08/02/2010 | Yazar: Kaos GL
Dünya tiyatro oyun yazarlığının en önemli isimlerinden birisi olan İngilizlerin duayen feminist yazarı Caryl Churchill’ in Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş adlı eseri, Tiyatro
Dünya tiyatro oyun yazarlığının en önemli isimlerinden birisi olan İngilizlerin duayen feminist yazarı Caryl Churchill’ in Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş adlı eseri, Tiyatro Boyalı Kuş’un farklı bir yorumuyla tiyatro severlerin beğenisine sunuluyor. Yazarın For A Way (Çok Uzak) adlı oyunu Türkiye’de daha önce Tiyatro Dot tarafından izleyenlere sunulmuştu ve çok büyük ses getirmişti.
Jale Karabekir’in mükemmel kurgusuyla tekrar Caryl Churchill oyunuyla tanışan tiyatro seyircisi, Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş’um diyen iki erkek simgesinden dünya siyasetine bambaşka şekilde bakıyorlar.
Tiyatro Boyalı Kuş, tiyatromuz için çok önemli bir grup. Feminist bir bakış açısıyla örgütlenerek sanat yapısını belirleyen topluluğun sergilediği eserler Türkiye’de hep bir ilke imza atmıştır. Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş adlı oyunda da bu cesaret doruk noktasına ulaşarak; tekniği ve üslubuyla izleyenleri şaşırtacak bir konsept yaratıyor. Amerika’yı temsil eden Sam ile İngiltere’yi temsil eden Jack arasındaki aşk ilişkisi üzerinden acımasız kapitalist paylaşımı anlatan Churchill, aşk, tutku ve şiddet eleştirisini görülmek istenmeyen gerçek dünya üzerinden seyirciye farklı bir dilde anlatıyor.
Caryl Churchill tarafından 2005 yılında yazılan oyun, ilk olarak 2006 yılında Londra’da Royal Court’ta sahnelendi. İngiliz seyircilerden büyük ilgi gören konu, 2007’de Berlin’de Schaubuhne, 2008’de New York’da Public Theater ve Washington DC’de Forum Theater tarafından sahneye taşındı. Kapitalizmin acımasız yüzünü gerçek olaylarla gören insanlar, yaşadıkları dünyada ne denli insan dışı kaoslar yarattıklarına tanıklık etmişlerdir. Bu oyun küreselleşmeyi savunan insanları bile çatışma içinde bırakmıştır.
Irak’ta yaşanılan savaşta bir türlü ortaya çıkmayan kimyasal silahlar; Afganistan’da Sovyetlere karşı eğitilen İslam-i örgütlerin acımasızca yok edilerek ülkenin işgal edilişi; Haiti’den alınan hammadde ile ülkeye çok pahalı yiyecek satışları; komünizm gelecek diye yürütülen kara propagandalar; Afrika halkının aç bırakılarak sömürünün devam ettirilişi; Darfur’da etnik katliam yaratılarak elde edilen maden yatakları; Lübnan’da bombalar patlatılarak oluşturulan kaos; İsrail’in Filistinlileri yok etmesine göz yumarak Ortadoğu’da tek merkezli yönetim oluşturmak; Irak’ta Saddam tarafından binlerce Kürdün ölümüne neden olan kimyasal silah kullanımına karışmamak; Dünya Ticaret Örgütü desteklenerek geri kalmış ülkelerin alım gücünü sıfırlamak; zenginlikleri paylaşmayarak milyarca insanı aç ölüme terk etmek; petrol rezervlerini elde etmek için yürütülen psikolojik ve askeri savaşlar oyunda acımasızca eleştiriliyor.
Oyunun İngiltere’de prömiyer yaparak önce Avrupa’ya sonra ABD’ye sıçraması ve insanların oyuna büyük rağbet göstermeleri büyük bir aydınlanmayı da beraberinde getirmiştir. Hükümetlerin yürüttüğü yanlış politikalar Amerika’da ve İngiltere’de partilerin, isimlerin devrilmesine neden olmuştur. Gerçek dünyanın cesur sunumu ile tanışan Türkiye’deki tiyatro severler sahnelerden yaşadığı sistemin eleştirisini yapmaya akıl karışıklı içinde devam etmektedirler.
Sam ile Jack arasında yaşanılan eşcinsel ilişki ve kavgalar ortak amaçları doğrultusunda dünyaya hakim olmak isteyen Abd ve İngiltere çekişmesinin önemli birer fotoğrafını oluşturuyor. Bu çatışmalar Fatih Gençkal ile Murat Mahmutyazıoğlu tarafından mükemmel bir performansla sahneye konuluyor. Cesurca sevişme sahnelerinin yer aldığı gösteride, iki oyuncu da temsil ettikleri ülkelerin dilini çok iyi çözmüşler. Dar sahnelerini, şok edici olayların ışığı altında olabildiğince geniş açılara doğru uzatıyorlar. Rollerini harika oyuyorlar. Jale Karabekir’in Churchill yorumu da olağanüstü düzeyde. Diyalogla geçen öyküye feminist kıstaslar yükleyen yönetmen, oyunun sert eleştiri anlayışını daha da sertleştirerek konuyu seyircilerin yüzüne yüzüne vuruyor. Murat Hasarı’nın şahane müzikleri de duygusal derinlikleri oluşturuyor.
İçinde yaşadığımız dünyanın sorunlarını bu kadar cesur biçimde anlatan Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş RengAhenk Sanat Evi’nde tiyatro severleri bekliyor. Boyalı Kuş’un cesaretini görmek; gerçek dünya olaylarına tanıklık etmek istiyorsanız bu oyuna muhakkak gidin.
Jale Karabekir’in mükemmel kurgusuyla tekrar Caryl Churchill oyunuyla tanışan tiyatro seyircisi, Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş’um diyen iki erkek simgesinden dünya siyasetine bambaşka şekilde bakıyorlar.
Tiyatro Boyalı Kuş, tiyatromuz için çok önemli bir grup. Feminist bir bakış açısıyla örgütlenerek sanat yapısını belirleyen topluluğun sergilediği eserler Türkiye’de hep bir ilke imza atmıştır. Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş adlı oyunda da bu cesaret doruk noktasına ulaşarak; tekniği ve üslubuyla izleyenleri şaşırtacak bir konsept yaratıyor. Amerika’yı temsil eden Sam ile İngiltere’yi temsil eden Jack arasındaki aşk ilişkisi üzerinden acımasız kapitalist paylaşımı anlatan Churchill, aşk, tutku ve şiddet eleştirisini görülmek istenmeyen gerçek dünya üzerinden seyirciye farklı bir dilde anlatıyor.
Caryl Churchill tarafından 2005 yılında yazılan oyun, ilk olarak 2006 yılında Londra’da Royal Court’ta sahnelendi. İngiliz seyircilerden büyük ilgi gören konu, 2007’de Berlin’de Schaubuhne, 2008’de New York’da Public Theater ve Washington DC’de Forum Theater tarafından sahneye taşındı. Kapitalizmin acımasız yüzünü gerçek olaylarla gören insanlar, yaşadıkları dünyada ne denli insan dışı kaoslar yarattıklarına tanıklık etmişlerdir. Bu oyun küreselleşmeyi savunan insanları bile çatışma içinde bırakmıştır.
Irak’ta yaşanılan savaşta bir türlü ortaya çıkmayan kimyasal silahlar; Afganistan’da Sovyetlere karşı eğitilen İslam-i örgütlerin acımasızca yok edilerek ülkenin işgal edilişi; Haiti’den alınan hammadde ile ülkeye çok pahalı yiyecek satışları; komünizm gelecek diye yürütülen kara propagandalar; Afrika halkının aç bırakılarak sömürünün devam ettirilişi; Darfur’da etnik katliam yaratılarak elde edilen maden yatakları; Lübnan’da bombalar patlatılarak oluşturulan kaos; İsrail’in Filistinlileri yok etmesine göz yumarak Ortadoğu’da tek merkezli yönetim oluşturmak; Irak’ta Saddam tarafından binlerce Kürdün ölümüne neden olan kimyasal silah kullanımına karışmamak; Dünya Ticaret Örgütü desteklenerek geri kalmış ülkelerin alım gücünü sıfırlamak; zenginlikleri paylaşmayarak milyarca insanı aç ölüme terk etmek; petrol rezervlerini elde etmek için yürütülen psikolojik ve askeri savaşlar oyunda acımasızca eleştiriliyor.
Oyunun İngiltere’de prömiyer yaparak önce Avrupa’ya sonra ABD’ye sıçraması ve insanların oyuna büyük rağbet göstermeleri büyük bir aydınlanmayı da beraberinde getirmiştir. Hükümetlerin yürüttüğü yanlış politikalar Amerika’da ve İngiltere’de partilerin, isimlerin devrilmesine neden olmuştur. Gerçek dünyanın cesur sunumu ile tanışan Türkiye’deki tiyatro severler sahnelerden yaşadığı sistemin eleştirisini yapmaya akıl karışıklı içinde devam etmektedirler.
Sam ile Jack arasında yaşanılan eşcinsel ilişki ve kavgalar ortak amaçları doğrultusunda dünyaya hakim olmak isteyen Abd ve İngiltere çekişmesinin önemli birer fotoğrafını oluşturuyor. Bu çatışmalar Fatih Gençkal ile Murat Mahmutyazıoğlu tarafından mükemmel bir performansla sahneye konuluyor. Cesurca sevişme sahnelerinin yer aldığı gösteride, iki oyuncu da temsil ettikleri ülkelerin dilini çok iyi çözmüşler. Dar sahnelerini, şok edici olayların ışığı altında olabildiğince geniş açılara doğru uzatıyorlar. Rollerini harika oyuyorlar. Jale Karabekir’in Churchill yorumu da olağanüstü düzeyde. Diyalogla geçen öyküye feminist kıstaslar yükleyen yönetmen, oyunun sert eleştiri anlayışını daha da sertleştirerek konuyu seyircilerin yüzüne yüzüne vuruyor. Murat Hasarı’nın şahane müzikleri de duygusal derinlikleri oluşturuyor.
İçinde yaşadığımız dünyanın sorunlarını bu kadar cesur biçimde anlatan Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş RengAhenk Sanat Evi’nde tiyatro severleri bekliyor. Boyalı Kuş’un cesaretini görmek; gerçek dünya olaylarına tanıklık etmek istiyorsanız bu oyuna muhakkak gidin.
Yaşam KAYA
Eğitimci, Tiyatro Eleştirmeni
Eğitimci, Tiyatro Eleştirmeni
Etiketler: kültür sanat