31/10/2013 | Yazar: C

Anne olunca anlayacağın şeyler kadar (doğurmasan da) anne olmadığın için de anlayacağın şeyler var bu dünyada.

Bu sorunun tek bir doğru cevabı yok, olamaz. Bir kadın yalnızca annelikten ibaret değildir. Hormonlarımız konusunda çok emin olmasam da toplum her kadını ileride mutlaka anne olacak bir birey olarak kodlar. Tüm hayat akışı bir şekilde bebek olmadan önce bebek olduktan sonra olarak bölünür ve olaylar gelişir…
 
Günümüzde çok çeşitli ilişki biçimleri ve yaşantılar varken anne, baba ve çocuktan oluşan klasik bir aile yapısı finalinin neden herkese biçildiğini anlayamıyorum. Kadınların adet döngüleri de gösteriyor ki, biz kadınlar çocuk doğurmak üzere programlanmış vücut yapılarına sahibiz. Asıl adet görmemek bir kadın için sağlıksızlık habercisi olduğuna göre bebek sahibi olmak da bir o kadar olağan ve sağlıklılık olarak değerlendirilebilir.
 
Ancak günümüzde yine de çocuk sahip olmak aynı zamanda  kadın için hayatın durmasına, çoğu zaman yalnızlaşmaya, hayatın bazı olanaklarından geçici ya da ebedi bir şekilde yararlanamamasına, statü kaybı ya da statü kazanımı gibi algılara, kadınlığını unutmasına, aile-toplum içinde söz hakkının artmasına ya da azalmasına, mahrem olan memelerinin emzirdiği için bir anda kamusallaşmasına, kadın erkek ayrımına ya da ayrımın artmasına, kültürel geleneklerin devamına, farklı ahlak anlayışlarıyla daha fazla muhattabına, akraba ve  aile ilişkilerinin değişmesine, “kutsal” ya da “ayıplı” damgasına ve  “böyle bir dünyaya çocuk getirme” sorumluluğu/baskısına da neden olmayı beraberinde getirdiği için bu çocuk işinin çokça toplumsal, psikolojik ve hatta ideolojik bir resim çizdiğini görmezden gelemeyiz. Çocuk ne olursa olsun kadının toplumsal yerinden ayrı düşünülemez gibi geliyor bana.
 
Üniversiteden beri çocuk sahibi olup olmayacağımı düşündüğümde hep bana yabancı bir hissi düşünmeye çalışırken buluyordum kendimi. Anneme ise durumu söylediğimde zamanı geldiğinde düşünmeye bile gerek duymadan böyle bir motivasyona sahip olacağımı söylemişti. 34 yaşındayım, iki ay sonra 35 olacağım. Hekimler 35 yaştan sonra gebe kalmanın ve bebek sahibi olmanın daha erken yaşlara göre anne ve çocuk sağlığı açısından daha fazla risk barındırdığını söylüyor. İki ay içinde bir anda kafama bir saksı düşeceğini ve bebek ister bir kadın olacağımı öngörmüyorum. Peki ne olacak, yani bir şey olacak mı? Her kadın çocuk doğurmalı mı, çocuk sahibi olmak ya da anneliği tatmak ille de doğurmakla mı mümkün?
 
Evrimsel olarak çocuk doğurmak kadın için ona güvenle bakabileceği bir ortam ve partner garantisini içeriyor olabilir. Fakat biz kadın olarak hangi doğal güdülerimizle ve ne ölçüde bu yönelime uygun hareket ediyoruz? Ortam “hey selam fıstık, güçlüyüm, kaslarım ve iyi çalışan organlarım var. Cebir ve felsefeyi iyi bilirim. Çok kaliteli spermlerim var. Ne içki içerim ne de sigara… 24 saat sıcak su, temiz yuva, sen ve bebeğin iyi beslenmesi için yeterli vitamin, mineral ve proteinili besinler sağlamayı vaadediyorum. Sanat ve edebiyata yatkınım, marangozluğu ve tarımı iyi bilirim. Doğa ise benim meskenim, her türlü kötülükten seni ve bebeğimizi korurum. Genlerim şahane, büyükbabam 100 yaşına kadar yaşamış. Büyükannem ise 10 çocuk büyütüp 90 yaşında memeleri hâlâ dimdikken hayata gözlerini yummuş. Ne dersin, birlikte seks yapıp çoğalalım mı?” diye köşe başlarında kendini nesillerinin devamı için pazarlayan adamlarla dolu değil. Hem gündelik hayatımızla ne kadar sıklıkta neslimizin devamının hayalini kuruyoruz? Ya da anne baba olan insanlar bu hayali kurdukları için mi şimdi bir bebeğe sahipler?
 
Bir bebek dünyaya getirmek ortam güvenliği, hormonlar ya da duygusal nedenlerle nasıl doğal olarak açıklanıyorsa bu motivasyonlarla bunun tam tersi de mümkün ve bir o kadar doğal. Neslin devamımı istemek kadar istememek de mümkün. Anne olunca anlayacağın şeyler kadar (doğurmasan da) anne olmadığın için de anlayacağın şeyler var bu dünyada. Ve hiçbiri birinden üstün değil.
 
Ben çocuk doğurmak istemiyorum. İster miyim bilmiyorum, önemsemiyorum.  Ama tek başıma ya da sevgilimle, kedilerimle, arkadaşlarımla ve bu dünyayla anne olmak istersem olanaklar mevcut. Bazen anne baba çocuklar ve akrabalardan oluşan geleneksel olarak “sağlıklı” sayılabilecek klasik bir aile biçimi bir çocuk için daha travmatik olabilir.
 
Yazımın sonunda önümüzdeki günlerdeki iki güzel toplantıyı duyurmak istiyorum:

Etiketler: yaşam
İstihdam