21/01/2022 | Yazar: Seven Kaptan

#eşitlikiçin dosyamızda bugün Dr. Seven Kaptan cinsiyet disforisi değerlendirmelerinde klinisyenlere ve danışanlara notlarını paylaşıyor.

Cinsiyet disforisi değerlendirmelerinde klinisyenlere ve danışanlara notlar…  Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Cinsiyet disforisi ile gelen danışanlardan ve bu başvuruları değerlendiren meslektaşlarımızdan bazen sürecin bir onay ve test süreci, nerdeyse bir ehliyet sınavı gibi yürütüldüğüne tanıklık ediyoruz. 

İkili cinsiyet sisteminin toplumsal cinsiyete dair katı yargıları, normları, beklentileri kişileri bu tuzağa düşürüyor. 

Öykünün önemi: pusula mı check-list mi?

Klinisyen gözünden baktığımızda sistemin ‘kadın gibi kadın’, ‘erkek gibi erkek’ algısının trans/non-binary danışanlara bakışını da perdelediğini görüyoruz maalesef. Çocukluk çağı hikayelerinde toplumsal cinsiyet normlarına uymadıklarının (oynanan oyunlar, seçilen oyun arkadaşları, tercih edilen kıyafetler) izlerini arayan klinisyen bu anıları bulamadığında yolunu kaybedebiliyor sanki. Öğretilen ve sorgulamadan içselleştirdiğimiz cinsiyet normlarına göre böyle bir trans olamazmış gibi… Örneğin çocukluk çağı boyunca zihnini bedeninden uzaklaştırmış, kendine ve cinsiyetine ilgisiz kalmış, kimliğini sorgulamayı askıya almış, ancak yetişkin hayatından bir şeylerin eksik, yanlış hissettirdiğini sorgulamış olamazmış gibi … 

Geçmişi araştırmamızın en önemli nedenlerinden biri danışanın hikayesini anlamak, onu daha iyi tanımaktır. Geçmişte yaşadığı olası zorbalıkları ya da kendisi yaşamasa bile tanıklıkları, bilinç düzeyine gelmesine engel olacak kadar yoğun bastırılmış kaygılarını, kendisini anlamasında, kimliğini adlandırmasındaki zorluklarını bilmeden cinsiyet uyum sürecinde yaşayacağı zorluklara dair gerçekçi bir plan hazırlama, danışanı bu zorluklara dair güçlendirmek mümkün olmaz. Üstünde ne kadar ağırlık olduğunu bilmeden yüzme bilmeyen bir insanı suya atmanızdan farkı yoktur bunun.  

Danışan gözünden baktığımızda ise bazen kişinin yaşadığı disforiyi abartılı ifade ettiğini, kurmaca bir çocukluk hikayesi aktardığını görebiliyoruz doktoru yeterince trans olduğuna ikna etmek ve cinsiyet uyum sürecine başlayabilmek için. Cinsel yönelimlerinin heteroseksüel olmaması, yaşam boyu disforilerinin çoğunluktan farklı olması, kendilerini tanımladıkları kimliklerin ve toplumsal cinsiyet ifadelerinin binary olmaması uzmanlar tarafından sorgulandıkça trans/non-binary camiada cinsiyet uyum süreci kriterleri kulaktan kulağa dezenformasyon yapılması lehine sonuçlanmaktadır. Bu dezenformasyon uygulamasının yayılmasında biz hekimlerin rolü büyük maalesef. 

Klinisyenin rolü, görevi… danışanın rolü görevi… 

Her danışan kitap bilgisi semptomlarını taşımayabilir. Öykülerine dair sorduğumuz araştırdığımız konularda yönlendirme yapmadan, bu soruların yanıtlarının kriter olmadığına vurgu yapıp, sadece ne zamandır toplumsal cinsiyet normlarına uymama açısından farklı hissettiklerini ve belki zorluk yaşadıklarını anlama isteğimizi aktarmalıyız.  Bu, dezenformasyon olmadan danışanın gerçek hikayesine ulaşmanın kapısını aralayabilir.

Bizim işimiz ‘ruhsal sıkıntıyı iyileştirmek’ken pusulamız da yine bu sıkıntı olmalı, şimdi ne yaşanıyor, bu sıkıntıların geçmişle ilişkisi nedir, bu sıkıntılara dair gelecek planları ile gerçekçi sağaltım beklentisi var mıdır, gibi … 

Danışanın sorumluluğu ise ideal bir düzende kendi biricik hikayesini tüm gerçekliğiyle aktarmakla başlayabilir. Doktorunun ön yargılı tutumları ile karşılaştığında kendisini ifade etme becerisi geliştirmek, haklarını bilmek, uygun destek alabileceği dernek ve kurumlarla iş birliği yapmak bu konuda adım atmasını kolaylaştırabilir.  

Beklenenin dışında? Gerçek yaşam deneyimi ne zaman? Ne şekilde? Test edilebilir mi? Testi geçenler kimler? Geçemeyenler sınıfta mı kalır?

Cinsiyet uyum sürecinin takibinde danışanın çevresine açılması, kendisini hissettiği kimlik ve görünüşte temsil etmesi ‘gerçek yaşam deneyimi’ olarak adlandırılır (1). Bu süreç kişinin ekonomik, sosyal ve aile koşullarına göre çeşitlilik gösterebilir. Çalıştığı işte ya da yaşadığı semtte kendisini ifade etme zorlukları olan kişinin neden cinsiyetinden beklenen kıyafetleri giymediği ve cinsiyetinden beklenen şekilde (?) saç uzunluğuna sahip olmadığının sorgulanmasından ziyade açılma zorluklarının gündeme getirilip gerçekçi çözümler üretmesi konusunda desteklemek daha uygun bir yaklaşım olacaktır. 

Diğer yandan danışanı gerçekçi olmayan, içselleştirdiği transfobisinden kaynaklanan kaçınmaları hakkında iç görü sağlamasına yardımcı olmak psikoterapide en önemli adımlardan birini oluşturur. Saklanarak değil, güvenli alanlar yaratıp bu alanlarda kimliğini temsil ettikçe kişinin bir birey olarak değerli olduğu bilgisi toplumsal normlara uymadığı için zarar görmüş özgüveninde ve ruh sağlığında iyileşmeye neden olur. Bu da cinsiyet kimliğini, bu yaşadığı süreci ne pahasına olursa olsun saklaması gereken bir özellikten kimliğinin geçerli esaslarından biri haline getirmesinde, yani normalize ederek taşımasında mutlak olumlu etki sağlayacaktır.  

Sonuç olarak gerçek yaşam deneyimi bazen bir evin içinde, bazen mahallede ya da işte görünür olarak yaşantılansa da kişiye özgüdür ve bu deneyimin hızı onun şartlarından bağımsız değerlendirilemez. ‘Gerçek yaşam deneyimi’ testinden geçmek de kişinin ne kadar kadın ya da erkeğe benzediği ile ilgili değil, kendisini istediği ya da gerekli olduğu koşullarda sıkıntı duymadan ifade edebildiği, olası ayrımcı tutumlarda bu durumun bir özne olarak kendisiyle ilgili değil toplumsal bir durum olduğunu ayrımsadığı ve bu durumlardan kırılganlık değil, kimliğinden gurur ve güç duyarak çıktığında gerçekleşir. Toplumsal cinsiyet normlarına uymamak, binary bir trans olmamak kimsenin ihtiyaç duyduğu hormon tedavisini almasına, cinsiyet uyum sürecini tamamlamasına engel olmaz, olmamalı. Yaşam boyu örtük olarak bu test hepimize dayatılsa da (kadın gibi kadın, erkek gibi erkek olma testi) kimliklerini elde ederken bu testten geçmemiş cis gender kişiler gibi trans/non-binary kimliklerin de toplumsal cinsiyet normları üzerinden vermek zorunda oldukları bir sınav olamaz! Bu nedenle ruh sağlığı uzmanlarının görevi ruhumuzda sıkıntı yapan bu ikili cinsiyet normlarının baskısını toplumsal otorite figürlerinden biri olarak arttırmak değil, bu normları sorgulayıp toplumsal sıkıntımızı sağaltmamıza katkı sağlamak olmalıdır.  

Ezber bozmak: Non-binary danışanları değerlendirme 

Son yıllarda ikili cinsiyet sistemi tartışıldıkça pek çok kişi kendisini bu sistemin dışında konumladıklarını beyan edip, yaşadıkları farklı yoğunluktaki disforileri giderebilmek için ruh sağlığı uzmanlarından destek istediler. Özellikle ergen başvurularda non-binary danışan sayısı arttı. 

İkilikler üzerinde düşünmeye kodlanmış, bunu hiç sorgulamamış (ya kadınsın ya erkek) ebeveynler ve ileri yaş aile üyeleri için anlaşılması daha zor olan non-binary kimliğe sahip danışanların bazıları ihtiyaç duydukları desteği alabilmek için binary söylem ve taleplerde bulunabiliyorlar. Bu da gerçek ihtiyaçları açısından yukarda bahsettiğim bir dezenformasyona neden olabiliyor. Bazen de non-binary kimliğin kendisini keşfetmesinde bir adım olarak yer aldığını da görebiliyoruz. Öncelikle atanmış cinsiyetinin yüklediği beklenti ve algıların dışına çıkmak, kişinin gerçekte hissettiği cinsiyetin inşası için nötr (yüksüz) bir alan yaratma işlevi görüyor olabilir. 

Tüm kurallar binary sistem içinde şekillenmişken (tuvaletler vs) yapılan çalışmalarda non-binary kimliklerin trans binary kimliklere göre daha çok anksiyete bozukluğu ve depresyon  gibi ruhsal hastalık riski taşıdıkları görülmüş. (2,3)

Kişinin kendini bulması (gender spektrumunda) ve hissettiği şekilde ifade edebilmesinin bir varoluş sorunu olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bu arayışın mümkün olması öncelikle kişiye bağlı olsa da içinde yaşadığı toplumdan bağımsız değildir, özellikle sürdürülebilmesi ise o toplumun ikili cinsiyet yapısına, bu normlarının esnekliğine bağlıdır. Bu esnekliğin olmadığı toplumlarda toplumsal yapının kişiyi kendi ikili cinsiyet kutuplarından birine çekme arzusu sonlanabilir mi? Pek çok non-binary danışanım yaşadıkları cinsiyete bağlı sosyal disforinin cinsiyet disforilerinden daha yoğun olduğunu belirttiler.  Yani bir örnek söylemle ‘erkek cinsiyetinde algılanmak istiyorum ama maskülen olmak istemiyorum. Erkek olarak algılandığım bir toplumda hormon tedavisine ihtiyaç duymayabilirdim belki, sakalım olsun gibi bir arzum yok.’ Ya da ‘androjen bir kadın olarak algılanırsam rahat olurum gibi hissediyorum, cerrahi planım yok. Ama o durumdayken nasıl bir zorluk yaşarım, daha fazlasına ihtiyaç duyar mıyım bilmiyorum’ gibi… 

Toplumsal algı, gerçekte temsil edilmek istenen cinsiyet rollerinden fazlasını bekliyor olabilir. Ama nereye kadar? Toplumsal kabul için (görünür bir temsiliyet/cinsiyet algısı için) kişi aslında ihtiyaç hissetmediği hormon ya da cerrahi tedavileri almak zorunda hissediyor olabilir mi? Bu beklentinin (ikiliklerin) daha az olduğu bir toplumda rahatlıkla kendini temsil edecekken kendi içinde homojen olmayan Türkiye toplumunda kimi, nasıl, ne kadar ikna etmeye çalışarak huzurla yaşanabilir? Bu sorunun cevabı zorunlu göç olmamalı elbette.

Cinsiyete bağlı sosyal disforinin cinsiyet disforisinden daha yoğun yaşandığı durumlarda biz ruh sağlığı uzmanları denklemin neresinde durmalıyız?

Soruların yükünden cevap bulmanın salt ruh sağlığı uzmanlarına düşmediği, cinsiyet ikiliğini dert edinen herkesin sorumluluğunun olduğu ve dayanışma ile bu sorulara yanıt bulunabileceği açık. ‘Başka bir hayat’ı organize etmek mümkün. Tarihimizde olduğu gibi… Yola çıktık, devam ediyoruz!


Kaynaklar: 

  1. Coleman E., Bockting W, Standards of care Standards of care for the health of transsexual, transgender, and gender-nonconforming people, version 7. Int J Transgerism. 2012; 13: 165-232

  2. Chew D., A Tollit M., Youths with a non-binary gender identity: a review of their sociodemographic and clinical profile. Lancet Child Adolesc Health, 2020 Apr;4(4):322-330.

  3. Thorne N, Witcomb G.L. , A comparison of mental health symptomatology and levels of social support in young treatment seeking transgender individuals who identify as binary and non-binary. Int. J Transgend. 2019; 20(2-3): 241-250. 

* Bu yazı, Avrupa Birliği'nin mali desteği ile hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla KAOS GL’ye aittir ve AB’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.

lgbti-esitligi-icin-kat-edilecek-cok-mesafe-var-yayini-turkcede-1



Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam