Bu daha başlangıç, ama neyin?

Pazar akşamı saat 20 30 civarındaki oy oranları, yerel seçimlerin kimsenin memnun olmayacağı ama özellikle AKP karşıtlarının ciddi bir hayal kırıklığına uğrayacakları şekilde sonuçlanabileceğini gösteriyor.

 

Hayal kırıklığına en çok uğrayacak olanlar yolsuzlukların seçmen nezdinde bir karşılığının olmadığı sonucunu çıkaranlar olacak. Ortaya dökülen rüşvet, rant ve talan hikayeleri; Bakara makara üzerinden dinle alay edilmesi ve son olarak da savaş gerekçesi üretmek için kendi topraklarını bombalama planları olarak üç başlıkta toplanabilecek iktidar uygulamalarının toplum tarafından cezalandırılacağı beklentisi ilk ve erken sonuçlara göre boşa çıkmış durumda.

 

Her ne kadar seçim sonuçlarının iki ajans tarafından birbirinden çok farklı oranlarda iletiliyor olması, daha bu saatlerde başlayan ‘manüplasyon’ iddiaları ve itirazlara bakacak olası mahkemelere yönelik şimdiden duyulan güvensizlik açıklamaları nasıl bir sabaha erecek bilinmez, ama RTE- AKP’yi bile geren büyük oy kaybı beklentisi karşılığını bulmayacak gibi.

 

Yarın sabah Ankara ve İstanbul’u almış olsa bile bu seçimin en büyük kaybedeninin ise CHP olduğu açık. CHP 12 yıllık AKP iktidarı boyunca her dönemde sola yanaşması gerekirken sağa çark ettikçe kaybetti ve bu seçimlerde bu kaybını taçlandırmış oldu. Ankara’da seçime giren üç ‘büyük’ adayın da MHP kökenli olmaları anlamlı değil mi?

AKP için ise anlamlı düzeyde olmayan oy kaybı aslında onu bir tür ‘altın vuruş’ için cesaretlendireceğe benziyor. Öyle olursa Türkiye’yi çok daha otoriter ve yasa dışı bir yönetim sürecinin bekleyeceği söylenebilir. AKP, üzerine yüklenen iddialardan kurtulmak için büyük bir ‘temizlik’ hareketi başlatabilir. Temizlikten kasıt, kendisini temizlemek değil karşıtlarını temizleme. Bu sadece onun için değil Türkiye için de zor zamanların başlaması demektir.

 

Seçimlerden istediğini alan tek grup Kürtler oluyor galiba. Ama onlar için de HDP projesinin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla yüzleşme zorunluluğu ortada. Bir daha düşünmeliler. Türkiye için bir sol seçenek olmak mı, kimlik temelli siyaset mi?

 

Yerel seçimlerin bu ilk sonuçlarına göre sandığa yansımayan, orada temsil edilmeyen tek dinamik ‘Gezi’ galiba. Gezi bir düş müydü yoksa anlık bir karnaval mı?

 

Yerel seçimlerin herhangi bir değişimin miladı olamayacağını yazmıştım daha önce. Ama kesin sonuçların açıklanmasından sonra bu seçimin içindeki gelecek imkanlarını değerlendirmek daha mümkün olacak. Örtük bir dinamik içten içe işliyor Türkiye’de ve bu çalkantılı değişim nereye sıçrayacak ya da nereye savrulacak öngörmek için henüz çok erken.