14/10/2010 | Yazar: Volkan Yılmaz

Sarah Jones’un Hikayesi, Din ve LGBT Bireyler İlişkisi Üzerine Düşünceler   Sarah Jones, Büyük Britanya’da Hristiyan bir d

Sarah Jones’un Hikayesi, Din ve LGBT Bireyler İlişkisi Üzerine Düşünceler
 
Sarah Jones, Büyük Britanya’da Hristiyan bir din vaizi. Sarah, trans bir kadın. 29 yaşında, henüz vaizlik okulunda okurken, cinsiyet düzelttirmeye karar vermiş. Belki her transeksüel birey için yeterince zor olan cinsiyet inşası bir vaizlik okulunda okuyor olması ve din görevlisi olmak istemesi onun sürecini biraz daha karmaşık kılmış. Cinsiyet düzelttirmeye karar vermesi, Sarah’yı Hristiyan bir vaiz olarak çalışmak istemekten vazgeçirmemiş. O güne kadar okulun erkek öğrencilerinden biri olarak bilinirmiş. Bilindiği cinsiyeti ile daha fazla devam edemeyeceğini fark ettiğinde, öğrencisi olduğu Hereford vaiz okulunun başpapazına cinsiyet değiştirmek istediğini bildirerek başlamış işe. Böylelikle din görevlisi ünvanının trans bir kadına verilip verilemeyeceği meselesini sermiş başpapazın önüne. Sarah şanslı kadınlardan. İngiliz Kilisesi’ne bağlı papaz, Sarah’nın trans bir kadın olmasının, din görevlisi ünvanını alması önünde bir engel oluşturmadığına karar vermiş. Bunun üzerine, eğitimini tamamlayan Sarah 2004 yılında İngiliz Kilisesi tarafından dini bir törenle din görevlisi olarak atanmış.
 
Hristiyan bir din görevlisi olarak İngiliz Kilisesi tarafından kabulünün ardından Britanya’nın tüm bulvar gazeteleri Sarah’nın kapısını aşındırmaya başlamışlar. Sarah suskunluğunu korumak istese ve herhangi bir din görevlisi olmayı hayal etse de buna izin verilmemiş. Bulvar gazeteler onu tüm ülkeye açık etme tehdidiyle Sarah’yı taciz etmekten geri kalmamışlar. O dönem her sabah kimse uyanmadan kiliseden çıkıp, en yakın gazete bayisine korkarak gittiğini anlatıyor Sarah. Bulvar gazetelerin onu açık edip etmediğini herkesten önce öğrenebilmek için. Bu gerginliğe ancak 6 ay dayanabilmiş. Ardından bağlı bulunduğu kilise Sarah’yı ve İngiliz Kilisesi’ni korumak için bir basın toplantısı düzenlemeye karar vermiş.
 
Piskopos Anthony Priddis basın toplantısında Sarah’ya destek vermiş. Piskopos günümüzde insanlığın “cinsiyet huzursuzluğunun” çok daha iyi anladığını belirtmiş. Cinsiyet değiştirme ameliyatının ise bu huzursuzluğa işaret ederek, “beden ile ruhun bütünleşmesini” sağladığını ve bu nedenle bu ameliyatları “güçlendirici ve iyileştirici” bulduğunu söylemiş. Asıl önemli olanın, Sarah’nın “Tanrı tarafından yaratılmış, O’nun tarafından sevilen ve O’nun verdiği meziyetler doğrultusunda din görevliliğine çağrılmış olması” olduğunu eklemiş. Piskopos, “cinsiyet huzursuzluğunun” Britanya Ulusal Sağlık Sistemi’nde ve hukukta tanındığına gönderme yapmış.
 
Sarah, basın toplantısının tamamlanmasının hemen ardından çok sayıda medya kuruluşunun temsilcisinin kendisine gelip “erkek” halinin fotograflarını istemelerini hatırlıyor. Kilise görevlilerinin ve kendisinin bu “kârlı” talebi ısrarla geri çevirmeleri, medya temsilcilerini durduramamış. “Buluruz!” demişler, “hem de en çarpıcısını!” “İlginçtir,” diyor Sarah Leeds’teki konuşmasında, “eninde sonunda en çok tehdidi savuran bulvar gazeteleri erkek görüntüsündeki resimlerimi bulamayınca açılmamı hiç haber yapmadılar.” Basın toplantısı Büyük Britanya’da BBC başta olmak üzere çok sayıda ulusal medya organında büyük puntolarla yer almış.
 
Tabii ki Sarah’nın din görevliliğine getirilmesi özellikle muhafazakar Hristiyan gruplar tarafından olumlu karşılanmamış. Sarah’nın “varlığına” karşı çıkanların başında yine Britanya merkezli olan Evanjelistler Birliği geliyor. Birlik adına Don Horrocks, İngiliz Kilisesi’nin Sarah’yı din görevlisi olarak kabul etmesinin hemen ardından karşı açıklama yapmış: “İncil çok açık bir biçimde belirtmiştir ki, Tanrı insanları erkek ve kadın olarak yaratmıştır.” Dolayısıyla kimsenin, “Adeta Tanrı’yı atlatıp, kaderini eline alıp, kendi cinsiyetini belirlemesinin Hristiyanlık’ta yeri yoktur.” Evanjelistler Birliği’nin halkla ilişkiler temsilcisi ekliyor: “Sadece bir kaç yıl önce ‘cinsel kimlik bozukluğu’ bilinen bir psikolojik vakaydı. Bugün insanlar buna [cinsiyet düzelttirme ameliyatını kastediyor] alelade bir estetik ameliyat gözüyle bakıyorlar.”
 
Biliyorsunuz, geçtiğimiz Pazar Lambdaistanbul’da güz sohbetleri din ve LGBTler temasıyla başladı. Sarah Jones’un hikayesi, gerçekten de din ve LGBT bireyler ilişkisinin ne denli çok boyutlu olduğunu bizlere yeniden hatırlatıyor. Sarah trans bir kadın olarak açılıp, inancı içerisinden kendi varlığını anlandırmış, hatta o inancın öğreticiliğine kabul edilmiş bir örnek olarak önemli bir istisna yaratmış durumda. Bu istisnanın nasıl mümkün olabildiğini düşündüğümde, Sarah’nın kişisel mücadelesi ile birlikte, kilisenin trans bir kadını din görevlisi olarak kabul ederken kendi meşruiyetini seküler tıp ve hukuktan almasını ilginç buluyorum.  Evanjelistler Birliği ise, doğrudan İncil’den ayetlerin bir tür yorumuna referans göstererek karşı duruyor Sarah’nın din görevlisi olarak kabulüne, hatta Sarah olarak var olmasına. Aynı Birlik, Papa’nın Britanya ziyaretinde ilan ettiği “din özgürlüğüne karşı uygulanan seküler sabotaj” ile mücadele hedefinde, Papa ile görüş birliğinde olduğunu bildirdi. Eğer Papa ve Evanjelistler Birliği’nin “din özgürlüğü” diye insan hakları söylemi içerisine sığdırmaya çalıştıkları, özünde dinî paradigmanın hakim kılınması hedefine ulaşılsaydı, acaba İngiliz Kilisesi Sarah’yı kabul edebilecek bir referans noktası bulabilecek miydi? Emin olamıyorum.
 
Sarah Leeds’teki konuşmasında, kendi hikayesinin bir İngiliz Kilisesi övgüsü olmasını kendi sözleriyle bozdu. Kilisenin trans olmasını ve cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmiş olmasını anlamlandırabildiğini söyledi. Fakat eşcinsel olmasına tahammülleri olmayacağını belirtti. Kilisenin kendi durumunu tıbbi bir mesele olarak kabul ettiğini, çözüme ulaştırılmış ve geride bırakılmış bir sağlık sorunu olarak gördüğünü söyledi. LGBlerin İngiliz Kilisesi’nde din görevlisi olarak kendinin kabul edildiği gibi edilmeyeceği bir yana, İngiliz Kilisesi’nde din görevlilerine uygulanan ilişki yasağı dolayısıyla Sarah yalnız bir kadın olarak yaşamak durumunda olmaktan yakındı. Hayatında birinin olmasını istediğini, fakat şimdilik bu konumun ona verdiği konuşabilme ve diğer trans bireylere güç verebilme özgürlüğüne bu isteğini feda ettiğini söyledi. Pazar günü Lambdaistanbul’da başlayan güz sohbetlerinin ilki olan din ve LGBT bireyler sohbetinde bulunamadım, Sarah Jones’un hikayesini kendi gözlüklerimden aktararak böylece küçük bir katkı yapmak istedim.
 
Kaynakça:
 
BBC, “Bishop defends transsexual curate,” 24 Eylül 2005. http://news.bbc.co.uk/1/hi/england/hereford/worcs/4277176.stm
 
Christian Today, “Evangelical Alliance Condemns Church's Ordination of Transsexual Priest,” 28 Eylül 2005. http://www.christiantoday.com/article/evangelical.alliance.condemns.church.ordination.of.transsexual.priest/4096.htm
Evangelical Alliance, “Evangelicals back Pope's bid to protect religious liberty from secular sabotage,” 13 Eylül 2010.
http://www.eauk.org/media/evangelicals-back-popes-bid.cfm
 
Sarah Jones’un 10 Ekim 2010 tarihinde Leeds All Hallows Kilisesi’nde yaptığı konuşma.

Etiketler: yaşam, din/inanç
nefret