24/07/2007 | Yazar: Ozan Gezmiş

‘Toplumsal güvenirliği aile kurumu tarafından yüksek sayılan doktorların, kişilerin hayatlarını verdikleri bilgilerle yönlendiriyor oluşu öyle bir sorun ki, ailesine açılmış bir birey için kişinin her

‘Toplumsal güvenirliği aile kurumu tarafından yüksek sayılan doktorların, kişilerin hayatlarını verdikleri bilgilerle yönlendiriyor oluşu öyle bir sorun ki, ailesine açılmış bir birey için kişinin her gün evinde yeniden mücadele alanı yaratmasını zorluyor. Ağızdan çıkan boş kelimeler ve daraltılan yaşamlar…’ Eskişehir muhabirimiz Ozan Gezmiş, ailesine açılan kızkardeşinin psikiyatr odalarında karşılaştığı homofobiyi anlatıyor.

"Kızınızın hal ve davranışlarından anladığım kadarıyla korkmanıza gerek yok, gençlerde bu çok oluyor hanımefendi ama korkmayın ben gözünden anladım geçecektir." Ailecek psikiyatr kâbusumuz bu sene bu cümleyle başladı. Bu cümleler sıradan bir insanın laf atması değil, bilakis Eskişehir'de ‘Tıp Fakültesi’ doçenti bir psikiyatrın cümleleriydi. ‘Gözden anlaşılan’ eşcinsellikle kız kardeşimin durumu izah edilivermişti. Kurtulacağım ümidine kapılan annem ise koskoca (!) doçentin sözleriyle mutlu olmuştu, evlilik hayallerine devam edebilirdi. Ne desek boş, anlamsızdı o dönem. Doçentin sözü nokta olmuş, haydi bakalım eşcinseller de yok-muş oluvermiştik. Tepkisiz kaldık o sıralarda homofobinin güçlü kalesine istemeden de olsa.

Tam unuttuk bu olayı derken bir hafta önce yeni bir psikiyatri vakasıyla karşılaştık. Bu sefer mekan ve kişi farklıydı ama söylem yine aynı korkutuculukta, Eskişehir'den başka bir psikiyatrın uzmanlık görüşünü (!) dile getiriyordu. "Endişelenmeyin hanımefendi, oluyor böyle; kalıcı değil bu, geçecektir üstüne gitmeyin." İşte bu sefer son nokta oldu, ne oluyordu, "psikiyatr"lar farklı dünyanın doktorları mıydılar, yoksa başka bir dünyada mı yaşıyorduk? DSM4 nereye kaybolmuştu ki bu doktorlarımız mezun olana kadar hiç bu belgeyle karşılaşmamıştı. Acaba okuyup da mı unutmuşlardı, ezbere gerek de yoktu hâlbuki hafıza sorunları mı baş göstermişti yoksa?

Hicvederek anlatmaya çalıştığım şey aslında özünde değişmek bilmeyen önyargılar. Toplumsal güvenirliği aile kurumu tarafından yüksek sayılan doktorların, kişilerin hayatlarını verdikleri bilgilerle yönlendiriyor oluşu öyle bir sorun ki, ailesine açılmış bir birey için kişinin her gün evinde yeniden mücadele alanı yaratmasını zorluyor. Ağızdan çıkan boş kelimeler ve daraltılan yaşamlar…

Seçime bir kala başka bir dünya mümkün derken aslında hepimiz için ayrı dünyalar değil, birbirimizi anladığımız ve aynı şeyi düşünmüyor olsak da aynı dili konuşabildiğimiz bir dünya olsa, hayaller gerçek olsa…

*Muhabirimizin diğer haberleri

[[Engelleri yıktık!]]

[[Elimin hamuruyla reddediyorum!]]

[[Bu siteye erişim Engellenemez]]

[[Eskişehir'de "Yürüyoruz’]]

[[Eskişehir'de bir ilk!]]

[[Yerelden zafere ilk adım!]]



Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret