22/06/2009 | Yazar: Kahraman Gür

Ayşe Arman, Ahmet Altan: Aşk, Yemek ve Sevişmek 

Ayşe Arman, Ahmet Altan: Aşk, Yemek ve Sevişmek 

İki usta gazeteci; biri Ayşe Arman diğeri Ahmet Altan. Türkiye’nin önemli iki gazetesinde iki etkili isim.
 
Önce Ayşe Arman…
 
Ayşe Arman, ‘neden Hello dergisine fotoğraf çektirdin’ diye soranlara ‘Canım çekti’ diye süper bir cevap veriyor.
 
Helal olsun.  Canım çekti dediği (diyebildiği) için. Bence verilebilecek en güzel cevap.
 
Keşke eşcinseller de ahlaksızlık gibi zırvalamalara umursamadan ‘sana ne kardeşim canım öyle çekiyor’ diyebilse.
 
Hiç kimseye, hiçbir şey ispatlama gereği duymamanın rahatlığı ve huzuru içinde.
Hiç öyle haykırmadan, kızmadan, hafif gülümseyerek, sadece ‘canım öyle istiyor’.
 
Ayşe Arman’ın bulunduğu sosyal ortam, işi, eşi vs nedenler göz önünde bulundurulduğunda, çıplak fotoğraf çektirmesinin kolay olduğu düşünülebilir, belki de öyle.
 
O zaman neden birçokları Ayşe Arman için tabu deviren fevkalade güçlü bir insan diyor!
 
Çünkü canım öyle istedi diyebildiği için. Liberal, demokrat, ulusalcı gibi bir guruba bağlı olmadan zor konulara başarıyla dalabildiği için.
 
En bariziyle, hakem Halil İbrahim olayının takipçisi oldu, bir eşcinsel için şimdiye kadar yürütülen en büyük kampanyayı düzenledi. 30 bine yakın insanın, Halil İbrahim Dinçdağ’a hakları iade edilsin kampanyasına imza vererek destek olmasını sağladı. 
 
Ahmet Altan’a gelince, ülkenin iki önemli gazetesinden tirajı küçük etkisi gayet büyük olan Taraf gazetesinin başındaki insan.
 
Üç alanda oldukça başarılı; birincisi Kürt sorunu, diğeri askerin sivilleşmesi ve dindar insanlarla kurduğu başarılı demokrat ilişki.
 
Milliyet’te ‘Atakürt’ diye bir başlık atıp, Cumhuriyet sonrasında Kürtler ve Türklerin pozisyonunu değiştirip, hadi tabloya bir de böyle bakın demişti. O yazıyla Milliyet’e elveda demek zorunda kalmıştı.
 
Kürt sorununun peşini hiç bırakmadı, dürüstlükle PKK’nın silah bırakması için yazdı.
 
Türklerin Kürt sorununa dair yanlış politikalarını sürekli anlattı.
 
Ordunun üzerine gitti. Yıpratmak için değil, ordunun asıl yerine çekilmesinin ülkenin refahı, mutlu geleceği için önemli olduğuna okuyanlarını ikna etti.
 
En başarılı politikalarından biri diğer liberal demokratlarla beraber dindar insanlarla kurduğu iyi ilişki oldu. Dindar insanların siyaset yapamadığı, hassasiyetlerini ortaya koyamadığı bir Türkiye’de demokrasinin ya kurumsallaşamayacağını ya da hep ağır aksak gideceğini dillendirdi. Hem İslami kesimin, hem birçok seküler insanın bu alanda zihnini açtı.  
 
Neden Ahmet Altan, Ayşe Arman, aşk, yemek ve sevişmek?
 
Çünkü Ahmet Altan’ın yazılarında Ayşe Arman yok. Ahmet Altan’da olmayan Ayşe Arman’ın cesurluğu, tabu kırması değil. Bu alanda eline su dökülmez Ahmet Altan’ın. Ahmet Altan’nın Taraf'daki köse yazilarinda eksik olan Ayşe Arman’ın hassasiyetleri. 


Etiketler: medya
nefret