21/12/2023 | Yazar: Umut Güner

Yaşlılık alanında çalışan STK’lar yaşlılardan “onlar” diye bahsederken 40+ Lubunya “biz” diyordu. Yaşlı STK’ları, yaşlının yaşlılığı ile ilgilenirken biz “nasıl bir çocukluk, gençlik geçirdiğimiz; nasıl yaşlılık geçireceğimizi de belirliyor” diyorduk.

Balamozlaşmak güzelleştirir! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

14-15 Aralık 2019’da Bolu’da gerçekleştiren ilk buluşma ile 40+ Lubunya kuruldu ve dördüncü yaşını kutluyoruz bu hafta.

40+ Lubunya fikri nasıl doğdu diye soracak olursanız eğer; yüzümüzü gene Kaos GL Dergisine dönmemiz gerekiyor. Lubunya dergisi olarak her yaştan, her beğeniden gruplardan insanları göstermeye çalışan, bakın böyle de eşcinseller, biseksüeller, translar var diyen bir dergimiz var. Ben çok net iki yaşlı amca ve iki yaşlı lezbiyenin olduğu kapakları hatırlıyorum.

İkinci olarak da yaşlı çalışmalarımızda her seferinde andığımız “Parisli amcamız”. Osep Minasoğlu, nam-ı diğer Parisli amca Kaos GL okurları için gençlik anılarını yazan, tanıdığımız en yaşlı açık eşcinseldi. “Yaşlı eşcinseller de vardır, onların da bir hayatı, hikayesi vardır, aşk yaşamışlardır, birbirlerini bulmuş, birbirine el vermiş, güç vermişlerdir” gerçeğini görmemizi sağladığı için kendisine teşekkürlerimi sunuyorum.

Gençken hiç yaşlanmayacakmışız gibi düşünüyoruz. Lubunyalığımızı bizim yaşadığımızı, bizden önceki kuşakların çok bir şey görüp geçirmediğini ve bir hikayeleri olmadığını düşünüyoruz. Benim gençliğimde benden yaşça büyük ve hareket içinde görünür olan kişiler genellikle benden en fazla 10 yaş büyüktüler ve hepsi de gençti aslında.

Benden önceki kuşaktan birçok arkadaşımız evlenmek zorunda kalmış ve hetero bir hayat sürmenin zorlukları içinde cinsel yönelimlerini/ cinsiyet kimliklerini kaçak göçek yaşıyorlardı ya da çoğunluğun böyle yaşadığını düşünüyorduk.

Ama 30’lu yaşlara geldiğimizde sanırım ailelerimizin de biraz baskılarıyla “ne olacak bize, yaşlanınca ne olacak” soruları yaşlandığımızda bizim yalnızlaşacağımız üzerine bir kaygı yaşamamıza neden oldu.

2018 yılında Kaos GL sözlü tarih çalışmasına başladığında görüştüğümüz, görüşmek istediğimiz 2000’lerin başında harekette olan aktivistlerin biraz uzaklaştığını gördük. Bu sadece bizim planlama aşamasında gördüğümüz bir şey değildi. Onlarla buluştuğumuzda da “şimdi siz nasıl diyorsunuz”, “yanlış bir kavram kullanmış olmayayım” gibi cümlelerle aslında hareketin içinde tutunamadıklarını ya da dışında kaldıklarını tekrardan fark ettik. Hem sözlü tarih çalışması hem de sonrasında bu aktivistleri harekete nasıl davet edebiliriz sorusu bizi 40+ Lubunya’yı kurmaya ve yaşlılık çalışmaya götürdü. Lubunya hareketi bizim ailelerimizden, okullarımızdan, işyerlerimizden, hetero arkadaşlarımızdan kaçıp sığındığımız, nefes alabildiğimiz, kendimi ifade edebildiğimiz, kendimiz olduğumuz bir yerdi ve bir kısmımız kendini şu anda bu hareketin içinde bir yerlerde konumlandıramıyordu.

Diğer yandan şu anda yaşlı olmasak da yaşlılığa ilişkin kaygılarımızın gerçekliğe dönüştüğü bir süreci de beraberinde getirdi. 2019’da ilk buluşmada “yaşlanınca birlikte yaşamalıyız” üzerine yoğunlaşırken ikinci günün sonunda “yaşlanınca birlikte yaşamak için birlikte yaşlanmalıyız ve birbirimizi yeniden tanımalıyız, birbirimizi sevmeliyiz” noktasına evrildik.

Bununla beraber bir dizi karar aldık, bunları hayata geçirmek için organize olmaya ve örgütlenmeye bir yandan da daha fazla sosyalleşmeye karar verdik. Ancak Mart 2020 itibariyle pandemi patladı ve biz herkes gibi yarı evlere kapandığımız bir süreci yaşadık. Birbirimize verdiğimiz sözlerin takipçisi neredeyse 9 -10 ay sonra kurulacak olan 17 Mayıs Derneği oldu. Hem 17 Mayıs Derneği’ne, hem Metin’e hem de Özge’ye bu süreçte verdikleri destekler için teşekkür ediyorum.

Neler yaptığımızı anlatmayacağım ancak yaşlılık alanını öğrenmeye başladık, yaşlılık alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin dili ile LGBTİ+’ların dili ve kavram setleri arasında biraz bocaladık. Yaşlılık alanında çalışan STK’lar yaşlılardan “onlar” diye bahsederken 40+ Lubunya “biz” diyordu. Yaşlılık alanında çalışan STK’lar yaşlı derken 60 üstünü tarifliyor; biz 40 üstü herkesi kastediyorduk. Yaşlı STK’ları, yaşlının yaşlılığı ile ilgilenirken biz “nasıl bir çocukluk, gençlik geçirdiğimiz; nasıl yaşlılık geçireceğimizi de belirliyor” diyorduk ve aynı zamanda çocukluk deneyimlerimize, gençliğimize dönüp bakıyorduk. Sonra bizden önceki bir kuşağın aktivizm yapmadığını ve aslında önümüzde çok fazla rol model olmadığını fark ederek, yüzümüzü gençlere dönmek istedik. Çünkü hareketle yeniden ilişkileneceksek eğer çoğu gene gençlerden oluşuyordu. Bu yüzden kuşaklar arası iletişim etkinlikleri düzenlendi. Bu arada yüzümüzü lubunya kültürüne daha fazla döndük. Bana daha çok insan artık “anne” diyor. Bir ara ben bütün bunların annesi miyim diye panikledim, sonra şunu keşfettim anne olmakla, annelik yapmak arasında bir fark var. Aynı deneyime sahipmişiz gibi davranmıyor olmak ve karşımdaki kişinin deneyimine bilgisine saygı duymanın kendisi “annelik yapmak” oluyordu ama tabii diğer yandan gerçekten kızlarım, oğullarım oldu annelik yapmak istediğim, beraber yaşlanmak istediğim ama aynı deneyime sahip olmadığım için bazen onun deneyimine saygı duymam gerektiğini hatırladığım, bazen yaşlı bir teyze-amca gibi sürekli nasihat vermemem gerektiğini bana hatırlatan bir ilişki kaosunun içinde mutlu olduğumu da fark ediyorum. 40+ Lubunya’nın kendi varlığının genç lubunyalara güç verdiğini düşünüyorum…

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: yaşam, yaşlılık
İstihdam