27/06/2018 | Yazar:

Her şeyden önce kendinize güveniniz olsun. Ve yanınızda mutlaka en az bir arkadaşınız olsun bu süreçte.

Bir gün bu yazıyı yazacağımı gerçekten düşünmemiştim. Çünkü bir ay öncesine kadar aklımda cinsel yönelimimden dolayı “Askerliğe Elverişli Değildir” raporu alacağım geçmiyordu. Ta ki raporu almadan önce sürekli GBT (genel bilgi taraması) kontrolüne takılmalarımda hakkımda tutulan tutanakların beni rahatsız edene kadar. Yakın zamanda bir tutsaklık dönemi geçirdim. Hapse girmeden önce üniversiteyi yeni bitirdiğimden dolayı okulun yapmış olduğu tecil süresi devam ediyordu. Hapse girdikten sonra tecil sürem bitti ve hapiste iken yoklama kaçağı durumuna düştüm. Tahliye olduğum gün kapıda polisler ilk tutanağı tutup 15 gün içerisinde askerlik şubesine başvurmamı söylemişlerdi. Tabi ben askerliğe gitmek istemediğim için askerlik şubesine gitmedim bu süreçte. Tecil etmek istedim ancak bunun için herhangi bir sınav kaydımın olması gerekiyordu. Üniversite sınav kaydı süresi geçtiği için 1 yıl beklemem gerekiyordu. Ben de başlarda beklerim diye düşündüm. Bu bekleme sürecinde 4 defa tekrardan GBT kontrolüne denk geldim ve her seferinde hakkımda tutanak tutuldu. Tutulan her tutanakta para cezası kesiliyordu. Ayrıca yaşadığım şehrin dışına çıkamıyordum. Çünkü şehrin hemen çıkışında düzenli arama kontrolleri yapılıyordu ve bu kontroller tamamen işkenceye dönüşüyordu. Çünkü seyahat ettiğiniz aracın içinden çıkarılıyorsunuz dakikalarca bekletilip arada sözlü tacize maruz kalıyorsunuz. Artık yaşadığım şehirde bile rahat bir şekilde hareket edemiyordum. OHAL ile birlikte artan baskı ve sıkıyönetim hemen hemen her mahalleye arama kontrol noktaları kurdurmuştu. Sokakta yürürken birden çevirmeye takılıp sivil veya resmi polisler ya da mahalle bekçileri tarafından GBT kontrolünden geçirilebiliyorsunuz. Hakkımda tutulan tutanaklar hep böyle şekillerde oldu. Bunlar sürekli olmaya devam edince yeni sınav kaydı sürecini daha fazla bekleyemedim ve kara kara düşünmeye başladım. Bu süreçte Ercan Jan Aktaş’ın, “Pembe Tezkere” adlı yazı dizisini okudum ve hemen ardından Kaos GL’de yayınlanan “Askerlikten muaf raporu alma sürecim” adlı yazı ile beraber benzer yazıları okudum ve ben de rapor almaya karar verdim.

Raporu almaya karar vermem hızlı oldu ve hemen rapor alan kişiler ile iletişime geçmeye başladım. Konuştuğum arkadaşlar sağ olsunlar bayağı yardımcı oldular bana. Bu süreçte en çok ihtiyacım olan morale ve özgüvene sahip olduktan sonra hiç zaman kaybetmeden hemen sürece başlamaya karar verdim. İlkin rapor için başvuruyu yaşadığım şehirde yapmak yerine başka bir şehirde yapmaya karar verdim. Çünkü ailemin, akrabalarımın ve onların tanıdıklarının bulunduğu bir şehirde bunun duyulacağı kaygısı ile başka bir şehirde başvurmanın daha güvenli olduğunu düşündüm. Hemen adresimi nüfus olarak küçük bir şehre taşıdım. Çünkü bu süreçte gideceğiniz aile hekiminin ikametgâh adresinizin olduğu şehirde olması gerekiyor. Adresimi taşıdıktan sonra çantamı hazırlayıp yola çıktım ve ayın ilk haftası pazartesi günü sabah 08.00’da askerlik şubesine gittim. Girişte bulunan kadın memura askerlik başvurusu yapmaya geldiğimi söyledim.  Kadın da bana 14 Mayıs’tan itibaren sistemin değiştiğini, e-devlet üzerinden “Askerlik Yoklaması” işlemlerimi yapmam gerektiğini söyledi. Yani değişen bu sistem ile birlikte askerlik şubesine gitmeden e-devlet üzerinden başvurunuzu yaparak oradan kendiniz direkt aile hekimliğinize gidebiliyorsunuz.

Ben de bu bilgiyi aldıktan sonra hemen askerlik şubesinden çıkıp bir internet kafeye gittim. E-devlet şifreniz yok ise nüfus cüzdanınızla PTT’den e-devlet şifresi alarak bilgisayardan (bilgisayardan giriş yapmanız lazım çünkü fotoğraf eklemek gerekiyor, telefondan bu işlemi yapmanız zor olacaktır) e-devlet şifresi ile www.turkiye.gov.tr adresine girerek sisteme giriş yapınız. Sisteme giriş işleminiz tamamlandıktan sonra, site içi arama alanına “Milli Savunma Bakanlığı” yazdığınızda, altında bulunan “ASAL Yoklama Başvurusu” bağlantısına tıklayarak hizmete erişebilirsiniz. Burada karşınıza 9 aşamalı bir işlem çıkıyor. Benim en fazla yarım saatimi aldı bu işlemi tamamlamam. Sayfaya girdiğinizde ilk aşamada bilgilendirme ve onay formu açılacaktır. Bilgilendirme yazısını okuduktan sonra okudum, anladım, kabul ediyorum ibaresini işaretlemeniz gerekiyor. Devam butonuna tıklayarak bir sonraki aşamaya geçebilirsiniz. İletişim bilgileri alanını doldurduktan sonra fotoğraf ekleme alanına “Dosya Ekleyin” düğmesine tıklayıp güncel (son altı ay içinde çekilmiş olarak) fotoğrafınızı eklemeniz gerekiyor. Bu fotoğrafınızın ön cepheden çekilmiş, yüzün tamamı görünecek şekilde vesikalık olması gerekiyor. O an yanımda böyle bir fotoğrafım olmadığı için internet kafenin sahibine telefonumu verip resmimi anlattığım şekilde çekmesini rica ettim ve çekilen fotoğrafı hemen ekledim. Bundan sonrası için doldurmanız gereken bilgiler çıkacaktır karşınıza. Sistem sizi sürekli yönlendiriyor. Bu işlemleri yaparken dikkatli bir şekilde okuyup sorulan soruları öyle cevaplamanız lazım. Mesela Yoklamada Uygulanacak Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formu’nu doldururken sağlık durumunuzla ilgili sorulara pozitif cevap verin (Genel olarak sağlığınız ne durumdadır? = İYİ, Bugüne kadar herhangi bir ameliyat geçirdiniz mi? = HAYIR, Son 3 yıl içerisinde hastanede yattınız mı? = HAYIR)  gibi doğru olmasa bile aşırı derecede sağlıklı bir imaj vermeniz gerekmektedir. Çünkü ek tahliller isteyeceklerdir ve bu sizin bayağı zamanınızı alacaktır. Bu son işlemi yaptıktan sonra karşınıza Başvuru Formu Ön İzleme kısmı çıkacaktır. Burada bilgilerinizi tekrardan kontrol edin düzeltmek istediğiniz bilgileriniz var ise düzeltin eksik yerleri doldurun. Son aşamada İşlem Sonucu kısmını görüp başvuruyu kaydet kısmına tıklayın. Başvurunuz Milli Savunma Bakanlığına gönderilecek. Belirtilen işlemleri sırayla gerçekleştirdikten sonra işlemlerinizi bitirip Aile Hekimliğinize gidebilirsiniz.

Her şey biraz da bundan sonra başlıyor. Benim gibi adres değişikliği yapmış iseniz Aile Hekimliğine kaydınızı yapmak zorundasınız. Ben en yakınımda bulunan aile hekimliğine gittim. Sıra çok fazla olduğu için öğleden sonraya kaldı görüşmem. Öğlen arasından sonra tekrar aynı aile hekimliğine gittim. Aile hekimlerinin hepsi erkek olmasından dolayı sıram geldiğinde önüme gelen ilk hekimin odasının kapısını çalıp içeri girdim. Askerlik için geldiğimi, adres değişikliği yapmamdan dolayı herhangi bir aile hekimimin bulunmadığını ve bundan dolayı kayıt yapmak istediğimi ve sonrasında muayene olmak istediğimi belirttim. Kaydımı yaptıktan sonra sıkıntımı sordu ve bende eşcinsel olduğumu bundan dolayı psikiyatriye sevk olmak istediğimi belirttim. Hekim şaşırarak yüzüme baktı ve talebimi yerine getirmeye başladı. İşlemi biraz uzun sürdü. Çünkü aile hekiminin de bilgisayar üzerinde 8-9 aşamalı bir işlem gerçekleştirmesi gerekiyor, hele acemi bir hekim ise sizi biraz bekletebilir. Bana denk gelen hekim bayağı acemi olduğundan işlemi uzun sürdü. İşlemlerini tamamladıktan sonra sevk kâğıdını imzalayıp bana verdi. Sevk kâğıdının üzerinde “kişi eşcinsel olduğunu beyan ediyor” yazıyordu. (14 Mayıs’tan önce sevk kâğıdınızı alıp askerlik şubesine gidiyordunuz. Sistem değiştiği için artık askerlik şubesine gitmeden direkt o kâğıt ile sevk olduğunuz devlet hastanesine gidiyorsunuz. Sistem değiştiği için hastane personelleri de bilmeyebilirler siz onlara özel olarak sistemin değiştiğini artık her şeyin bilgisayar üzerinden gerçekleştiğini belirtin.)

Aile hekiminin yazmış oldu sevk kâğıdını aldığımda günün mesaisi bitmek üzereydi. Ben de ilk günü böyle bitirip diğer günü yani Salı günü devlet hastanesine gittim. Bulunduğum şehirde tek bir tane devlet hastanesi vardı zaten. Hastaneye gittiğimde giriş kaydı yapmadan heyecandan direkt psikiyatrin yanına gittim. (Öncesinden hastanenin psikiyatr doktorlarını araştırmak avantaj sağlayabilir her zaman. Ben öncesinden internetten araştırdığımda hastanede psikiyatrların iki kadın doktor olduğunu öğrenmiştim.) Yanına gittiğim kadın psikiyatra askerlik için geldiğimi, eşcinsel olduğumu ve bunun için askerliğe elverişli değildir raporu almak istediğimi söyleyince kadın direkt aile hekimliğinden aldığım sevk kâğıdının üzerine sağlık kurulu yazıp beni sağlık kuruluna yönlendirdi. Sağlık kurulu kısmına gittiğimde heyetin Perşembe öğleden sonra toplanacağını benim öncesinde hastane giriş kaydımı yapmamı istediler. Aile hekiminin verdiği sevk kâğıdı ile girişimi yaptım. Kayıt işlemi bittikten sonra fiş keserek diğer psikiyatr kadın doktor ile görüşmemi istediler. Oysa ilk görüştüğüm kadın doktor bana çok sıcak gelmişti. Onunla daha rahat görüşebilirim diye düşünüyordum. Ama görüşeceğim ikinci doktor heyette yer aldığından onunla görüşmem gerekiyormuş. Ben de hızlıca psikiyatrın yanına gittim. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde kalbimi ağzımda hissettim ve geri yuttum o derece heyecanlanmıştım. Kalbim heyecandan gümbür gümbür atıyordu. Psikiyatr heyecanımı anlamış olacak ki “oturun lütfen” dedi. Ben de hemen oturup anlatmaya başladım. Askerliğe elverişli olmadığım için yanınıza geldim, dedim. Doktor “neyiniz var” dedi. Ben de eşcinselim bundan dolayı askerliğe elverişli değilim, dedim. Eşcinsel olduğumu öğrenince daha bir ilgilenmeye başladı. “Nasıl yardımcı olabilirim peki” dedi. Ben de yazacağınız rapora eşcinsel olduğumu anladığınıza dair görüşlerinizi yazın ve bu şekilde beni heyete çıkarın, dedim. Kadın belli çok yardımcı olmak istiyordu ancak o kadar acemi idi ki yapacaklarını adım adım ben söylemek zorunda kalıyordum. Çünkü gittiğim hastaneye daha önce kimse cinsel yöneliminden dolayı açık bir başvuruda bulunmamış ve hastane personellerinin hepsi ilk defa böyle bir başvuru ile karşılaştıkları için ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Kadın bana eşcinselliği bir hastalık olarak görmediğini, ama askerliğe gitmek istemediğim için bana yardımcı olmak istediğini söyledi. Acemi olduğunu bundan dolayı yanlış bir şey yapması durumunda olası bir durumda beni askere götürmeleri sonucunda vicdan azabından yaşayamayacağını ve bunun için deneyimli bir yere çevre illerdeki daha büyük bir şehirde hastaneye beni sevk etmek istediğini söyledi. Kadının samimiyeti her haline yansıyordu. Gerçekten yardımcı olmak istiyordu bana ve beni çevre illerden birindeki hastaneye sevk edince daha yardımcı olabileceğini düşünüyordu. Ben de hemen itiraz edip beni çevre illerdeki hastanelerin birine sevk etmesi durumunda işimin çok uzayacağını bu nedenle boşuna zaman kaybı yaşayacağımı söyledim. Ayrıca çevre illerdeki hastane doktorlarının homofobik olup olmadıklarını bilmediğimizi iyi bir şey yapalım derken daha kötü bir şey yapabileceğimizi söyledim ve kadın ikna oldu. Ne yapması gerektiğini bilmediği için o akşam deneyimli doktor arkadaşları ile görüş alışverişinde bulunup diğer günü yani Çarşamba günü gelmemi istedi. Gelirken de daha önce rapor alan arkadaşlarımın raporunda psikiyatrin görüşlerini yazdığı belgenin resmini istedi. Resimde yazılan şeylere bakıp kendisi de ortalama şeyler yazacağını söyledi. Çıkarken aklıma 566 sorudan oluşan MMPI (Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri) testi geldi. Hocam MMPI testini yapmayacak mıyım diye sordum. (Düşünün kadın o kadar acemi idi ve ben onu adım adım yönlendiriyordum). Kadın da evet ya unuttum onu sen şimdi üst kata çık, psikolog kısmında orada testi yap dedi. Bende hemen üst kata çıktım. Psikologun odasına gittim ve beni psikiyatrin gönderdiğini MMPI testi yapacağımı söyledim. Hemen testi alıp beni bir odaya götürdüler. Soruların başına Doğru ise D, Yanlış ise Y yazmamı isteyip beni yalnız bıraktılar. Ben de daha önce okuduğum deneyim makalelerinde sorulara hep kadınsı cevaplar vermem gerektiğini öğrenmiştim. Elimden geldiğince de öyle yaptım. Testi yarım saat içinde hızlıca bitirip psikologa verip çıktım. Yarın sabah gelip sonucu almamı istediler. Çarşamba sabahı önce psikologun odasına gittim. Test sonucuna bakan psikolog bana test sonucuna göre bir rapor yazamayacağını söyledi. Tabi ben şok.  Aman Allah'ım testte hetero mu çıktım ben diye sordum. Doktor da bana hayır testte eşcinsel olup olmadığın sonucu çıkmıyor. Bu bir kişilik testi, burada senin psikolojin nasıl ona bakıyoruz dedi. Tam o an anladım ki sorulara sadece kadınsı cevap vermek bir başına yetmiyormuş, elinizden geldiği kadar öyle olmasanız bile sorulara verdiğiniz kadınsı cevapların yanında kendinizi depresif, karamsar, intihara meyilli, kavgacı, sinirli, öfkeli, stresli olarak göstermeniz gerekli. Çünkü bunlar sizin çok işinize yarayacaktır. Bende psikoloğa eee peki ne yapacağız, askere gidersem yaşayamam ölürüm ben dedim. Psikolog erkekti ve bana yardımcı olmak istediğini söyledi. Süreci biraz ertelememi, 3-4 haftalık görüşme yapmak istediğini, görüşmeler sonrası bir rapor yazacağını söyledi. Bende o kadar zamanımın olmadığını, işlerimden dolayı yaz sürecinde başka bir şehirde olacağımı ama askerliğin sorun olmasından dolayı rahat hareket edemediğimi belirttim. Hemen o hafta rapor almak zorunda olduğumu da ekledim. Biraz düşündükten sonra bana yarın sabah 9'da gel beraber bir görüşme alalım, görüşme sonrası MMPI raporunu yazarım ben dedi. Orada biraz kaygılanıp hemen psikiyatrın yanına koştum. Moralimin çok bozuk olduğunu, test sonucunun istenilen şekilde çıkmadığını, çok kötü olduğumu falan anlattım. (Oysa o kadar kötü olmamıştım, sadece hafif kaygılandım acaba diye. Yoksa sürecin en başından beri kararlı idim. O rapor bana gelecek! Kararlılığım da ilk günkü gibi devam ediyordu) psikiyatr kötü olduğumu sanınca hemen psikologa telefon açtı. “Bu genç arkadaşımıza yardımcı ol” dedi. Psikolog da “ben zaten elimden gelenin fazlasını yapacağım merak etmeyin” dedi. Kadın beni rahatlamaya çalışarak gece deneyimli psikiyatr arkadaşları ile görüştüğünü rahat olmam gerektiğini söyleyip o raporu alacağıma inanmamı istedi. Bana daha önce rapor alan arkadaşlarımın psikiyatr açıklama belge resmini sorduğunda ben maalesef bulamamıştım o ana kadar. Çünkü aradığım mesaj attığım arkadaşlarım olarak bana psikiyatrin açıklama kısmını anlatıp ellerinde belge olmadıklarını söylemişlerdi. Kadın yine de böyle bir belge bulursak daha iyi olacağını belirterek bu durum üzerinde durmamı istedi. “Perşembe sabahı heyetten önce psikolog ile görüştükten sonra yanıma gel” dedi. Ben de o gün daha önce rapor alan başka arkadaşlara ulaşmaya çalıştım. Ve o gün Mersin’den Berk ile konuştum. Sağ olsun kırmayıp beni hemen geçici raporun belgesini gönderdi. Perşembe sabahını dört gözle bekliyordum. Sanırım o gece heyecandan uyuyamadım. Rapor alacağımdan çok emin bu sürecin böyle rahat geçmesinin neşesini yaşıyordum. Perşembe sabahı koştur koştur önce psikologun yanına gittim. Yarım saatlik bir görüşme gerçekleştirdik. Sağ olsun o da bayağı yardımcı oldu. Hatta “heyetin karşısında olur da sana soru sorarlarsa kendinden emin cevaplar ver. Dik dur güçlü ol kesin alırsın bu raporu” dedi. Ve MMPI raporu kısmına uzun bir açıklama yazıp “Olası tanı açısından bakıldığında; kişide depresyonun eşlik ettiği Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu olabileceği düşünülmektedir” yazdı. (Öyle miyim ASLAAA) Hemen o raporu alıp bir sürü teşekkür ederek koştur koştur psikiyatrın yanına gittim. Hocam bu da raporum, dedim. Kadın hemen ikimize Türk kahvesi istedi. Karşılıklı kahvelerimizi yudumlarken o da bulgular kısmına “Kadınlara cinsel ilgi duymama, erkeklere cinsel ilgi duyma ile ilgili düşünceler ön plandadır. Konuşma efemine, ses tonu efemine, mimik ve jestleri efemine, çocukluk döneminden beri kızlarla oyun oynadığı, erkeklerle cinsel ilişki kurduğu, çok eşli olduğu” diye yazıp tanı kısmına: Cinsel davranış bozukluğu yazıp karar kısmına: TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği Madde D/17 F-4’e göre; ASKERLİĞE ELVERİŞLİ DEĞİLDİR. (Barışta ve Savaşta Askerliğe Elverişli Değildir.) yazıp psikologun verdiği rapor ile beraber kendi yazdığı raporu da bana verip sağlık kuruluna teslim edip öğleden sonra heyetin karşısına çıkacağımı söyledi. Ben çıkmadan rahat olmam gerektiğini, heyetin iyi bir heyet olduğunu şimdiden kutladığını söyleyip “öğleden sonra görüşürüz” dedi. Ben de raporları hemen sağlık kuruluna teslim ettim. Sağlık kurulunda çok yakışıklı bir asistan vardı. Sürecin en başından sağ olsun bayağı ilgili davranmıştı o da. Hatta mesleğimi sorduğumda masör olduğumu söyleyince masaja ihtiyacının olduğunu söyleyip bana alıkmayı da ihmal etmemişti. Tabi ben o süreçte aklım bir tek raporda olduğundan o yakışıklı çocuk ile ilgilenememiştim. İletişim bilgilerimizi birbirimizle paylaştık ama. En kısa zamanda görüşeceğiz.

Heyetin karşısına çıkma vakti geldiğinde ismim okunduğunda içeri girdim. Tam sayamadım ama bi 10 kişi vardı sanırım. Psikiyatr beni görünce gülümseyip göz kırpınca öyle hafifledim ki anlatamam. İçeri girip çıkmam bir oldu. Yarın sabah gelip sonucu almamı söylediler. Aslında o andan itibaren işim tamamlanmıştı. Cuma sabahı hastaneye gidip heyetin raporunu aldım. Karar kısmında Türk Silahlı Kuvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine Göre: 17’inci Maddenin D Diliminin 04 Numaralı Fıkrasına Uyar.  “ASKERLİĞE ELVERİŞLİ DEĞİLDİR.” Sağlık Kurulu Kararıdır yazıyordu. Aldığım raporu psikiyatr, başhekim ve sağlık kurulu başkanına imzalattıktan sonra askerlik şubesine gittim. (Sürecin en başından sadece şu son aşamada askerlik şubesine gidiyorsunuz.) Raporu şubeye teslim ettiğimde raporun bir örneğini bana verip 6 içinde asıl raporumun dilersem ikametgâh adresime ya da nüfus kaydımın olduğu şehirdeki askerlik şubesine geleceğini söylediler. Ben de askerlik şubesine gelsin oradan alırım dedim. Bu 6 ay içerisinde şubeyi arayıp raporumun gelip gelmediğini sorabileceğimi söylediler ve sürecim o an bitmiş oldu. Askerlik şubesinden çıkarken içimden uzun uzun koşmak geldi. Tabi koşmadım sonra deli sanmasın çevredekiler diye. Ama öyle bir rahatladım, öyle bir hafifledim ki anlatamam. Geçtiğimiz bu zor ve sancılı süreçte bana iyi gelen en büyük şey oldu diyebilirim. Hemen o gün eşyalarımı toplayıp memleketime döndüm. Hala sevdiklerimle bu durumu kutluyoruz. Kutlamalarımız bitmek bilmedi.

Sonuç olarak; çok uzun yazdım, her şeyi detaylı anlatmak istedim. Eksik bıraktığım, gözden kaçırdığım yerler olmuştur mutlaka. Şimdi her şeyden önce kendinize güveniniz olsun. Ve yanınızda mutlaka en az bir arkadaşınız olsun bu süreçte. Çünkü sürekli bir dosta, yoldaşa ihtiyacınız oluyor. Ben güçlüyüm diyerekten yanıma hiçbir arkadaşımız almamıştım bu süreçte. Ama daha ilk günden bunun ihtiyacını hissedip bu eksikliği sürekli telefonda konuşarak gidermeye çalıştım. Siz sakın benim yaptığım gibi yapmayın yanınıza birini mutlaka alın çok iyi gelecektir inanın. Maskülen bir görüntüm, kalın bir bıyığım ve kalın sesimle bu sürece başladım. Birçok arkadaşım bıyığımı kesmemi isteseler de, boynumu keserim ama bıyığımı asla diyerekten bıyığımı kesmedim sadece sakalımı kesip bıyığımı inceltmeye çalıştım. Sesimi inceltmeye çok çalıştım ama sanırım beceremedim. Çiçekli, renkli şeyler giyindim üstümde emanet gibi durdu. Birkaç takı (kulağımı deldirmediğimden sıkıştırmalı küpe ve birkaç yüzük) takıştırdım. Sanırım onlar da uymadı. Ve sıfır makyaj bu şekilde sürece başladım. Ama siz yine de elinizden geldiği kadar kadınsı gitmeye çalışın psikiyatrın karşısına çok işinize yarayacaktır emin olun. Çok şanslıyım ki karşıma yardımcı olmak isteyen insanlar çıktı. Sürecin başından sonuna hiçbir homofobik tavır ile karşılaşmadım. Aile hekimliğinde ve hastanede sıra beklemelerimde hastalar ve yakınları tarafından da herhangi olumsuz bir tavır görmedim. İlk günden son güne kadar hem askerlik şubesindeki memurlar, hastanede ve aile hekimliğinde temas ettiğim doktorundan, personeline, asistanına herkes çok iyi, samimi ve sıcak yaklaştılar. Siz siz olun, kendiniz olun. Kimliğinizi onlara gösterin ve onlara eşcinsel olduğunuzu gösterin. Buna inandıklarından sonra devamı geliyor. Ben çok şanslı çıktım. Herkes bu kadar şanslı olamayabiliyor. Karşılaştığınız kötü tavırlar karşısında da dik durmayı bilin. Dişinizi gösterin. Yeter ki inanın devamı geliyor göreceksiniz. Sakın ilerde karşıma çıkar teşhir olurum diye de asla korkmayın. Bu sadece siz ve TSK arasında bir sır gibi düşünün. Sürece başlamadan önce ulaşabildiğiniz kadar deneyim yazısı okumak ve deneyimli kişiler ile birebir konuşmak size çok fayda sağlayacaktır.

*Askerlikle ilgili danışmanlık almak için danisma@kaosgl.org adresi üzerinden Kaos GL Derneği ile iletişime geçebilirsiniz.

**KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.

Askerlik yazı dizimizdeki diğer yazılar:

“Elverişsiz” yazısını görünce çok sevindim

“‘Askerliğe elverişli değildir’ raporunu nasıl aldım?”

“Pembe tezkere” sürecimden notlar…

Askerlikten muaf raporu alma sürecim

Askerliğe nasıl elverişli değilim?

 


Etiketler: insan hakları, askerlik
İstihdam