08/03/2022 | Yazar: Gözde Demirbilek
okuma alışkanlıklarımız birbirinden farklılık gösterse bile okuyamayışımızın ortak bir problem olması durumunun "içten gelen" bir şey olmadığına emin gibiyim.
bir bandırmalı olarak kendim gibi okuyamayan arkadaşlarım için ne yapabilirim diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. ilkini şimdi deneyeceğim bu yazıyı sizlerle paylaşmaktan dolayı heyecan duyuyorum.
yıllardır düşünüyorum, bana dair olan bir teoriyi okumakta neden bu kadar güçlük çekiyorum? okuma alışkanlıklarımız birbirinden farklılık gösterse bile okuyamayışımızın ortak bir problem olması durumunun "içten gelen" bir şey olmadığına emin gibiyim. gibi gibiyim.
sebebine şöyle değinelim: bir gün, okula götürdüğümüz sözlüklerden bir gün isimlerimizin anlamlarına baktık sınıf arkadaşlarımla. daha önce kendim bakarken anlamadığım bir şeyi fark ettim ben. benim dışımda kimsenin isminin anlamında ismi geçmiyordu. bir tek benim sayfamda "gözde: padişahın gözdesi" yazıyordu. sevgili arkadaşlarım, ben bu tanımdan çok etkilendim ve yakınen takip edenler bilirler bu tanımı yaşam mücadelesi hâline getirdim, nasıl? şöyle: arıyorum. kim bu padişah, ben neden onunla tanımlanıyorum, madem bu benim tanımım da kendimle baş başa kalacağım yerde onun ne işi var, hayırlı bir işi varsa başa dönüyorum: kim? dert anlatmak için de aramıyorum ha, "sözlüğü yazan öyle yazmış ben ne yapayım" derse diyecek çok da bir şeyim yok ama dediğim gibi merak ediyorum.
bu yüzden, 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü'nü geride bıraktığımız bugünde duyunca içten yükselen "ben anlamam" özyıkımlarıyla algı korkutan üç kavramı Gülben Ergen şarkılarıyla tanımlamayı deneyeceğim.
hazırsanız seçtiğim üç kavramı paylaşmak istiyorum öncelikle: bağlam, kuram, yöntem
şimdi ben, yazanın kim olduğundan bağımsız olarak sevgili Gülben Ergen'in seslendirirken bize dair ne söylemiş olabileceği kısmıyla ilgileneceğim. seçtiğim bazı şarkıların yazanını biliyor olsam bile, tanımlamayı yaparken Gülben Ergen'in seslendirdiği versiyonlarını göz önünde bulunduracağım.
başlayalım.
BAĞLAM: Davul ve davulcunun dolayısiyle müsemma olması durumu.
"Sen beni istersen çok rahat kandırabilirsin
Kendini şahane bir şey sandırabilirsin"
KURAM: "Kim?" ve "Ne?" sorularının 5N1K çerçevesi dışında okunması durumu.
"Ben aşkı yalnız sana yakıştığı için severim
Bana da yaşattığın için sevgilim"
YÖNTEM: Düşünsel alanda gerçekleşen manipülasyonların fiyat/performans olarak uygunluk göstermesi durumu.
"Her gün biraz, biraz daha girdin sen aklıma
Uykularım darmadağın, resmin baş ucumda
O ilk bakış, bakış var ya, orda bittim sana"
kapak okuma.exe
bağlam, kuram, yöntem kavramları için Gülben Ergen'in 2002 yılında çıkarmış olduğu "Sade ve Sadece" albümünden üç şarkı seçtim. sözlüğün bu kısmına görsel okuma denememi de bırakmak istiyorum albüm kapağı üzerinden, izninizle.
bu albüm kapağı, albümü dinleyen biri olarak beni "sadece" olarak konumluyor bence. severek dinlediğim bir albüm olduğu için "neden ben de sade değilim?" gibi olaylara hiç girmiyorum. sade ve sadece'nin bağlacı oldukça görünür, bir yandan da şarkı isimleri listelenişi gereği bu kaygıyı bir tık boşa düşürüyor. sanatçı sade ama belirgin makyajıyla, bağlamı oturtuyor demek mümkün.
işte başka da diyecek bi şey yok, yeniden yeniden yorumlanabilecek bir albüm çıkardığı için Gülben Ergen'e teşekkür ederek kapatıyım. benim gibi okuyamadığı için bu yazının sonuna gelen arkadaşlarıma da kafaları daha çok karıştıysa, bu kelimelerin anlamlarına bir de bildikleri sözlüklerden bakmalarını öneriyorum.
okuyun güzelim, okuyun canım.
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
İlgili Video:Etiketler: kültür sanat
