10/03/2011 | Yazar: Erdal Partog

“LGBT bireylerin evlilik hakkı olmadığı için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yoksul aileler için aile sigortası vaadi özellikle bütün yoks

“LGBT bireylerin evlilik hakkı olmadığı için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yoksul aileler için aile sigortası vaadi özellikle bütün yoksul LGBT bireyleri dışarıda bırakıyor. Evlenip boşananlar ya da hiç evlenmeyen, evlenmek istemeyenler ötekileştirilecek, zorunlu heteroseksüel aile modeli ekonomik bir dayatma biçimini alacaktır.”
 
“Kemal Kılıçdaroğlu bir an önce aile sigortasından vazgeçmeli daha özgürlükçü olan, yoksul her birey için temel vatandaşlık gelirini savunmalıdır.”
 
2011 Seçimlerine aylar kala CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yoksul aileler için aile sigortası adı altında 600 ila 1200 lira arasında bir geliri iktidara geldikleri takdirde her evli kadının hesabına düzenli olarak yatıracaklarını vaat etti. Genel olarak bu öneri sol çevrelerde olumlu karşılandı ve CHP’nin son yıllardaki en iyi politikası olarak sunuldu. Daha vahim olanı feministlerin, lgbtt örgütlerinin, evlenip boşananların ve bekârların aile sigortası önerisine sessiz kalması oldu. Bir anlamda sol siyaset içinde aile sigortasının heteroseksüel evliliği teşvik eden yanı hatta zorunlu heteroseksüelliği kutsayan yanı desteklendi. Yoksullukla mücadele yönteminde aile sigortasının gerçekten iyi bir yöntem olmadığı da ortaya çıktı.
 
İlk anda aile sigortası birçok yoksul aile için oldukça umut vaat edici bir durum olsa da gerçekte bu vaadin oldukça sorunlu yanları olduğu gerçeğini gözden uzak tutamayız. Öyle ki bazı yoksul bölgelerde kız çocukları aile sigortasından faydalanmak için erken yaşta evlendirmeye çalışılacak ve küçük yaşta evlilik sayısı artacak, kadın mağdurlaştırılacaktır. Diğer taraftan şiddetli geçimsizlik yaşayan yoksul çiftler boşanmak istemeyecek birbirine olan bağımlılıkları bu para üzerinden artacak erkek bu durumu kendi lehine dönüştürebilecektir. Özellikle lgbtt bireylerin evlilik hakkı olmadığı için bütün yoksul lgbtt bireyler bunun dışında tutulacaktır. Evlenip boşananlar ya da hiç evlenmeyen evlenmek istemeyenler ötekileştirilecektir. Zorunlu heteroseksüel aile modeli ekonomik bir dayatma biçimini alacaktır. Belki de AKP bile işin bu boyutunu düşünmeye başlayınca bu projeyi hayata geçirmeye bile çalışabilecektir. Bir anlamda sitemin içinde olmayan bir türlü sistem tarafından kabul edilmeyen birçok mağduriyet biçimi zorla istemedikleri bir hayatın içine çekilmek zorunda kalacaktır.
 
Bundan dolayı bu talebin içini doldurmak, öncelikli olarak yoksullar için aile sigortası değil her bir yoksul vatandaş için temel vatandaşlık gelirini savunmak ya da ayrımcılığa uğrayan tüm yoksul kesimler için ek önlemler düşünmek gerekir. Yoksullukla mücadelede aile temeli üzerinden bir ekonomik modelin neleri dışarıda bırakacağını, kimleri mağdur edeceğini bu yüzden iyi düşünmek gerekir. Aileyi saf katı değişmez mutlu hiyerarşisiz modeller olarak görmek ailenin çatışmalı yanlarını göz ardı etmek artık çağımızın politik tutumu olamaz. Özellikle son 40 yılda batıda ve Türkiye’de aileye dair eleştirel yaklaşımların reel politikaları değiştirdiği bir ortamda siyasi partiler bu taleplere kulaklarını kapattıkları oranda muhafazakârlaşacaklardır. 
 
Bu anlamda Kemal Kılıçdaroğlu bir an önce aile sigortasından vazgeçmeli daha özgürlükçü, sol politikaya da uygun olan yoksul her birey için temel vatandaşlık gelirini savunmalıdır. Yoksa CHP yoksulluğu tek tip görerek, 40 yıl öncesine ait bir projeleri donmuş bir şekilde uygulayarak, yeni toplumsal hareketlerin son 30 yıllık sürecini görmezden gelerek solda açılım sağlayamaz. Bu yüzden CHP ayrımcılığa uğrayan gölgede kalmış kimlikleri görmezden gelmeyecek bir sosyal adalet talebini yerine getirmelidir. Heteroseksist ayrımcı aile sigortası talebinden temel vatandaşlık geliri talebine geçmelidir. Bunun için feminist ve queer siyasetin toplumsal ilişkileri okuma biçimini içselleştirmeli ya da bu konularda mücadele eden toplumsal kesimlerin taleplerine kulak kabartmalıdır.
 

Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam