20/03/2023 | Yazar: Birol Koyuncu
Liseli bir cıvırken okuldan Urla’ya kaçtığımız bir gün otobüste önümüzde oturan iki erkek dikkatimi çekmişti. Ezgi bana dönüp “ellerine bak” dedi. Önce birine baktım yüzükten başka bir şey yoktu. Diğerine baktım, bir de ne göreyim! Aynı iki yüzük. Lubunyalığımı yeni şanlattığım zamanlarda aklıma ilk gelen şey onların da lubunya olduğuydu. İşte o gün başladım düğünümü planlamaya…

Herkese merhabalar,
Bu yazıyı daha önce yazmak istiyordum ama bizim de kader planımız buymuş.
Kezban 2'yi serinin son yazısı olacağını düşünerek yazmıştım ama 2022 beni duvardan duvara yapıştırdı (şaşkınlıktan).
Küçük bir hikayeyle başlamak istiyorum. Liseli bir cıvırken okuldan Urla’ya kaçtığımız bir gün otobüste önümüzde oturan iki erkek dikkatimi çekmişti. Ezgi bana dönüp “ellerine bak” dedi. Önce birine baktım yüzükten başka bir şey yoktu. Diğerine baktım, bir de ne göreyim! Aynı iki yüzük. Lubunyalığımı yeni şanlattığım zamanlarda aklıma ilk gelen şey onların da lubunya olduğuydu. İşte o gün başladım düğünümü planlamaya…
Yıldönümümüzde borcumuzu kapatmaya karar verdiğimiz için ekstra özel bir şey yapmamıştık. Yılbaşına birkaç gün kala Ankara'ya görümcem Yemre’ye gittik. Allah razı olsun benden, kendisinin elini sıcak sudan soğuk suya sokturmadım misafir olarak... İlk gece kocam ve görümcemden önce uyudum.
Yılbaşından önceki gün kocam ve görümcem beraber yılbaşı için alışverişe gittiler. Ben bir bozuldum bir bozuldum “kaç gündür evdeyim ben de çıkmak istiyorum” diye. 3 saat sonra eve geldiler. Benim surat bir karış. Soru soruyorlar cevap vermiyorum falan, büyük yaşıyorum o an. Neyse sonra çıktık Marsu'ya gittik. Görümcem de kaç aydır Ankara’da olmasına rağmen Marsu'nun garsoniyerini ilk defa bizimle gördü. O an anladım Marsu’nun misafirperver olduğunu. Kokteyllerimizi içtik altın kızlar diyerekten.
Yılbaşı sabahına uyandık, ben tabii Sindirella gibi ev temizliğine giriştim, kız kardeşler çalıştığı için. Kısır yaptım (çok severim). Görümcem “sen onu böyle mi yapıyorsun?, bunu böyle mi yapıyorsun” diye sürekli atladı ortaya. Ben de iş bilmezliğine verdim hahahahah. Akşam misafirlerimizi beklerken kocam, görümcem ve Marsu ile oturduk erkenden içmeye başladı(m)k. Misafirler yavaş yavaş gelmeye başladı. Sağ olsun en çok özlediğim Hatiç assolist gibi en son geldi… Neysee…
Saat 23’e gelirken vergisini verip nefretini alan Anj ve her fırsatta yüzüğünü gözüme sokan Zeynep'le beraber göbek atmaya başladık.
Ben tam tuvalete gidecekken Anj beni durdurdu "daha üç göbeğimiz var senle" dedi. “Kız kafam trilyon olmuş bırak da elimi yüzümü yıkayayım” diyemedim tabii, kıvırmaya devam ettim. Derken biri benim arkamı çevirdi.
Baktım kocam diz çökmüş elinde de bir kutu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken kocamın bir şey söylemesini bekledim. Teklif geldiğini anladığım an elimdeki diğer yüzükleri çıkarıp fırlattım. Dili tutulmuş kocamın heyecandan. Baktım bir şey söylemiyor evliliği aklının ucundan bile geçirmeyen ben “evet” dedim.
Kocam yüzüğümü takarken sadece seni çok seviyorum diyebildi. Birbirimize sarıldık. Gözüm dolmuştu ama zırıl lubunya kocam benden önce davranıp ağlamaya başladı. Ben de onu sakinleştirmek için tuttum kendimi. Kocam sırasıyla görümceme, Hatiç’e ve Marsu’ya sarılıp onları da ağlattı. Oğlum ayağınızı denk alacaksınız. Nasıl ağlata ağlata taktırdım yüzüğü!
Teklif olmayan teklif sırasında görümcem müşo'yu (annemi tanımıyorsanız siz kaybedersiniz) görüntülü arayıp “nasıl aldık kızını” dercesine bizi gösteriyordu. Sonra annemle konuşmak için odaya gittim ama heyecandan konuşamadan geri salona döndüm.
Bu sürprizle beraber Anj'ın deyimiyle “2022’den kazançlı çıkan bir EYT’liler bir de ben oldum.”
Kocamın gözünden olayların nasıl geliştiğini de anlatayım. Ben erken uyuyunca görümcem hemen atlamış illa burada etsene teklifi diye. O gece anlaşıp ertesi gün alışverişe çıkan kocam ve görümcem yüzük alışverişine çıkmış aslında. Ne güzel yalan söylediklerine de şahit olduk yani. Eve gelince suratımı bir karış gören görümcem (Şahmaran misali yılanın başı) benim duymadığım anda “boşver teklifi takma yüzük falan bu meymenetsize” demiş!!! Yine de seviyorum şırfıntıyı, hem sonunda ağlayan o oldu hahahhahha
Kocam yılbaşı günü heyecandan alkol içememiş gerginlikten. Aptal içseydi daha rahat olurdu halbuki. Teklif ederken söyleyeceklerini düşünmekten de bir gece uyuyamamış ama ne işe yaradı, hiçbirini söyleyemedi… hahahahah
1 Ocak'ta uyandım, kocam ve görümcem prensesler gibi uyurken dizimi bitirdim, kahvemi sigaramı içtim derken kocam uyandı. Surat bir karış! “Ne oldu” diye sordum. “Sen neden ağlamadın” diye soruyor bana hahahhahahah. Sen beni sadece kına gecemde ağlatırsın koçum ;)
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: yaşam, aile