29/08/2024 | Yazar: Furkan Öztekin
Blacklips radikal ifade gücünün zayıfladığı bir dönemde LGBTİ+’lar için yeni patikalar açıyor. Geçmişten bakıldığında büyük bir yapbozu andıran kuir sanatın eksik parçalarını tek tek yerine oturtuyor. Çöplerden oluşan bir yığını eşeleyip geçmişi bugüne katmayı başarıyor.
Fotoğraf: Michael James O’Brien, Eylül 1993
Blacklips Performans Kolektifi, 1992 ve 1995 yılları arasında New York’un kuir alt kültüründe doğan; performans, dans ve müzik temelli bir oluşumdur. 90’ların çalkantılı atmosferinin ortasında ANOHNI, Johanna Constantine ve Psychotic Eve tarafından kurulan Blacklips, gece yarısı başlayıp sabaha kadar devam eden sıra dışı gösterileriyle hızla ünlenir. Zaman içinde drag queenler, punk’lar, sanatçılar ve gece hayatı emekçilerinin de katılımıyla kolektifin sayısı yaklaşık yirmiyi bulur. HIV/AIDS krizinin içinde aktivizmden güç bulan bu çılgın kolektif, 1992 Haziran’dan itibaren üç yıl boyunca her Pazartesi gecesi, New York’un işlek bir bulvarında yer alan Pyramid Club’ta sahne alır. Frankenstein ve Karındeşen Jack'in yer aldığı korku öykülerinden, aktivist Marsha P. Johnson ve müzisyen Nina Simone'a kadar uzanan 100'ün üzerinde orijinal oyun sergilerler. Aynı zamanda bu Avangard kolektif, her kesimden kadın ve LGBTİ+ sanatçının bir araya gelip özgürce deneyim paylaşabilecekleri bir ortam sunar. İlk başlarda sadece kendi aralarında sergiledikleri performanslar zaman içinde geniş bir izleyici kitlesi edinir kendine. Saatler birbirini kovalar. Karanlık yerini aydınlığa bırakır. Bir arada durmanın ve dayanışmanın gücüne inanan kolektif, tüm zorluklara rağmen karanlıkta parlamaktan ve başkalarına ilham vermekten vazgeçmez.
HIV/AIDS krizi çevresinde gerçekleşen olayların gün geçtikçe yıkıma sebep olduğu 90’larda New York’ta yaşayan LGBTİ+’lar için işler hiç yolunda değildir. Sokaklar hiç olmadığı kadar tehlikeli bir hal alırken, özel alanlar da tehdit ve baskı altındadır. Toplum içinde keskin kutuplaşmaların yaşandığı, medya aracılığıyla LGBTİ+ karşıtı politikaların meşrulaştırıldığı ve bunun akabinde ayrımcılığın hızla tavan yaptığı bu yıllar, direniş ve örgütlenmeyi de beraberinde getirir. Blacklips Performans Kolektifi de bazı kesimler tarafından “rahatsız edici” ve “uygunsuz” bulunan performanslarına bu dönemde başlar. Şehrin HIV/AIDS krizinin ortasındaki yıkıcı ve ayrıştırıcı tutumuna, kuir sanatın son derece şefkatli ve kapsayıcı diliyle cevap verirler. Dadaizm ve Sürrealizmin akımlarından etkilenen Blacklips, her oyun için özel olarak hazırlanan sahne tasarımları, detaylı makyajlar ve daha önce benzerine rastlanmamış kostümleriyle kendilerine gösterişli ve bol kanlı bir dünya yaratır. Deneysel bir tiyatro girişimi olarak da tanımlanabilecek bu dünya, Blacklips üyelerinin dışında pek çok kişiye ifade alanı açar. Deyim yerindeyse nefes alanı olur. Geleceğe umutla bakmanın imkansız olduğu bir dönemde, LGBTİ+’lara ve kuir sanatla beslenen izleyiciye güç verir. Kolektifin kurucularından olan ve günümüzde de müzikal yolculuğuna ara vermeden devam eden ANOHNI, yıllar sonra Blacklips için şu sözlere yer verir; “Bu kolektifin temelinde birbirimizin deneyimlerine tanıklık etmeyi ve şartlar ne olursa olsun dayanışmayı gerektiren güçlü bir hissiyat yatıyordu. Bu hissiyat, birbirimizin acısını, mutluluğunu, hayallerini, mizahını, güzelliğini ve hatta çirkinliğini görmekten geçerdi. Ve biz bunları sadece kendimiz için, kendimizi ifade edebilmek için yaptık. Gerçek hislerimizle yola çıktık. Yollarımız ayrılana kadar da böyle devam ettik.”[1]
Kolektifin bir diğer kurucusu olan Psychotic Eve (diğer adıyla Scott Jackson), Blacklips dönemine dair şu ifadeleri kullanır; “O zamanlar devam eden HIV/AIDS krizi sebebiyle gerçekten de ezilmiş, hırpalanmış ve yorgun bir topluluk olarak görülüyorduk. Bugünden baktığımda bunu daha net görebiliyorum. Yoldaş olarak tanımlayabileceğimiz pek çok yakın arkadaşımızı o dönemde kaybettik. Çevremizde ölen çok fazla insan vardı. HIV/AIDS zamanın ruhundaydı. Blacklips Performans Kolektifi de o ruhun içinden çiçek açtı. Yeşerdi, büyüdü. İçinde yaşadığımız yer kıyamet senaryolarından bir manzarayı andırıyordu. Darmadağın olmuş bir manzara. Blacklips adı altında gerçekleştirdiğimiz performanslar bu yıkık ve çöplüğe dönmüş manzara fikrinden ilham alıyordu.” [2]
Psychotic Eve’nin bahsettiği bu çöp ve çöplüğe dönüşme hali, LGBTİ+’ların toplumda istenmeyen oluşuna tekabül eder. Blacklips de ikili cinsiyet sistemi dışında kalanları ötekileştiren iki yüzlü topluma çöp metaforu üzerinden eleştirel bir dille yaklaşır. Oyunların sahnelendiği Pyramid Club’ın çevresinden toplanılan atıklarla kendilerine deneysel tiyatro sahneleri kurgularlar. Performansların içeriğine göre değişkenlik gösteren malzeme ve aksesuarları ise kasap dükkanları, ucuzluk pazarları ve büfelerden tedarik ederler. Böylelikle kuir sanatın doğasında bulunan eğreti ve ham olma halini birebir yansıtmış olurlar. 1970’lerde Manhattan’ın sokaklarında gerçekleştirdiği sıra dışı performanslarıyla tanınan non-binary sanatçı Stephen Varble gibi değersiz ve çöp olana kuir bir yaklaşım getirirler.[3] Toplum içinde baskılanan bedeni, HIV/AIDS çevresinde uygulanan politikalar ve gün geçtikçe şiddeti artan kürtaj karşıtı hareket üzerinden ele alırlar. Blacklips Performans Kolektifi’nin çöpü hazineye dönüştürme becerisi kuir sanat tarihi bağlamında estetik bir müdahale olarak okunabilir. Fakat onları özel ve büyülü kılan şeyin saf öfke olduğunu söyleyebiliriz. 1981 yılında HIV/AIDS krizinin ilk önce New York’ta daha sonra tüm dünyada patlak vermesiyle başlayan ACT UP hareketi, Blacklips’in sanatsal ve politik yaklaşımına da ilham olur. Öfke artık onlar için potansiyellerle dolu bir ifade biçimidir. Kendilerine yeni bir dünya inşa etmek için öncelikle eski dünyadan ve heteronormativeden geriye kalan her şeyi yakıp yıkmak gerektiğini düşünür Blacklips. Bu yüzden çöplüğün, geçmiş kalıntıların ve her gün üzerlerine örtülen ölü toprağın üzerinde tepinerek dans ederler. Gerçekleştirdikleri performansların toplumun büyük bir kesimi tarafından uygunsuz görülmesinin sebebi de budur.
Zorlu geçen 90’lardan sonra sonra Blacklips Performans Kolektifi’nin 30 yıllık külliyatı yeniden görünür olur. Kolektifin kurucusu ANOHNI ve performans sanatçısı Marti Wilkerson tarafından “Blacklips: Her Life and Her Many, Many Deaths” isimli yaklaşık beş yüz sayfalık bir katalog derlenir. Fotoğraf, yazı, senaryo, şarkı sözü ve kolektifin görsel kimliğini yansıtan grafik tasarımların yer aldığı bu geniş çaplı katalog, Blacklips Performans Kolektifi’nin zamansız ruhunu günümüze taşır. ANOHNI’nin “uzun bir yolculuk, Marti Wilkerson’ın ise “bir harabeyi eşelemek” olarak tanımladığı bu üç yıllık süreç, kuir sanat tarihine atılan önemli bir çentiktir.[4] Katalogun içeriğinde yer alan tüm metinler, Blacklips üyelerinin el yazısı korunarak o dönemin estetik olanaklarıya aktarılır okuyucuya. Lia Gangitano ve Benjamin Titera’nın yazdığı bir makaleyle açılan katalog, HIV/AIDS krizinin bölünmelere sebep olduğu kirli ve paslı bir şehir atmosferini gözler önüne serer. Aynı zamanda bu yazı, Blacklips Performans Kolektifi’nin 90’lar kuir alt kültüründe deneysel tiyatro ve performansın gerekliliğine dair önemli bir hatırlatmadır. Blacklips’in performansları her ne kadar LGBTİ+’arın toplumla yaşadığı sorunları odağına alsa da, katalogta yer alan materyaller öznel ve otobiyografik bir yerden temellenir.
Günümüzden Blacklips’in kuir sanat dünyasına bıraktığı performans ağırlıklı külliyata bakmak pek çok açıdan zihin açıyor. Elbette ilk bakışta Blacklips’i sadece bir “alt kültür kaygısı” olarak görmek kaçınılmaz olabilir. Bir grup deli dolu insanın toplanıp kendilerini ifade etmenin yollarını aradığı bir yolculuk olarak da düşünülebilir. Fakat Blacklips bundan daha fazlasını temsil ediyor. İzleyiciden her zaman daha fazlasını talep ediyor. Tıpkı Klaus Nomi, John Waters, Jack Smith ve Candy Darling gibi önemli figürlerin kuir sanata olan katkıları gibi, Blacklips de radikal ifade gücünün zayıfladığı bir dönemde LGBTİ+’lar için yeni patikalar açıyor. Geçmişten bakıldığında büyük bir yapbozu andıran kuir sanatın eksik parçalarını tek tek yerine oturtuyor. Çöplerden oluşan bir yığını eşeleyip geçmişi bugüne katmayı başarıyor.
Notlar ve Kaynaklar
Charlotte Gush, Inside the East Village's surreal 90s ‘performance cult’, i-D, 01.03.2023
Eric Torres, A Deep Dive Into Blacklips, the Queer Performance-Art Cult Cofounded by ANOHNI in the 1990s, Pitchfork, 17.03.2023
Jesse Dorris, The Radical Rage of the Blacklips Performance Cult, Surface, 17.03.2023
Tricia Romano, Blacklips Performance Cult: The Gothic Drag Theater Troupe Where Anohni Got Her Start, Red Bull Music Academy, 16.05.2016
Min Chen, Blacklips Was a Performance Troupe That Thrived in a ‘Dank Corner’ of New York’s Late-Night Culture. A New Art Book Is Bringing It Back Into the Spotlight, Artnet News, 17.03.2023
[1] Min Chen, Blacklips Was a Performance Troupe That Thrived in a ‘Dank Corner’ of New York’s Late-Night Culture. A New Art Book Is Bringing It Back Into the Spotlight, Artnet News, 17.03.2023
[2] Min Chen, Blacklips Was a Performance Troupe That Thrived in a ‘Dank Corner’ of New York’s Late-Night Culture. A New Art Book Is Bringing It Back Into the Spotlight, Artnet News, 17.03.2023
[3] Stephen Varble ve sanatı üzerine yazdığım, “Köşe başında bir sanatçı: Stephen Varble” isimli yazıya Kaos GL’nin “Kesişimsel Aktivizm” konulu sayısından ulaşılabilir.
[4] Jesse Dorris, The Radical Rage of the Blacklips Performance Cult, Surface, 17.03.2023
Kaos GL dergisi bir tık uzağınızda
Bu yazı ilk olarak Kaos GL Dergisinin Performans dosya konulu 194. sayısında yayınlanmıştır. Dergiye kitapçılardan veya Notebene Yayınları’nın sitesinden ulaşabilirsiniz. Online aboneler dergi sitesinden dergiyi okuyabilir.
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: kültür sanat, tarihimizden, araştırma, inceleme, yorum