22/02/2009 | Yazar: Çağlar A.

Bir bebeğiniz olsun ister miydiniz?

Bir bebeğiniz olsun ister miydiniz? Size benzeyen, sizin yetiştireceğiniz, ilk eğitimlerini sizden alacak, yüzüne baktığınızda içinizi ısıtacak, sizden bir parça, canınızdan bir can, geceleri sizi uykusuz bırakacak ama asla bundan gocunmayacağınız…

Belki de buruk kaldığımız, aşamadığımız tek konu bu, şimdilik… Şimdilik diyorum çünkü bu durumu bir gün aşacağımıza -en azından ben kendim ve ilişkim adına aşacağımıza- inanıyorum. Arkadaş toplantılarında içimizi dağlayan ve çok sık konuşulan bir konu oldu bu, artık yaş gereği mi dersiniz, olgunluk mu, birçok şeyin tüketildiği için mi, adını siz koyun. Ve ortak fikirdir bunun çok zor olduğu, hele hele ülkemizde… Ama biz ergenlik dönemlerimizden itibaren hissetmedik mi tercihlerimizden dolayı hayatın ve toplumun bize karşı yaratmış ve dayatmış olduğu zorlukları. Kaçımız geri döndü yolundan, kaçımız zorlukları bile bile yaşamaya devam etti tercihlerini. Orana bakarsanız bizim için aslında her şeyin zor olduğunu ama hiçbir şeyin imkansız olmadığını görmek çok da zor değil. Biz yönelimimiz gereği hiçbir şeyi kolay elde etmedik, edemedik. Her elde ettiğimiz şeyi haddinden fazla emek harcayarak elde ettik. Bu konu da işte böyle bir konu, asla kolay sahip olamayacağımız bir şeyi arzuluyoruz, bebeğimizi…



Her insan bencil doğar bilirsiniz, bu hayatın kanunu. Ve her çocuk isteyen, kendi bencilliği için yapar çocuğu. Bu hetero ya da eşcinsel birliktelikler için de aynıdır, durum değişmez. Düşünülenlerin aksine eşcinsel olduğumuz için daha fazla bencil sayılmayız. Bizler için, tartışılabilecek en önemli konu çocuğun psikolojisi, ortak kanı bu. Çocuğun aklı kemale erdiğinde yapılacak açıklamalar neler olmalıdır? Çocuğa bu durum nasıl açıklanmalıdır? 2 anne ya da 2 baba nasıl izah edilir? Lezbiyen çiftler için babası, gey çiftler için annesi yok mudur, nerdedir?

Arkadaşları dalga geçecek midir? Okul hayatı nasıl olacaktır? Profesyonel yardım almalı mıdır, kaç yaşından itibaren almalıdır? Ona, ailelerimize ve topluma doğruca her şey anlatılmalı mıdır, yoksa onu üzmeyecek, ailemizce ve toplumca yadırganmayacak hikayeler mi uydurulmalıdır? Şu an her birinizin aklında milyonlarca soru ürettiğinizi ya da üretebileceğinizi tahmin etmek hiç de zor değil. Önemli olan tek şey bence karar verebilmek. Ben bebeğimi istiyorum ve bu bebeği bana bahşedecek ‘O’ kişiyi bulduğumu söyleyebiliyorum şu an, bu benim için eşsiz bir mutluluk ve birçok eşcinselden daha fazla şansa sahip olduğumu hissetmenin beraberinde getirdiği hadsiz gurur. Eminim ki bundan sonra karşılaşacağım sorunlar bu kararı verebilmek için beynimi yediğim nice gecelerde yaşadığım sıkıntılardan, kasvet dolu saatlerden çok daha kolay olacak. Sana ne açıklayacağımı düşünüyorum, aileme ne açıklayacağımı düşünüyorum, annenin ailesine ne açıklayacağımı düşünüyorum ama bunların hiçbir önemi yok bebeğim çünkü seni istiyorum, ben ve annen seni istiyoruz. Ve bu kararımızdan, seni arzulamaktan ve sana kavuşmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz, sana söz veriyorum bebeğim…
 
Eşim ve ben yüreğimizde günbegün büyüttüğümüz sevgimizi ona akıtacağımız, hayatımızı ona adayacağımız yavrumuza kavuşmak için çok fazla yol düşündük aslında. Yurtdışı planları, anlaşmalı evlilikler, şehir dışına yerleşmeler, sperm bankaları, yumurta paylaşımları vs. Bunlar bu yollardan sadece bir kaçı. Ve kararımızı da verdik aslında. Bize gereken sadece zaman… Belki diğer haftalarda yazılarımı okumaya değer bulan sizlerle bu kararımızı paylaşabilirim. Düşüncelerimiz belki size yol gösterebilir, belki cesaretlenmenizi sağlayabilir, umudunuzun yeşermesine neden olabilir. Belki sizin paylaşımlarınız bizim bebeğimize kavuşmak için belirlediğimiz zamanın kısalmasına ve ona bir an önce kavuşmamıza kaynak olabilir. 
Son söz SANA…
 
Bebeğim… Sen düşünülenlerin aksine asla, sorunlu, içine kapanık, özgüvensiz, ezik bir çocukluk dönemi geçirmeyecek ve bu şekilde bir yaşam sürmeyeceksin, seni biz yetiştireceğiz çünkü… Sana diğer çocuklardan kendini sadece olumlu yönde farklı hissedeceğin bir yaşam sunmak için tüm çabamız ve bekleyişimiz. Seni sevgiyle büyüteceğiz bundan hiç şüphen olmasın, kendini hiçbir konuda asla kötü ve yalnız hissetmeyeceksin. Bize dair, çekirdek ailemize dair ‘keşke’lerinin değil, ‘iyi ki’lerinin var olacağı bir yaşam sunacağız sana. Hayatının hiçbir evresinde hetero ailelere özenmeyeceğinden, bize kızmayacağından, bencillikle suçlayamayacağından, ‘neden ben’ diye sormayacağından ve yaşadığın her gün kendini şanslı hissedeceğinden ve şükredeceğinden öylesine eminiz ki…



Seni çok seviyoruz ve kucağımızda alacağın o ilk nefesi duyabilmek, ilk kalp atışlarını hissedebilmek için sabırsızlanıyoruz. Sen her şeye değersin… Her şeye ve herkese inat!


Etiketler: yaşam
İstihdam