09/07/2020 | Yazar: Yıldız Tar

Osman da kendince ikili ya da üçlü görüşmeler yapacaktı. Ne olur yani ne olur! Ama belki herkesten, Netflix’ten, RTÜK’ten, Ay Yapım’dan daha güzel görüşmeler yapacaktı.

Bir sansürün anatomisi: Osman’ın çilesi ne zaman biter? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Aşk 101 dizisine uygulanan sansürün hikayesi, dizinin bir türlü ilerlemeyen, sıkıcı ve vasat kurgusundan daha karmaşık ve ilgi çekici hale gelmeye başladı. Bir dizi düşünün ki sansürlenip sansürlenmediği dizinin konusundan daha heyecanlı bir mesele olsun.

Netflix’in Türkiye yapımı Aşk 101 dizisi ile ilgili tartışmalar soğumuşken bu sefer de tartışmayı alevlendiren AKP Genel Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ın Gazeteci Cüneyt Özdemir’e canlı yayında yaptığı açıklamalar oldu. Ünal’ın ekseriyetle tutarsız ilerleyen, LGBTİ+’larla ilgili birtakım klişeleri ipe dizen açıklamalarının içerisinde Aşk 101’e ilişkin bölüm şöyleydi:

“Şimdi şöyle bir şey oldu geçenlerde. Netflix bir dizi istedi. Dizinin senaryosu hazırlandı ve dizi bir eşcinsel hikayesiydi ve orada Osman isminde bir eşcinsel üzerinden yerli yapım firmasına bir dizi yapım teklifi verdi Netflix. Bu normal bir şey diyebilirsiniz ama Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da ya da Amerika’da bir eşcinsel kendi özel hayatını yaşar ama gazete almaya gittiğinde eğer yanında çocuk edindiği ya da kendi çocuğu da olabilir…”

Bu açıklamadan ne anlıyoruz? Osman karakteri ilk etapta eşcinsel olarak kurgulanmış, ardından senaryoda değişiklik yapılarak sansürlenmiş. En azından Ünal’ın iddiası bu yönde olmalı. Çünkü Osman’ın eşcinsel olduğu iddiasının sosyal medyada dillendirilmesi üzerine nefret kampanyaları örgütlendi. Dizi yayınlandığında ise eşcinselliğin e’sinden eser yoktu. Ama dizide diğer karakterlerin aksine Osman’dan da eser yoktu. Her karakterin ilişkileri, arka planları varken kadersiz Osman iliştirilmiş gibi duruyordu. Diyebilirsiniz ki senaryo zaten baştan ayağa iliştirmelerden ibaret. Doğru olabilirdi ancak bugün oyun sahasına RTÜK bir kez daha girdi.

BBC Türkçe'ye açıklama yapan, isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir RTÜK yetkilisi, "İkili görüşmelerle o karakter konusundaki sıkıntı giderilmiştir" dedi.

İnsan ister istemez düşünüyor: Bu ikili görüşmeler ne zaman, kimin talebiyle gerçekleşti? Hatırlarsanız Ağustos 2019'da yürürlüğe giren ilgili yasa ve yönetmelik ile Netflix gibi dijital platformlar da RTÜK denetimi kapsamına girmişti. Bu süreçte sessiz kalan, kamuoyuna çok fazla açıklamalar yapmayan Netflix Türkiye’nin RTÜK, AKP ve ilgili bakanlıklar ile çeşitli pazarlıklar yaptığını düşünmemek mümkün değil. Acaba bu pazarlıklar ikili görüşmeleri de mi kapsıyordu? Netflix, uluslararası içeriklerine karışılmaması karşılığında yerli yapımların senaryosunu önden RTÜK’te ikili görüştüğü yerlere iletmeyi mi taahhüt etti? Veya Netflix bunu taahhüt etmedi de RTÜK’ten ismini açıklamayı istemeyen üye yerli yapım senaryolarını inceleyip “uzman görüşünü” sunmak istedi de Netflix senaryoyu iletti mi? Yoksa konunun Netflix ile ilgisi yok da yapım şirketi olan Ay Yapım mi ikili görüşmelere katıldı? Acaba görüşmeler ikili değil de üçlü müydü? Bütün bu sorulara net yanıtlar almak mümkün görünmüyor çünkü Netflix de yapım şirketi de sessizliğini korumayı tercih ediyor.

Kim, kiminle, kimin talebi üzerine ikili görüştü bilinmez ancak senaryoya yapıldığı kuvvetle muhtemel müdahalenin Osman’ın çilesine dönüştüğü ortada. Garibim Osman kırpıla kırpıla ufacık bir karaktere dönmüş. Hikayesi yok, cismi var ismi yok, herkes ikiliyken Osman hep tekli…

Osman’ın çilesi maalesef Osman’ı kat be kat aşıyor. Daha yayınlanmayan, senaryo aşamasındaki yayınların Sansür Üst Kurulu’ndan geçirilmesi ihtimali bile tüyler ürpertici. Daha tüyler ürpertici olanı ise küresel anlamda LGBTİ+ haklarından taviz vermediğini iddia eden Netflix’in veya bu ülkede kaliteli yapımlara imza atmak için kendini paralayan Ay Yapım’ın bu sansürü kabul etmiş olma ihtimali. İkili, üçlü görüşmelerde harcanan Osman olduğu kadar LGBTİ+ temsili ve eşitliği olmuş demek ki…

Daha önce Youtube’un Hormonlu Domates sansüründe dediklerimi biraz değiştirerek yineliyorum. İlham kaynağım Bülent Ersoy’a şükranla: Osman da kendince ikili ya da üçlü görüşmeler yapacaktı. Ne olur yani ne olur! Ama belki herkesten, Netflix’ten, RTÜK’ten, Ay Yapım’dan daha güzel görüşmeler yapacaktı. Nitekim çok da güzel gülüyordu dizide. Siz gece rahat uyuyabiliyor musunuz bu diziyi sansürlediğiniz ya da sansürü kabul ettiğiniz için? Nasıl yatıyorsunuz gece rahat? Ben hiç rahat yatamıyorum!

*Osman’ın çilesinde birinci raundu merak edenleri bir önceki yazıma davet ediyorum: Osman’ın aşkı ya da trollüğün acınası hali

**KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: medya, kültür sanat
İstihdam