09/11/2008 | Yazar: KAOS GL

Bahtiyar Sertan - Adıyaman

Bahtiyar Sertan - Adıyaman

Ege gibi birçok arkadaşımız intihar veya cinayetle aramızdan sessizce ayrılıyor. Neden? Acısıyla bizi ağlatıyor, üstelik evli ve bir çocuk babası olduğu halde. İntihar etmiş olabilir mi, ettiyse bile intihara sürükleyen sebebi nedir? Tek sebebi Türkiye’de doğmak mı, daha da kötüsü Adıyaman gibi basık bir yerde, evli bir eşcinsel olmak mı yoksa insanlarımızın eşcinsellik hakkındaki cehaleti mi?

Bir Ali bir Ayşe bir Ahmet bir Fatma vardı. Hepsi de hepsi de hayatlarının baharındayken girdikleri bunalım sonucu mu yoksa zorla mı aramızdan ayrıldılar. Teker teker, hiç birimizin haberi olmadan. Oysaki bizim Aliler, Ahmetler, Ayşeler hayatı çığlık çığlığa, deli dolu yaşamayı seven kişilerdi ve sessizlikten nefret ederlerdi. Peki, neden sessizlikten nefret ettikleri halde sessizce aramızdan ayrılıyorlar?

Buna mecbur mu kalıyorlar yoksa nedir bunun sebebi? Eşcinsel olmak mı? Yoksa Türkiye’de doğmak mı?

Evet, maalesef haber alamadığınız arkadaşımız üzülerek söylüyorum 8 ay önce aramızdan ayrıldı. Ege’mizi kaybettik, sessizce sedasızca.

Dünyaya gelirken hiçbir suçu günahı yoktu, Adıyaman’da doğmuş, büyümüş ve orda hayat kurmuştu kendine. Hep bir tedirginliği vardı etrafındaki insanlara karşı, hep saklıyordu, korkuyordu en çok da ailesinin onu dışlamasından, arkadaşlarının sırt çevirmesinden korkuyordu, hayatı hep bir yanı eksik yaşıyordu, bir gün geldi belki canına tak dedi veya başka bir sebepten dolayı canına kıyıldı. Şimdi bunları yazıyorum çünkü Ege Tanyürek bir eşcinseldi ve belki de hayatına bunun için kıydı yaşayamadıkları için, mahalle baskısı, aile baskısı, ataerkil yaşamın verdiği ağırlıktı omuzlarına büyük baskı yapan, taşıyamadı da canına mı kıydı, yoksa O eşcinsel olduğu için canına mı kıyıldı, bunu bilmiyoruz.

Diyarbakır’dan Murat kardeşim aradı, bana sordu, ben de maalesef ilk acı haberi ona verdim. 8 ay önceki cenazeden gördüklerim ise ailesi feryat figan ediyordu, gencecik evlatlarını kaybetmişlerdi, akrabalarının yüzünde ise kimisinin gerçekten ciğerlerinin yandığı bir ifade vardı, kimisinin umursamazlığı, ha bir de olmaz olsun Doğunun kültürüdür soranlara ne diyeceğiz diye bir cevap söyleme çabası vardı.

Ege’nin birinci dereceden akrabasının anlattığına göre gece saat 2’de msn’de konuşuyormuş ve kendisini formaliteden evin tavanına asmış ve formalitenin dozunu aşırmış. Astıktan sonra çırpınmasının sesine kardeşi gelmiş ve hemen abisinin ayaklarından kaldırmış sonra yardım çağırmak için abisini bırakmış. Ege’ye yardıma koşan ailesi hemen hastaneye götürmüş, oradan Malatya’ya sevk etmişler ve polis ne oldu diye ifade almaya geldiğinde kendisini astığını söylüyorlar. Polis, kendini asıyorsa ya bu boynundaki iz ne diye sorduğunda aileden polise gelen cevap ise küçük kardeşi kurtarmak için ayaklarından tutmuş kaldırmış sonra geri bırakmış ve kendisi de çok çırpınmış ve bu çırpınmanın sonucu o yaranın olduğunu söylemişler. Ege Malatya’da yoğun bakımda kalmış, sonra da aramızdan ayrılmış.

Şimdi ben soruyorum evin tavanında ney vardı da ipi bağladı düz tavana? Oda da gecenin bir vakti hiç mi ses çıkmadı? Nasıl intihar etti? Eğer gerçekten böyleyse kiminle konuşuyordu, neden böyle bir şey yapmak istedi? Ege intihar etti mi? Yoksa intihar süsü verilmiş bir cinayetin kurbanı mı?

Ege’yle konuşan bir arkadaşım, eşcinsellerin haklarını savunmaya çalıştığını söylüyordu; hiçbir eşcinsel acı çekmesin diye Adıyaman’da toplanalım, biz de sesimizi duyuralım diye. Yani o da yaşamayı, gülmeyi güldürmeyi seviyordu. Yeter artık kimse ölmesin, kimse üzülmesin diyenlerdendi ve bugün nasıl oluyor da bunları söyleyen bir insan aramızdan ayrılıyor? Neden? Acısıyla bizi ağlatıyor, üstelik evli ve bir çocuk babası olduğu halde. Evet, sizlere bir daha soruyorum. Böyle bir insan neden intihar etsin? İntihar etmiş olabilir mi, ettiyse bile intihara sürükleyen sebebi nedir? Tek sebebi Türkiye’de doğmak mı, daha da kötüsü Adıyaman gibi basık bir yerde, evli bir eşcinsel olmak mı yoksa insanlarımızın eşcinsellik hakkındaki cehaleti mi?

Belki Ege, eşcinselleri Adıyaman’da toplayıp sesimizi duyuralım demeye çalıştığı için ölmüştü veya öldürülmüştü. Olay anlattığım gibi polis kayıtlarına geçti ama bizim bilmediğimiz çok soru var bu ölümde. Cinsel yönelimini söyleyememek ve yaşayamamak. Ege gibi birçok arkadaşımız intihar veya cinayetle aramızdan sessizce ayrılıyor. Ali’lerimiz Ayşe’lerimiz Ahmet’lerimiz Fatma’larımız ve birçoğumuz içimize sığdırdığımız taştığında, karşımızda mahalle baskısı gördüğümüzde içimize kapanıp ölümü seçenlerimizin hepsi sessizce aramızdan ayrıldı ve ayrılıyor.

Hepimizin başı sağ olsun!

Huzur içinde yat Ege. Gün gelecek gökkuşağı bayrağı Adıyaman’da da dalgalanacak.


Etiketler: insan hakları
nefret