimi gizleyecek bir nefer gibi görmediğimi ve buna karşında mücadele ettiğimizi dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Sonrasında baktım olmuyor, tersi bir yerden cümle kurmaya başladım, “neden bir gey ile yatmıyorsun, neden travestilerle birlikte olmuyorsun” diye sıkıştırmaya çalıştım. Yaşadığı “zorlanmanın” belki farkındalığı ile “neden evlenmiyorsun” diye bir daha sormaz umarım.
 
Sonrasında kuzeni yolcu edince diğer iki kuzenim geldi birer gün arayla…
 
Amca kızım, 20 senedir görmüyordum, iyi ki geldi, o kadar çok ortak noktada buluşabildik, pek mutlu oldum tanıdığıma ayrıca, LGBT mevzuu konusunda bilgisi gözlerimi yaşarttı, çünkü “klişe” sorulardan hiç birini sormadı. Bir akrabamla en azından bir adım öteden başlamak beni inanılmaz mutlu etti. Ama kuzenim babası, yani amcamla yirmi yıldır görüşmüyoruz, amcam benim eşcinsel olduğumu öğrendiğinde şoke olmuş ve küçük ölçekli bir kalp krizi geçirmiş. Bunun üzerine hem onun çekirdek ailesi hem de benim çekirdek ailem kabak çiçeği gibi açıldığım halde, “Umut eşcinseller için çalışıyor” yalanını ortaklaşmadan uyduruvermişler, neyse ki en azından kendileri bu yalana inanmayacak kadar zekiler.
 
Teyze kızım geldi birkaç gün sonra, onunla da yirmi yılı aşkın bir süre görüşmedik, bundan dört sene önce sevgilimle beraber Hollanda ziyaretimiz sırasında Rotterdam’a yanına giderek beraber bir yemek yedik. Samimiyetimiz, tanıdıklığımız bundan ibaret. O da oğlunun benim eşcinsel olduğumu öğrenmesini istemediğini, kendisinin de tasvip etmediğini ancak yapacak bir şey olmadığını eğer sorarsa “onlar için çalıştığımı” söyleyeceğini dile getirdi.
 
Türkiye’de hayatınızı LGBT mücadelesi üzerinden kursanız bile ailenizden birileri sizi size rağmen saklamaya, gizlemeye çalışıyor. Cinsel yöneliminizi kabul etse bile, büyükler üzülecek, küçükler anlamayacak diye hayatınızı onlardan saklayabiliyorlar ve siz de ister istemez yeniden yeniden açılmak zorunda kalabiliyorsunuz. Bu yazı vasıtasıyla, eşcinselliğim dolayısıyla üzülecek olan 70 yaşındaki amcamın ve o yaşta olduğu için üzüleceği varsayılan bütün “büyüklerimin” de, genç olduğu için eşcinselliği anlamayacağı düşünülen ikinci kuşan kuzenlerimin ve onun yaşındaki ergen ve gençlerin gözlerinden öpüyorum. 

Etiketler: insan hakları, aile
nefret