01/02/2009 | Yazar: Fatma Hacıoğlu

Benim Hikayem: Bedenime dokunma!   Sıradan gazete taramamı yapmadan önce haftalık yazım için kafamda bambaşka bir konu vardı.

Benim Hikayem: Bedenime dokunma!
 
Sıradan gazete taramamı yapmadan önce haftalık yazım için kafamda bambaşka bir konu vardı. Ancak birazdan sözünü edeceğim haberi ve dahası yapılan yorumları gördükten sonra başka da birşey yazamayacağımı anladım.
 
Hepimiz için cinsel sağlık, üreme sağlığı hakları farklı şeyler ifade edebilir ancak zararın da zarar görene çıkartılması bir hak yaklaşımı olarak görülemez. Tabi söz konusu gençlerin cinselliği olunca olayın nasıl dallanıp, budaklandığını da acı bir şekilde görebiliyoruz.
 
Bakın haber Hürriyet’in internet sitesinde bugün aynen şöyle verilmiş;
 
İki kız öğrenciye ormanda tecavüz

İki ilköğretim okulu öğrencisi kıza, bir yıl süreyle şantajla ve ayrı ayrı, son olarak da ormanda toplu tecavüz eden 4’ü dolmuş durağı çalışanı 5 kişi tutuklandı.

KAHRAMANMARAŞ’ta, bir dolmuş durağında çalışan 20 yaşındaki O.K., ilköğretim 7’nci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki K.T. ile geçen yıl arkadaşlık kurup ilişkiye girdi. 20 yaşındaki O.K.’nin 20 yaşındaki arkadaşı R.K. de K.T.’nin sınıf arkadaşı olan 13 yaşındaki Z.D. ile birlikte oldu. O.K. ve R.K.’nin kızlarla olan arkadaşlığını öğrenen dolmuş durağı çalışanlarından 27 yaşındaki O.S. ve 24 yaşındaki A.Y. ile terzilik yapan 24 yaşındaki Ş.G., K.T. ve Z.D.’ye şantaj yaparak 1 yıl boyunca tecavüz etti.

Kızlar polise başvurdu

Önceki gün bir araya gelen 5 kişi, iki öğrenciyi dolmuş durağının sonundaki çam ağaçlardan oluşan ormanlık alana götürerek tecavüz etti. K.T. ve Z.D. adlı kızlar bunun üzerine polise şikáyette bulundu. Önceki gece aynı anda operasyon düzenleyen polis, 5 şüpheliyi yakaladı. Şüpheliler sevk edildikleri nöbetçi mahkemece tutuklandı.’[1]
 
Bu haberin doğruluğunu incelemeyeceğim ama her okuduğumuza inanmamamız gerektiğini, okuduklarımızı pekçok soru işaretiyle değerlendirmemiz gerektiğini uzun zaman önce öğrendik (en azından ben dersimi aldım). Detaylarına zaten ihtiyacımızın olmadığı bir tecavüz vakasıyla karşı karşıyayız. Son birkaç ayki gündemi takip edenlerimizde yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar ikilemine benzer bir şekilde, tecavüz vakaları mı arttı yoksa basın daha çok yer verdiği ve/veya insanların daha çok bilinçlenip hakkını aradığı için mi tecavüzü daha çok görüyoruz ikilemi kafalarımızı kurcalıya dursun; tecavüzün var olduğu bir gerçek. Özellikle kadın bedenine karşı gerçekleştirilen bu tür eylemler, kadının bedenini ve cinselliğini kontrol altına alma nedeniyle gerçekleşmektedir.
Geçen hafta ucundan kıyısında girdiğimiz cinsel sağlık, üreme sağlığı ve haklarında olduğu gibi ve pekçok uluslararası sözleşme ve konferansla da güvence altına alındığı gibi kadın da erkek de birer cinsel bireydir. Herkes kendi bedeni üzerinde hakka sahiptir, kişinin rızası olmadan yapılan her türlü davranış şiddettir.
Bana asıl dert olan ve içimi kanatan, derimi kanırtan durum ise habere gelen şip şak yorum silsilesi. Durumu o kadar da karartmak istemiyorum, gelen onca yorumun arasında tabi ki de çoğunluk tecavüzü tahammül edilemez bir suç olarak gören insanlar da var. Benim anlamadığım, neden karşı argümanların hala var olduğu ve insanların yargılarını bir parça bile geliştiremeden, ısıtıp ısıtıp her olayda önümüze koydukları.
Sinirlerime hakim olamayıp birkaç tanesi üzerine ben de yorum yapmak istiyorum. Çünkü öyle ya da böyle hem gençlerin cinsel sağlığı alanında çalışan biri olduğumdan, hem de tacizi çeşitli şekillerde yaşamış biri olarak nefesim yetene kadar neden tacizin ve tecavüzün bir suç, bir hak ihlali olduğunu anlatacağım.
‘Cinselliği bilmiyor çocuklar ders konulsun diyen aydınlara soruyorum.....çocukların bu hale geleceğini hiç düşünmediniz ozaman....şimdi çocuklar işi en <0> noktasından öğrendiler...gelecekleri için bir çözümünüz var mı....?’[2]
 
Yorum yazanların hiçbirini tanımıyor oluşum, arkalarından atıp tutmam için kolaylık sağlasa da bazı bağlantıları hangi mantık ilkesiyle yaptıklarını çıkartamamamdan biraz da zorluk yaşatıyor. İki kızın tecavüze uğramış olmasıyla cinsel sağlık eğitimi arasında bu şekilde bir bağ nasıl kurulur henüz çıkartabilmiş değilim.
 
Hem, okullarımızda henüz kapsamlı cinsel sağlık eğitimi verilmiyor. Sanırım kendisi farklı bir ülkeden bahsediyor olsa gerek, öyle bir ülke ki eğitim alan kişiler tecavüzden uzak duruyor. Tecavüze uğradıklarında da o eğitimi veren insanlar suçlanıyor. Hımmm... Sanırım o ülkede cinsel sağlık eğitimi bir karete dersi şeklinde geçiyor, kapsamlı cinsel sağlık eğitimini bir savunma sporuyla karıştırıyor olsa gerek.
 
Cinsel sağlık eğitimine taş atmadan önce en büyük taşı, hatta kayayı tecavüze uğrayan kadınlara atıyor. ‘Kurbanı suçlamak’ en sık görülen tutumlardan biridir, kesinlikle kadın kuyruğunu salmıştır, ya bir işveli bakışla ya da giyilen kıyafetle bu olabilir. Yazık, karşısındaki erkeğinde ona tecavüz etmekten başka çaresi kalmamıştır.
 
Kapsamlı cinsel eğitim sayesinde gençler kendi cinsellikleri hakkında daha bilinçli karar verirken ihtiyaç duydukları kendine güven duygusunu kazanacaklar hem de daha sağlıklı ve tatmin edici ilişkiler geliştirebileceklerdir. Aynı zamanda gençlere, kendi değerlerini ve davranışlarını oluşturmada ve cinsel bireyler olarak kendi haklarını tanımada yardımcı olmaktadır. Kapsamlı cinsel sağlık eğitiminin, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili tüm problemleri sihirli bir değnek gibi bir anda çözmediğinin farkında olmak önemli olsa da, araştırmlar gösteriyor ki kapsamlı cinsel eğitimi gençlerin cinsel sağlıklarını ve varlıklarını iyileştirmede önemli bir rol oynamaktadır. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimi gençlerin ihtiyaçlarına bütünden görebilmek için; haklar, tutum ve değerler, sağlık ve kalkınma gibi farklı bakış açılarını kullanmaktadır.
 
Dolayısıyla asıl kapsamlı cinsel sağlık eğitimi sayesinde bireyler hem kendilerini hem de karşı cinsiyeti daha iyi tanıyarak, herkesin eşit olduğu algısını öğrenecektir. Eğitimi çözümün kendisi değil ama ayrılmaz parçalarından biri olarak görebilirsek, çözüme bir adım daha yaklaşmış olabiliriz.
 
Ayrıca yorumu yazan kişinin, zorla cinsel ilişkiyi ‘0’ noktası olarak göstererek bayağıca yorumlaması da hakikaten başarılı olmuş, diyecek söz bulamıyorum.
 
‘sen git önce arkadaşlık et ilişkiye gir sonrada tecavüz etti diye şikayet et.13 yaşındasın ne işin var senin böyle pislilerle git okuluna .kusura bakmayın ama böyleleri çok kaşındığı için bu olaylar başına geliyor.’[3]
 
Tecavüz ile ilgili diğer bir klişe daha. Bu kızlar, bu çocuklarla arkadaş oldukları için suçlular. O adamlar bu kızlara tecavüz ettiği için değil. Alt mesaj; sen akıllı uslu (özellikle erkekle arkadaşlık etmeden) işine bak, başın aşağıda, olabildiğince sessiz bir şekilde hayatına ot gibi devam et. Bunun karşılığında biz de senin vajinanı serbest bırakalım.
 
‘Kaşınmak...’ Çünkü, kadının uyması gereken ‘kurallar’ var. Heteroseksist, ataerkil düzen tarafından konmuş ve dışına çıkıldığında doğal olarak getirisi cezaları olan. Çünkü, kadın terbiye edilmesi gereken bir canlı, ‘doğal olarak’ erkeğin altında olan.
 
‘A benim güzel kizim bundan bir yil önce tecavüze ugrayip sonra da korkutularak bazi kisiler tarafindan tecavüze ugramissin ve sen bir yil sonra sikayette bulunuyorsun. Peki bir yil önce oradaki karakollar tatile mi girmislerdi. Sen o siralar nerelerdeydin. O zaman korkmustun simdi korkmuyor musun.’[4]
 
Bomba bir klişe daha. Aklın ne zaman geldi türünden yorumlar. Bu tür insanların başkalarına dağıtacak milyonlarca aklı olduğundan, nihayetinde kendilerinde hiç kalmadığından böyle yorumlar yaptıklarını düşünüyorum. Yaklaşık 4 yıl kadar önce, gayet de koruduğum çantamdan, cüzdanım çalındığında hemen soluğu karakolda aldım. Oradaki polisin bana yaptığı muamele daha dün gibi aklımda; ‘avanak avanak bakınırsan tabi ki de çalınır cüzdanın’ gibisinden birşey söylemişti. Nasıl bir suçluluk duygusu kaplamıştı içimi, sinirle karışık; yani ben suçluydum cüzdanımın çalınmasından. Bedene yapılan bir müdahale düşünün, bu olayda sistemli bir şekilde, ve olayın bir tarafının yargı sürecini geç başlatmış olmasını sırça köşklerimizden hatalı bulalım.
 
Olması gereken, tecavüz dahi olmadan, tehlikesinin hissedildiği anda dahi kişilerin yargı süresini başlatmalarıdır. Ancak erkeklerden kurulu bir sistemde bu nasıl yapılabilir? Bu sürecin yerleşebilmesi için birilerinin yanması gerekir belki de ama kim?
 
Yukarıdaki yorumlar egemen kültürün bir parçası. Yap-bozun bu parçaları her yerde; sokakta, mahkemelerde, ailede, arkadaşlar arasında, iliğimize kadar işlemiş halde. Bedenine dokunulmuş kadının yaşadıklarından önce kendisini sorumlu tutması ve dolayısıyla hakkını arayamaması bu nedendendir. Dahası haklarının farkında olmaması, farkında olduğu haklarını nasıl arayacağını bilememesi ve o bilgiye sahip olsa dahi hak arama sürecinde uğrayacağı diğer olası tacizlerden (cüzdan vakamdaki gibi) korkusu nedeniyle cesaret edememesi kadını geride bırakır.
 
Dolayısıyla yorumu yazan insandan beklenilen, kızların neden beklediğini gerçekten düşünmesi ve o nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır.
 
Hani ne yapsanız da anlatılamayan durumlar vardır, büyükler küçüklere başına gelince sen de anlarsın diye kestirip atarlar. Tecavüz ve taciz de buna benzeyen ama kesinlikle ‘senin de başına gelsin, anlarsın’ diyebileceğim durumlardan değil.
 
Şiddet, özellikle taciz ve tecavüz kadının en yakınından geldiğinde daha da yaralayıcı olabiliyor. Çünkü, kadının kendini suçlama, kesin benin hatam var mentalitesinin olma ihtimali daha yüksek oluyor. Bilinmesi gereken; şu anda ülkemizdeki yasalarla ve uluslararası da taraf olduğumuz sözleşmeler ile bu ve bunun gibi müdahaleler suçtur, insan hakkı ihlalidir.
 
Bizler [sen, ben, o, biz, bu konuları derdi eden herkes] bir araya gelip, konuştukça, sesimizi yükselttikçe hem kendimiz güçlenebiliriz, hem bulundukları yer ve/veya konum gereği istediği gibi konuşamayanların haklarını arayabilmelerine destek olabiliriz ve de bu erkil sistemin hep böyle devam etmeyeceğini göstermiş oluruz.
 


Etiketler: yaşam, cinsellik
nefret