21/02/2022 | Yazar: Aras Örgen

Kimse bize havadan esenlik sunmuyor aslında. Kendi pratiklerimizi edinerek, paylaşarak, ilham alarak ve çoğunlukla kendimizi gözlemleyerek bir şeyleri oturtabiliyoruz.

Bir pratik olarak esenlik Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Esenlik kavramı hakkında konuşurken genelde bireysel iyilik halimizden yola çıkıp bir şeyler kurgulamaya gidiyoruz. Bu da aslında en temelinde kendimize dönüp bize neyin iyi geldiğini düşünmek, elde olanları değerlendirmek ve neler yapabilirimi sorgulamak şeklinde ilerleyen bir süreci başlatıyor. Ancak hayatın getirdiği koşullar, bizim o koşullardaki dalgalanışlarımız ve varoluşun kendisi bu süreci böylesine bir sırayla önümüze sunmuyor. Aktif olarak bir çaba göstermek, bazı yerlerde çabalamadan bırakabilmek, çaba sonucunda beklenilenin yerine başka bir şeye ulaşmak da bu yolun içinde olası senaryolar gibi hissettiriyor. Bazen de keskin bir hedef olarak iyi ve mutlu olma gibi çok da net olmayan halleri konumlandırabiliyoruz. Hızlı bir şekilde bu sonuca (iyi ve mutlu olma) ulaşma gayesi aslında bizi bir yere götürmüyor aksine yukarıda bahsettiğim kompleks sürecin içinde bizi bir şeylere tutunmaya, yer yer hedeflenen şeye anında ulaşılamadığı için olumsuzluğa, çoğu zaman da ‘benim hedefim neydi ya?’ gibi bir sorgulamaya yönlendirebiliyor. 

Esenliğe dair pratiklerimi düşünürken net bir formül asla bulamıyorum. Ancak en başta kendime dönmek ve kendimi gözlemlemek bana iyi geliyor. Bu gözlem de aslında var olanı kabul ederek, neyin bana iyi gelmediğini ve bunun beni nasıl hissettirdiğini düşünmeyi de içinde barındırıyor. Tüm bu analizler ile nerede olduğumu iyi saptadıktan sonra da aslında neyin bana iyi gelebileceğine dair düşünmeye alan açabiliyorum. Aslında sürecin içinde de kendimi her seferinde yeniden keşfediyor. Değişen, dönüşen bazen de buna mecbur kalan yanlarımı fark ediyor ve onları kabul ediyorum. Bu da benim için kendimi kabul ve sevme sürecinde önemli bir an kazandırıyor. Bu tarz anları pratik ile çoğalttıkça da aslında kendimi daha da kabul ediyorum. Pratiğin kendisi zaman içinde de kaybedilemeyecek gibi olan kendi evim dediğim özü görmemi sağlıyor.

İçinde yaşadığımız sistemdeki her şeyin geçici olduğunu gördüğüm bir yerden kayıp duygusunu da sorguluyorum. Bu kayıptan kastım birini ve bir şeyi kaybetmek değil de daha çok beklentilerimiz sonucu yaşadığımız kayıp hissiyatları. Ancak yukarıda belirttiğim şekilde kendime ait özde yer alana temas edişlerimde aslında onun kaybedilecek bir şey olmadığını, durum ve koşullarda bıraktığımız yönler ve davranışların akışta kalmak için gerekli olan yükleri bırakma hali olarak algılıyorum. Hayat bazı yükleri bize bazı dönemlerde yüklerken bunları atmamız gereken durumları da bizi sunabiliyor. Belki de yüklendiğimiz şeyleri kendimiz olarak görmediğimiz bir noktada, hayatın bize onları atmamızı gerektirdiği anlarda bunlara dair kayıp hissinin de etkisini azaltabiliriz diye düşünüyorum. Bunun için de kendi içimizdeki o eve dönmek güzel bir pratik olabilir.

Esenliğe dair her hazırlık ve her çaba aslında kendimize/özümüze yönelik pratikler oluyor. Bir anda kimse bize mutluluk vermiyor. İçe döndükçe deneyimlediğimiz ev hissiyatı kendi esenlik pratiklerimizi şekillendirirken bizi zorluklara karşı daha dayanıklı bir hale getirebiliyor. Bu noktada wellness sektöründe fazlasıyla var olan spesifik bir çalışma ile aniden şifaya/mutluluğa ulaşma seçeneklerinin bolluğu hem kafa karıştırıcı hem de bizi sınırlayan bir bağlam yaratıyor. Birileri tarafından çizilen esenlik rotaları bizim kendi sürecimizdeki kurgumuzu bazen sınırlandırabiliyor ve normlar oluşturuyor. Bu kadar yöntem bolluğu içinde belki de buradan alabileceğimiz şey net bir doğru olmadığı, bize iyi geleni fark edene kadar yöntemleri denemenin rotaya yardımcı olabileceğidir. Bu pratiklere girerken de geçiciliği hatırlamak, bize iyi geldiğini kadarını alabilmek ve sürekli olarak özümüz ile iletişimde kalabilmek belki işimizi kolaylaştırabilir diye düşünüyorum.

Kimse bize havadan esenlik sunmuyor aslında. Kendi pratiklerimizi edinerek, paylaşarak, ilham alarak ve çoğunlukla kendimizi gözlemleyerek bir şeyleri oturtabiliyoruz. Bu noktada her yöntemi reddediyor ve bir yandan da kabul ediyorum. Bir paket veya öğreti normları olarak sunulan esenlik çalışmaları yerine daha özgür ve kendime iyi gelenleri seçebildiğim alanları tercih ediyorum. Her denemenin sonucundan bağımsız kendimle olan ilişkimi güçlendirdiğini düşünüyorum. Bu nedenle en güzel pusula insanın kendisi diyorum. Mart ayında başlayacak olan 17 Mayıs Derneği Esenlik Buluşmaları’nı da böyle bir yerden kurgulamaya çalıştık. Esenliğe dair iyilik halini ve dayanıklılığımızı güçlendirecek bu buluşmalar bize bir dizi farklı yöntemler sunacak. Takipte kalın diyorum ve hepinize esen pazarlar diliyorum!

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: yaşam
İstihdam