13/07/2009 | Yazar: Seçin Tuncel

Helin öğretmenlik yapmaya devlet okullarında başlasa da şu an bir dershanede öğretmenlik yapmakta.

Helin öğretmenlik yapmaya devlet okullarında başlasa da şu an bir dershanede öğretmenlik yapmakta. Cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin görmezden gelindiği eğitim sistemini tam içinden biri olarak eleştiriyor.  Helin'le kaosgl.org muhabiri Seçin Varol görüştü.
 
Kendini ne zaman keşfettin?
Üniversiteye girdiğim seneyle birlikte eşcinsel kimliğimi de kabul ettim.
 
Gazi sorunlu bir okul, öğrencilik sürecinde kötü bir deneyim yaşadın mı?
Başarılı bir öğrenci olduğum için Gazi’de öyle bir problemim olmadı ama eşcinsel olduğumu algılayıp aşağılamaya çalışanlar tabi ki oldu.
Eğer ikinci öğretimde olsaydım daha farklı olurdu, ikinci öğretimde daha baskıcı bir tavır var.
 
Öğretmenlik yapmaya devam ediyor musun?
Öğretmenlik yapmaya devlet okullarında başladım, Konya’nın Yunak ilçesinde sözleşmeli olarak çalıştım, daha sonra devletten ayrıldım, şuan Ankara’da özel bir dershanede öğretmenlik yapmaya devam ediyorum.
 
Üniversitede LGBTT örgütlerle bağlantıya geçtin mi?
Evet. Zaten ilk bağlantıya geçtiğim dernek Kaos GL’ydi ve içeri girdiğimde üniversiteden bölüm arkadaşımla karşılaştım. Daha sonra sık sık uğramaya başladım. Daha sonra Pembe Hayat kuruldu. Pembe Hayatla irtibata geçmeye başlayınca bu sefer de trans kimliğimi keşfettim. Aslında bir kadın olmak istediğime karar vermeye başladım ve tabi uzun bir süreçti bu. Şimdi artık trans kimliğimle geziyorum. Aileme daha önce eşcinsel olduğumu kabullendirmiştim bu sefer trans kimliğimi kabullendirme süreci başladı benim için. Ailem eşcinsel kimliğimi daha önce nasıl kabul ettiyse, trans kimliğimi de aynı aşamalarla kabul etmeye başladı.
 
İş yaşamın trans kimliğini yaşamanı etkiliyor mu?
Etkilemez olur mu? Sabah saat 7,50 de gerçek kimliğinizi bırakıyorsunuz, akşam 6,20 de gerçek kimliğinize dönüyorsunuz, böyle bir yaşam. yani 12 saati sahte, 12 saati gerçek. 
 
Bir eğitimci olarak okul hayatında LGBTT birey olmandan kaynaklı bir problem yaşadın mı?
Evet yaşadım. Eşcinsel olduğumu fark eden bir öğretmen arkadaşım tarafından tehdit edildim. Ben de bu konuyu okul müdürüyle konuştum, açık açık eşcinsel olduğumu söyleyerek değil de, kibar yetiştirilme tarzımın o öğretmen tarafından yanlış algılanmış olabileceğinden ve beni sıkıştırdığından bahsettim. Tabi müdürümle bu konuşmayı yapabilmemde müdürümüzün sol siyasete yatkın bir adam olmasının etkisi büyüktü, müdür öğretmenler toplantısında öğretmenlerin birbirleriyle olan ilişkilerinden konuya girerek birazcık dokundurdu, ondan sonra kurtuldum onun dışında herhangi bir sorun yaşamadım.
 
Öğretmenlik hayatında LGBTT öğrencin oldu mu?
Bu sene böyle bir öğrencim vardı dershanede, diğer öğrencilerin tacizine uğruyordu. Kız, top diye dalga geçiyorlardı. Rehberlik bölümüne anlattım ama açıkçası Türkiye’de rehberlik hizmeti hiç yeterli değil, çok yardımcı olamıyorlar bu konuda. Bende bir kenara çektim ve kendi hayatımdan yola çıkarak çocukla konuşmaya çalıştım. Sene sonuna doğru kendini ifade etmeye başladı, kendine olan güveni arttı ama ailesi gördüğüm ve tanıdığım kadarıyla bu süreci kabullenecek bir aile değil. Oğulları mühendis olsun, evlensin öyle hayaller kuran bir aileye sahip, ilerde ne olur bilemiyorum.
 
Milli Eğitim sistemi, ders kitapları, müfredat hakkında genel düşüncelerini alabilir miyim?
Cinsel yönelimlerin, eşcinselliğin ve de trans kimliğin ders kitaplarında cinsel bozukluk olarak bile bahsedildiğini görmedim, hiç yokmuşuz gibi. Aldığımız formasyon da formasyon değil, mezun olan öğretmenlerden kaç tanesi çocukların dilinden anlıyor kaç tanesi öğretmen olmak istediği için öğretmen oluyor. Yani çocuk sevmeyen insanlar bu ülkede öğretmen oluyor, üniversite hayatında insan döven insan canı acıtmaya bayılan insanlar şimdi Rize’de orda burada öğretmenlik yapıyorlar. Bunlar benim sınıf arkadaşlarım, öğrenciye kendi eğitiminin yetmediği noktada dayağa başvuran insanlar. Türkiye’de ki Eğitim sisteminin baştan aşağıya değişime ihtiyacı var.

Etiketler: insan hakları, eğitim
2024