12/07/2018 | Yazar: Damla Umut Uzun

“Yaş” temelli ayrımcılığı düşündüğümüzde çoğumuzun aklına ilk ve belki de tek gelenlerin çocuklar olması sizce de tuhaf değil mi?

Türkiye’de LGBTİ hareketi muazzam jeopolitik konumumuzun tüm engellemelerine rağmen tüm istikrarı ve gün-be-gün artan gücüyle dolu dizgin büyümeye devam ediyor. Yıl içinde düzenlenen seminerler, konferanslar, basılan yayınlar, yazılanlar çizilenler ve bunların arkasında yıllarca sosyal bilimler derslerinde öğretmenlerimizin övündüğü “genç ve dinamik” milyonlar… Peki ya yaşlılar, yaşlılarımız?

LGBTİ hareketi içinde akademik tartışmalar harici “LGBTİ ve yaşlılık” sözcükleri yan yana geldiğinde ilk duyulanlar gençlerin önünü kapayan ‘dinozorlar’ ve malum sebeplerden yüzü eskimiş ‘balamozlar’ oluyor. Sonrasında gullümler dışında kimse LGBTİ yaşlıların akıbetini, nerede yaşadıkları, nasıl geçindiklerini, (yaşamlarında) halen aktif olup olmadıklarını pek sorgulamıyor. Herkes akıl birliği etmiş gibi yaşı geçmiş bir lubunyanın buruşarak ortadan kaybolduğunu ya da gökkuşağının üstünde bir yerlerde mütevazı bir yaşlılık geçirdiğini düşünüyor sanırım. Ama LGBTİ yaşlıları ‘umursama’ konusunda Türkiye’de de dünyanın birçok yerinde de durum pek iç açıcı değil maalesef. Bizde de birçok Avrupa ülkesi gibi LGBTİ yaşlılara yönelik herhangi bir politika üretilmiyor, hizmet sağlayıcılar tarafından özel durumlara yönelik hizmetler verilmiyor ve sivil toplumda da yaşlıların sağlık/ barınma/ bakım hizmetlerine ulaşabilmesi için özel girişimlerde bulunulmuyor.

Durumun bundan çok farklı olduğu Kanada, Avustralya, Amerika ve İngiltere gibi muasır medeniyetler de mevcut. LGBTİ yaşlıların özel ihtiyaçlarını dikkate alan, kurumsal yapısını buna göre organize eden, temel ihtiyaçları karşılarken yaşlıları sosyal yönden bir kabuğa çekilme haliyle baş başa bırakmayan birçok bakımevi, sosyal hizmet merkezi ve bunun için sivil toplum tarafından oluşturulmuş girişimler ve programlar da azımsanmayacak sayıda. Bu yazıda yaşlı LGBTİ’lerin ortak ihtiyaçları ve bu ihtiyaçların nasıl karşılanabileceğine dair iyi örneklerden bir seçmece yer alıyor.

Yaşlı LGBTİ’leri Kapsayıcı Bir Hizmet Nasıl Olmalı?

LGBTİ’ler yaşlandıkça sağlık başta olmak üzere maddi ve manevi güvenlik gibi endişeler yaşarken bir de heteroseksist sistem içinde kurum ve kişiler tarafından ekstra bir ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kalıyorlar. Bundan dolayı tüm sağlık, barınma, ulaşım ve bakım hizmetleri gibi sosyal hizmet alanları LGBTİ yaşlıların herhangi bir ayrımcılığa uğramadan erişebileceği şekilde düzenlenmeli ve gerekirse onlara yönelik spesifik programlar başlatılmalı. Bunun için de ilk olarak bu hizmetleri sağlayan kurumsal yapıların heteroseksist yapısı dönüştürülerek LGBTİ kapsayıcı bir strateji benimsenmeli.

2005’ten bu yana Avustralya’da LGBTİ yaşlıların hayat kalitesini yükseltmek için araştırma, savunuculuk ve farkındalık çalışmaları yapan sivil toplum örgütü  GRAI’nin hazırladığı LGBTİ yaşlıları kapsayıcı barınma ve sağlık hizmetleri kılavuzuna göre, yaşlı bakımevleri, huzurevleri ve rehabilitasyon merkezlerinin kapsayıcı bir strateji için uygulayabileceği 5 ilke var:

1. Kapsayıcı ve güvenli bir ortam: LGBTİ kişilerin kendilerine hem fiziksel hem ruhsal anlamda güvenli hissedebilecekleri, çalışanlar ve diğer sakinler tarafından ayrımcı davranışlara maruz kalmayacakları ve kişisel hikayelerine saygı duyulan bir ortamın sağlanması gerekiyor. Örneğin; Avustralya’daki ideal bir bakımevinde LGBTİ yaşlıların kendilerini evlerinde hissetmeleri için ortak alanlarda gökkuşağı bayrakları, LGBTİ konularında dergiler kitaplar bulunduruluyor. Kurum çalışanları ve hatta diğer yaşlılara yönelik LGBTİ temel kavramlardan, geçiş süreci ve geç açılma durumlarına ve HIV+ farkındalığına kadar eğitici aktiviteler düzenleniyor. Hatta LGBTİ camiasının mühim günlerinden olan Onur Yürüyüşü zamanlarında da yaşlılar katılmak isterse onlara eşlik ediliyormuş.

2. Kapsayıcı iletişim: LGBTİ yaşlıların kendilerini konforlu ve güvenli hissedebilmelerinin bir diğer önemli yolu da bulundukları ortamda uygun bir kullanılmasıdır. Örneğin yine ideal Avustralya medeniyetinde; bakımevlerinde LGBTİ yaşlıların beyanına uygun hitap kullanılması, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği konularında mahremiyeti aşacak konuşmalar yapılmaması, alternatif aile şekillenmeleri ve partnerlik durumlarına dair kapsayıcı bir dil kullanılması ve rehabilitasyon/ psikolojik destek veren personelin gerektiği durumlarda bu konuda yetkin bilgi ve desteği verebilecek düzeyde olması bekleniyor.

3. LGBTİ duyarlı uygulamalar: Bu süreç LGBTİ yaşlıların geçmiş tecrübeleri, yaşam şekilleri, inanç ve beklentilerini anlamak ve ona göre düzenlemeler oluşturmayı içeriyor. Örneğin; yaşlılar kuruma başvurduklarında başvuru/ değerlendirme/ ihtiyaç formlarında kullanılacak kapsayıcı dil, kişinin seçilmiş ailesi veya partnerini de dahil edici seçenekler, bilgilerinin gizliliğine dair güvence verme bu pratiklerin ilk adımı. Daha sonra ise bu bilgi ve değerlendirmeler ışığında gerekli kuruluşlar ve LGBTİ örgütleriyle bağlantıya geçilip ortaklaşmalar kurulabiliyor ve kurum içinde de LGBTİ yaşlılar istekleri dahilinde birbiriyle tanıştırılarak bir akran desteği mekanizması da oluşturulabiliyor.

4. Personelin eğitimi: Kurumda yaşlıların bakımından sorumlu hemşireler, gerekli danışmanlıkları veren sosyal hizmet uzmanı, psikolog, sağlık görevlisi, ulaşım personeli ve yönetim kadroları da dahil tüm personelin LGBTİ kişilerle çalışma konusunda yeterli bilgi ve beceriye ulaşması da ilkelerimiz arasında. Daha önce de belirtildiği gibi uygun dil kullanımı, LGBTİ kültürü ve tarihi hakkında bilgilenmek, gerektiğinde bu bilgileri gizli tutabilmek, LGBTİ yaşlılar ve aileleri/ arkadaşlarıyla düzgün iletişim kurabilmek, intersex ve trans kişilerin özel sağlık durumlarıyla ilgili gerekli bilgiye sahip olmak ve hatta LGBTİ personel çalıştırmak bu şartın iyi örnekleri arasında yer alıyor.

5. LGBTİ kapsayıcı kurumsal politikalar ve prosedürler: LGBTİ yaşlıları kapsayıcı düzenleme ve uygulamaları kurum içinde politika ve strateji haline getirmektir. Örneğin; kurumun yönetim ve danışma kurullarına LGBTİ örgütlerinden uzmanlar dahil edilebilir; kurumdaki personel ve diğer sakinlere yönelik rehberler ve broşürler oluşturulup herkesin her daim ulaşması sağlanabilir; personelin değişmesi durumunda kapsayıcılık eğitimleri periyodik hale getirilebilir; çalışanlar için bu konuda gerekli prosedürler oluşturulabilir ve gerektiğinde başvurulacak şikayet mekanizmaları/ memnuniyet formları da kurum içinde bulundurulabilir.

Kanada’da York, McGill ve UQAM Üniversitelerinin LGBTİ yaşlıların uzun dönem bakım merkezlerindeki sorunlarını belirlemek ve bu sorunlara çözümler üretmek amacıyla 2012 yılında yaptığı bir araştırma raporunda yaşlı bakımevleri benzer kriterlerle değerlendirilmiş ve çalışmaya dahil edilen bakım evlerinin ne denli LGBTİ kapsayıcı olabildiği değerlendirilmiş. Her ne kadar muasır medeniyet de olsa araştırmaya katılan birçok bakımevi “Biz zaten herkese eşit davranıyoruz” stratejisiyle özel düzenlemeler ve kapsayıcı aktiviteler yapmazken öte yanda bu konuda oldukça aşmış kurumlara da yer veriliyor. Toronto ve Montreal’de hizmet veren birkaç bakımevi kurumsal tüm gerekleri yerine getirmesinden öte LGBTİ yaşlılar için özel sosyal etkinlikler de düzenliyormuş. Örneğin, düzenli aralıklarla LGBTİ temalı okuma ve film gösterimi seansları, LGBTİ camiadan misafir bir konuşmacı eşliğinde çay sohbetleri, LGBTİ konularında yuvarlak masa toplantıları ve tartışma seansları, Onur Yürüyüşü için pankart hazırlama ve barbekü partisi, huzurevi ahalisiyle birlikte Onur Yürüyüşü’ne katılma, bir Drag Queen sunuculuğuyla tombala partileri ve kabare şovları, vb.

Dünyada Yaşlı LGBTİ’lere Yönelik Özel Programlar ve Sivil Toplum Çalışmaları

SAGE (Yaşlı LGBTİ’ler için Savunuculuk ve Hizmetler)

SAGE, 1978 yılında kurulan ve ABD’nin yaşlı LGBTİ’ler üzerine uzmanlaşan en eski sivil toplum kuruluşu. LGBTİ yaşlıların hayat kalitelerini arttırmak için yaşlılara ve onlara bakım hizmeti sunan kişilere özellikle barınma ve sağlık ihtiyacının karşılanması konusunda destekleyici hizmetler sunuyor; bu konuda ülke çapında sosyal politikalar geliştirilmesi için savunuculuk faaliyetleri düzenliyor; LGBTİ yaşlanma üzerine sahip oldukları geniş literatür merkeziyle hizmet sağlayıcılara eğitim verip teknik destek sağlıyor; SAGECare merkezi sayesinde de kültürel yeterlilik eğitimleri veriyor ve bir çatı örgüt görevi görerek aynı alanda çalışan diğer örgütlere kapasite geliştirme eğitimleri düzenliyor. Bunların yanında SAGEStory programıyla LGBTİ yaşlıların sözlü tarih yetilerini geliştirerek onları sosyal yönden güldürürken bu deneyimleri paylaşarak toplumu da düşündürüyor. 

LGBT Health & Wellbeing

İsminden de anlaşılacağı gibi bu STK da LGBTİ yaşlıların sağlık ve hayata dair memnuniyetlerini iyileştirmek ve toplumsal izolasyon ve ayrımcılığı önlemek amacıyla 2003’te İskoçya’da kurulmuş. Yaşlıların ruh ve akıl sağlıklarını düzenlemek için uzmanlar eşliğinde psikolojik danışmanlık vermenin yanında LGBTİ yaşlı gruplarının sosyalleşecekleri birçok fiziksel etkinlik de düzenliyorlar: sanat atölyeleri, yoga dersleri, çay sohbetleri, engelli LGBTİ grubu buluşmaları, bahçe işleri, geç açılma toplantılar vb.

Alice’s Garage

Celebrate Ageing (Yaşlılığı Kutla), yaşlanmaya meydan okuma ve toplumda yaşlılara saygı oluşturmak için 2016’da Kanada’da başlatılmış bir program. Program kapsamında “yaşlılık ve aşk”, “yaşlılık ve cinsellik” gibi konulara yoğunlaşan projelerin yanı sıra LGBTİ yaşlılara yönelik spesifik bir proje de yer alıyor.

Alice’s Garage (Alice’in Garajı) isimli proje, ülke çapında LGBTİ yaşlıları güçlendirmek ve sağlıklı yaşlanmayı teşvik etmek amacını taşıyor. İsmini aldığı Alice Anderson, 1919 yılında tüm toplumsal yargılara rağmen arabalara olan ilgisi sebebiyle bir araba tamircisi açıyor. Sonrasında da okul çağındaki birçok genç kıza araba sürmek ve tamir etmek gibi eğitimler veriyor. Alice’in yaşadığı zor şartlara rağmen kadınları güçlendirmesi ve onların yeteneklerine saygı duyarak onlara fırsatlar yaratmasından ilham alan proje de LGBTİ yaşlılar için aynısını amaçlıyor.

Projede genel olarak toplumsal önyargılarını kırmak, gençlerle deneyim paylaşmak ve LGBTİ toplumu içinde de ‘yaşlı’ farkındalığı oluşturmak için LGBTİ yaşlıların hikayelerine kısa film, belgesel ve fotoğraf işlerinde yer veriliyor. Çalışmalarda lezbiyen aşk, geçmişten günümüze gey ve biseksüel erkekler, LGBTİ yaşlıların Onur Yürüyüşü hikayeleri, trans ve non-conforming yaşlılar, vb. birçok temaya yer veriliyor.

LOVE Project

Yaşlı LGBTİ’lerin topluma daha iyi entegre olmasını ve daha yaratıcı sosyalleşmesini amaçlayan LOVE Projesi Avustralya çapında birçok grubu bir araya getiriyor. Bunların yanında LGBTİ yaşlıları sağlık konusunda da destekleyerek akranlar arası deneyim paylaşımının önünü açan proje, kişileri hem sosyal yönden aktif tutmaya çalışırken hem de yaşlıların birbiri içinde topluluk oluşturmalarını sağlıyor. Katılımı teşvik ettiği sosyal gruplar; Sydney gey-lezbiyen korosu, eşcinsel dans toplulukları, önyargısız bowling kulübü, yürüyüş/ teniz/ yüzme takımları, gey ve lezbiyen savunma sporu grupları, gey babalar kulübü, lezbiyen anneler kulübü, 55+ translar kulübü, vb. 

The LGBT Aging Issues Network (LAIN)

1954’te yaşlıların hayat kalitesini arttırma amacıyla kurulan American Society on Aging (ASA)’in oluşturduğu The LGBTI Aging Issues Network (LGBTİ Yaşlılık Konuları Networkü) de bu alanda farkındalık yaratmayı amaçlayan bir ağ. LAIN temel olarak LGBTI yaşlıların barınma, sağlık, uzun dönem bakım ve diğer hizmetlere ulaşabilmesi için yayınlar, konferanslar ve araştırmalar yoluyla kurum ve kişiler arası profesyonel gelişime ve diyaloğa odaklanıyor.

LGBTİ yaşlılık üzerine sahip oldukları geniş kapsamlı literatür, huzurevleri ve devlet kurumları da dahil düzenledikleri seminerler, web seminerleri ve birçok başka eğitim faaliyetiyle LAIN de savunuculuk alanındaki en iyi örneklerden sayılabilir.

Age is Not a Condom (Yaş Bir Kondom Değildir)

Bu yaratıcı isimli girişim de HIV+ ve AIDS üzerine araştırmalar yapan ACRIA örgütünün 2014 yılında ABD’de başlattığı bir sosyal medya kampanyası ve beraberindeki etkinliklerden oluşuyor. Kampanya genel olarak toplumda yaşlıların aktif cinsel hayatı olmadığı konusundaki mitlere karşı seksin sağlıklı yaşlanmanın bir yolu olduğu konusunda toplumda bir algı oluşturmak ve cinsel yönelim cinsiyet kimliği ayrımı gözetmeden tüm yaşlıların cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı farkındalık geliştirmesini amaçlıyor. Kampanya çerçevesinde yer alan Ulusal HIV Testi Günü’nde herkes test olmaya teşvik ediliyor; 50’den Sonra Seksi Olmak ayağında da öğrenilmiş yaşlanma, toplum tarafından oluşturulmuş seksi algısı ve 50 yaştan sonra aktif cinsel yaşam tartışmaları ile sosyal medyada çeşitli posterlerle bu konulara dikkat çekilmeye çalışılıyor.

Tüm bu iyi örneklerden sonra “Türkiye, yaşlı LGBTİ, LGBTİ yaşlılık” gibi anahtar kelimelerle Türkiye’de yapılan çalışmalara göz atmak istedim. ‘LGBTİ’leri kapsayıcı sosyal hizmet’ üzerine yazılmış birkaç metinde ve ufak tefek birkaç web sitesi köşe yazısında bu konuya değinilmiş. Asıl söz etmek istediğim sonuç listesinin en başında KaosGL.org’ta 2014 yılında yazılmış bir yazı: Neo-liberal Politikalar LGBT Nüfusu Nasıl Yaşlandırır? Berkant Çağlar’ın imzasıyla yayınlanan bu yazıda şöyle deniliyor: "Türkiye’deki LGBT hareketinin dayandığı temellerin kendini kimlik politikaları üzerinden şekillendirmesi, çoklu ayrımcılık süreçlerinin göz ardı edildiğine işaret ediyor. Yapılması gereken, LGBT örgütlerinin yaşlanma süreci içinde sağlık hizmetlerine erişimde sayısız ayrımcılıkla karşılaşma potansiyeli taşıyan trans, lezbiyen, gey, biseksüel ve interseksüellerle yoldaşlık kültürü kurmaları için çalışmalarıdır. Bu örgütlenmelerin, sosyal politikalar ve sosyal hizmetler alanındaki çalışmalarını, neo-liberal söylemden sıyrılmış bir şekilde temellendirmeleri gerekmektedir."

Hepimiz insan hakları ve demokrasi kavramlarından bahsederken sıkça “dil, din, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve yaş temelli ayrımcılıklar” ile mücadele ettiğimizi söyleriz. Peki buradaki “yaş” temelli ayrımcılığı düşündüğümüzde çoğumuzun aklına ilk ve belki de tek gelenlerin çocuklar olması sizce de tuhaf değil mi? Peki kesişimsellik söylemlerinde en önde bayrak taşıyan bizler her yerde verdiğimiz ‘etnik kimlikli trans ve engelli bir kadının uğradığı çoklu ayrımcılık’ örneğini üzerine basa basa vurgularken bu kadının yaşlılığıyla ilgili spesifik sorunları ve kesişimsel ayrımcılıkları neden sorgulamıyoruz? Çünkü “Abla dur daha genciz tuzumuz kuru ayy!” diyoruz. Demeyelim. Bak elin sivil toplumu ne güzel girişimler yapmış. Ne literatürler üretmiş. Biz de elden ayaktan düşmeden kendi evimizin önünü süpürmesek mi, kendi yaşlılığımızın savunuculuğunu yapmasak mı, aşkım?

*Bu yazı Kaos GL Dergi’nin “Yaşlılık” dosya konulu 160. sayısında yayınlandı.

Kaos GL Dergi'yi online okuyabilirsiniz

Dergiye; online aboneler dergi websitesinden ulaşabilir. Basılı halini edinmek isteyenler ise kitapçılardan yeni sayıyı satın alabilirler. Dergiyi internetten satın almak için ise Notabene yayınları ile iletişime geçebilirsiniz. 


Etiketler: insan hakları, sosyal hizmet
İstihdam