20/01/2022 | Yazar: Yasemin Bahar

Cinsellik ve romantiklik hepimizin ‘olgun/gerçek bir kuir olabilmesi’ için yaşaması gerektiği bir şey olarak görülüyor.

Bizi bu aşknormatif ve seksnormatif beklentiler yıprattı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Ben iki yaşındayken doktorlar interseks çocuğunuzu cerrahi müdahale ile “normalleştirebiliriz” demiş. Annem de evlenebilmemi kolaylaştıracağını düşündüğü için iki yaşındaki çocuğunun cerrahi müdahaleye girmesine onay vermiş. Aradan üç sene geçmiş, ben daha beş yaşındayken çeyizim düzülmeye başlanmış. Ailem beni kız çocuğu atamış, ve bir şeyler alıp kenara atacak kadar durumları varmış. E dolayısıyla ben daha kreşteyken çeyizim için planlar yapılmaya başlamış. Kumaşlar alınmış, terzilere gidilmiş. Sonra seneler içinde ufak mutfak aletleri biriktirilmeye başlanmış

Sadece ben miyim peki aile ve/veya geniş toplumun evlilik beklentisini hisseden? Hiç sanmıyorum. Bence bu yazıyı okuyan birçok kişi, eğer 20li yaşlarında bekar(dıy)sa, uzak akrabasından taksi şoförüne en az birkaç kişiden neden evli olmadığına, ne zaman evlenmeyi düşündüğüne dair sorular duymuştur.

Tabi bu baskı evlilikle biter mi? I-ıh. Çocuk da yapmak lazım. Doğurabilmek. Neden? Çünkü toplum bize bu zaman değer veriyor. Önce kendimiz verimli kişiler olduğumuzda, ardından yeni bir aile sistemi oluşturduğumuzda ve soyumuzu devam ettirdiğimizde, yurduna ‘faydalı’ ve ‘verimli’ yeni nesiller yarattığımızda bir değerimiz oluyor. (Bunlar biraz da kapitalizmin oyunları). Tabi eğer engelliysek, fakirsek, lubunsak vs. durum tersine dönebiliyor; çünkü bizim daha kendimizin bu dünyada yer kaplama ‘hakkı’ olduğu düşünülmüyor (nekropolitika okumak araştırmak lazım hocam), ama yine de biz dahil neredeyse herkes bu beklentilerden farklı şekil ve seviyelerde etkileniyor.

Bu normlar sadece dışımızda yaşamıyor. Biz fark etmesek bile içimize işleyebiliyor. İçselleştirdiğimiz diğer beklentilerle birleşip örümcek ağına bile dönüşüyor. Örneğin herkesin tekeşli olduğu/olmak istediği/, toplumsal beklentilere uygun cinsel libidosu ve romantik arzusu olduğu, partneriyle normatif şekil ve sıklıkta cinsel ve romantik bir ilişki içine girmek istediği, bu ilişkinin de diğer tüm ilişkilerden daha önemli olduğu varsayımı bizim içimizde de barınabiliyor. Bu arada bu beklentilere seksnormativite ve aşknormativite deniyor. Kapsayıcı olmayan bu ideolojler, kapsayıcı olmayan sistem ve yapıların oluşmasına sebep oluyor. Bunların dışa vurumu da afobi (aroas+ ayrımcılığı) ve benzeri ayrımcılıklar oluyor. (Afobi neymiş, neden ayrımcılıkmış, neden hepimizi bu yazıda geçmeyen 299 farklı şekilde daha etkiliyormuş onu da sonra konuşuruz belki).

Hem bu toplumun içerisinde yaşadığımız için, hem de toplumsal normların bazılarını içselleştirebidiğimiz için, LGBTİ+ komunite(leri) içinde de bu normlar kendisini farklı şekillerde göstermeye devam ediyor. Bu, LGBTİ+ların sosyalleşme ve ilişkilenme pratiklerini de derinden etkiliyor. Örneğin kuir alanlarda da bizim tarafından yaratılmamış bu cinsel ve romantik ilişki hiyerarşisi devam ettiriliyor. Cinsellik ve romantiklik hepimizin ‘olgun/gerçek bir kuir olabilmesi’ için yaşaması gerektiği bir şey olarak görülüyor. Sebebi ne olursa olsun -yani aroas+ olsun olmasın-, insanların cinsel deneyim eksikliği komunite içinde de alay konusu olabiliyor. Beklenen şekillerde ve sıklıklarda sevişmeden de ilişkiler kurabileceğimiz ve bu ilişkilerin de daha az değerli olmak zorunda olmadığı unutuluyor.

Lubunlar ­-güvenle barınabileceğimiz umumi alanların kısıtlı olabilmesinden de etkilenerek- ağırlıklı olarak alkollü ve cinsel gerilimli ortamlarda bir araya geliyor. Bu alanlar da ilişkilenmeyi istemeyen/hedeflemeyenler için o kadar güvenli olmayabiliyor. Hadi flörtleşmeye başladık diyelim, bu sefer karşımızda aradaki zincirlerden biri kopmazsa flörtün sevişmeye gideceğinden emin olan biri olabiliyor. (Sevişmek için flörtleşmek big yes, sevişmeyi bir kesin olarak görmek big no). Veya dijital flörtleşme araçlarının çoğu neredeyse yalnızca cinsel ilişkilenme için kullanılan alanlar olup başka beklentilere sahip olan kişileri yalnızlığa daha fazla itebiliyor. LGBTİ+lar arasında da hem yüz yüze hem de dijital alanlarda, yaygın flörtleşme pratikleri için onay alınması gerektiği düşünülmüyor (similya fotonuzu yollamadan bi sorsanız karşı tarafa iyi olur aşkolar). Pratikler yaygınlaştıkça onay alma ihtiyacı azalıyor. Ve bu tacizin yaygınlaşmasına da sebep olabiliyor.

Daha konuşacak çok şey var seksnormativite ve aşknormativite hakkında.

Ama umuyorum ki çeyizden tacize giden bu garip sohbet, aşknormativite ve seksnormativitenin hem alloları hem de aroas+’ları nasıl etkilediğine örnekler sunmuştur, farklı ilişkilenme yollarının da mümkün olduğunu hatırlatmıştır, ve bazı varsayımları bilişsel seviyede reddetsek bile onların pratiklerimize işleyip işlemediklerini de sorgulamanın faydalı olabileceğine göz kırpmıştır.

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: yaşam, aile, cinsellik
nefret