07/04/2011 | Yazar: Sarphan Uzunoğlu

Bugünün Radikal’indeki en güzel haber twitter’dan üremişti.

Bugünün Radikal’indeki en güzel haber twitter’dan üremişti. Melih Gökçek “Alevi ve CHP’li olmasına rağmen nikah kıydım” demiş, kendisine ırkçı diyenlere “kanıtlayabilirsen ben şerefsizim” demiş. Ben şahsen şaşırmıyorum.  Yani muhtemelen hepimiz şerefsiz, gerici, sosyalist, adi ve anarşik insanlar olduğumuz için demiştir Melih Başgan bunu. Ankara’nın her yerini yılda dört kere asfaltlama şerefine erişmiş bir “Başgan” nasıl olur da şerefsizlik eder!
 
Ben Ankara’yı çok severim. Bunun ne Yılmaz Erdoğan’ın harika şiirinden ne de kalbimizin şairi Ahmed Arif’in dizelerinden kaynaklanır. İçimdeki Ankara sevgisi tamamen sizin müthiş icraat aşığı kişiliğinizle ilgilidir. Ankara’ya ilk gelişimde Ulus’ta kaybolmam da dahil olmak üzere hiçbir şey bu sevgiyi geçiremez. Yalnız sizi ve şehrinizi böylesine sevsem de bazı kötü huylarım var!
 
Örneğin ateistim. Allah inancım  yok yani. Dahası varlığına dair bir veri elde edebilmiş değilim. Utanmazca yaptırdığım dövme sonucu aldığım duyumlara göre abdest de tutmuyor bedenim. Full time cünup gezen bir genç olarak henüz imam nikahı kıldırmamış olduğum gerçeğini de öne koyarsak zinaya açık bir karakterim var. Malum, partidaşınız söyledi. Örtüsüz kadınlar ya satılık ya kiralık ya, benimki de o hesap. Ya satılık ya kiralık bir karakterim var. Bizim aile de öyle genelde be başkan.
 
Yetmezmiş gibi camiiye falan da gitmem. Dedemi mutlu etmek için gittiğim tüm camiilerde yüzüme bakanların o sokaklarda gördüğüm çıraklarını sömüren, kadınlara tecavüz eden, Kürtlere 20. sınıf insan muamelesi yapan, Ermenilerin soyunu kırıp iyi oldu diyen müslümanlar olduğunu görünce içim almıyor. Benim böyle dev bir riyaya harcayacak zamanım yok gibi geliyor.
 
Kumar oynamam ama az biraz içki severim. Ama henüz hiç ihale alamadım. Bu konu içimde bir yaradır. Eski RTÜK başkanı gibi kahvelerde kumar oynayamadığım için belki yeterince cesur bir insan gibi görünmeyebilirim ama bildiri dağıtmışlığım, cop yemişliğim, polisle yakalamaca oynamışlığım kesindir.
 
Askerlik görevimden sağlık problemleri nedeniyle muhtemelen yırtacağım; ama ordu beni illa ki almak isterse kusura bakmayın vicdanım el vermiyor diyeceğim. Hem Başbakan da yolu açtı. Gerekirse F Tipi polis olup devletime sizin iktidarınıza hizmet ederek ekstra hizmet etmek isterim. Ahmet Şık’ı bir de ben sırtından hançerlemek isterim. Malum teşkilat böyle işlere bakıyor bildiğim kadarıyla. Yeni Ergenekon savcısı için tutuklanacaklar listesini de verebilirim. Malum Melih Altınok muhtemelen sizin çok sevdiğiniz TC polisine bu konuda yardım ediyordur.
 
Gelelim şu evlilik meselesine. Artık beni tanıdığınıza göre evleneceğim kadınla/adamla ilgili de bilgi istersiniz. Henüz teklif etmişliğim, kabul etmişliği olmasa da ilgili adayın “ya kiralık ya satılık” ekibinden olacağına dair çeşitli duyumlar alıyorum. Alevi, Kürt, biseksüel, gey, transeksüel vb. kimliklerden olursa alınır mısınız bilmem; ama ben bir sakınca görmüyorum.
 
Sol bir partiye oy veriyor olabilir; ama sizin bildiğiniz sol değil. Hani var ya, sabah 5′te evlerinden aldığınız solcular. Bizimkiler o tayfadan. Neyse, biz şerefsizler olarak evlenmeyi talep ediyoruz.  Bizi everip arkamızdan konuşmanızı istiyoruz.
 
Nikahımızı kıyıp arkamızdan konuşsanız da bizim evlenip enseste, tecavüze, devlet şiddetine maruz kalmış bedenlerimizi ısıtasımız var.
 
Saygılarımla
Sarphan Uzunoğlu


Etiketler: insan hakları
nefret