15/05/2024 | Yazar: Aslı Ceren Aslan

Gürcistan’daki Gürcü Rüyası Partisi ile AKP’nin söylemlerinin benzerliğini düşünecek olursak Türkiye’de “etki ajanlığı yasası” tasarısının LGBTİ+’lar ve mücadeleye karşı nasıl kullanılabileceğini tahmin etmek zor değil.

“Etki ajanlığı” yasa tasarısı LGBTİ+ mücadelesini hedefine alır mı? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

4 Mayıs’ta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından hazırlanan “Casusluk nedir?” başlıklı videonun ana akım medya tarafından yayımlanmasının hemen ardından 9. Yargı Paketi’nde konuyla ilgili yapılacak yeni bir ekleme gündeme geldi. TRT Haber’in “9. Yargı Paketi’nin detayları belli oldu” başlığıyla servis ettiği haberde, 9. Yargı Paketi’nde “yeni tip casusluk” tanımlamasının yasalara ekleneceği yer aldı.

11 Mayıs'ta ise ANKA Haber Ajansı tarafından yasa metninin taslağı yayımlandı. 9. Yargı Paketi kapsamında hazırlanan taslak metne göre “devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda” araştırma yapan veya yaptıranlar üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası alacak. Söz konusu maddenin “Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma” başlıklı 339. maddenin sonrasına konulması ve 339/A ismini alması planlanıyor.

Taslağın TBMM’nin tatile gireceği 1 Temmuz’dan önce mecliste gündeme getirilmesi bekleniyor.

Gürcistan’da “etki ajanlığı” yasası meclisten geçti

Halihazırda hak ve özgürlüklerin oldukça kısıtlı olduğu Türkiye’de “etki ajanlığı” olarak adlandırılan taslağın yasalaşmasının insan hakları, düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik yeni bir pranga olduğunu söylemek mümkün. Bu yasa tasarısı Türkiye’de yeni gündeme gelmesine karşın komşu ülke Gürcistan’da bir yılı aşkın süredir tartışılıyor. 2023 Mart ayında Gürcistan’da yapılan kitlesel protestoların ardından geri çekilen yasa tasarısı, 3 Nisan’da tekrar gündeme geldi. Yüzbinlerce insanın sokaklarda protesto ettiği, polis şiddeti ile yüzyüze kaldığı Gürcistan’da “etki ajanlığı” yasası, Rusya projesi olarak görülüyor.

Yasanın bu şekilde görülmesinin nedeni, Gürcistan hükümetinin Rusya’nın Ukrayna’ya karşı açtığı savaşın ardından Avrupa Birliği ile politik ilişkilerinden giderek uzaklaşarak Rusya’ya yakınlaşması olarak görülebilir. Rusya’da yıllardır giderek daha katı hale getirilerek uygulanan “ajanlık yasası”nın Gürcistan’da da gündeme gelmesi bu yakınlaşma ile doğrudan alakalı denilebilir.

Diğer yandan yüzbinlerce insanın yaptığı protestolara rağmen Gürcistan’da yasa 14 Mayıs 2024 tarihinde mecliste kabul edildi.

“Batı’nın oyunu” olarak görülen LGBTİ+’lar

Yasa hakkındaki söylemlerini en başından beri sıklıkla LGBTİ+ karşıtlığı üzerinden şekillendiren iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi ve Halkın Gücü Hareketi, Batı’nın “LGBTİ+ propagandası” ile ülkede “Gürcü ahlak ve aile yapısı”nı yok etmek istediğini, “ajanlık yasası”nın ise buna karşı bir önlem olduğu dile getirdi. Heteronormatif değerlerin oldukça güçlü olduğu Gürcistan’da, sağ popülist partilerin halkın desteğini almak için bu söylemlere sarılması sürpriz değil.

14 Mayıs’ta meclisten geçen yasanın LGBTİ+ hakları için mücadele yürüten organizasyonlarını doğrudan etkileyeceği açık. 2021 ve 2023 yıllarında Tiflis’te gerçekleştirilen Pride etkinliklerine yönelik saldırılar, bu yasa ile birlikte yasal bir zemin bulmuş olacak. Etkinlik veya yazılı-görsel yayınlar ajanlık yasası kapsamında değerlendirilecebilecek. LGBTİ+ organizasyonlarının AB ülkelerinden ödenek almasını da “etki ajanlığı” kapsamında değerlendiren yasa ile bu ödeneklerin alınması engelliyor.

Bütün bunlara ek olarak Gürcü Rüyası Partisi “etki ajan yasası” ile yetinmeyerek 25 Mart 2024’te LGBTİ+’ların herhangi bir etkinlik yapmasını ve cinsiyet geçişini yasaklayan anayasa değişikliği yapmayı planladıklarını duyurdu.

LGBTİ+ karşıtlığı her yerde

Gürcistan’daki Gürcü Rüyası Partisi ile AKP’nin söylemlerinin benzerliğini düşünecek olursak Türkiye’de “etki ajanlığı yasası” tasarısının LGBTİ+’lar ve mücadeleye karşı nasıl kullanılabileceğini tahmin etmek zor değil.

Nitekim tıpkı Gürcistan’da olduğu gibi Türkiye’de AKP tarafından yapılan pek çok açıklamada, LGBTİ+ olmanın Avrupa’nın “Türk aile ve ahlak yapısına” yönelik bir oyunu olduğu, LGBTİ+’ların Batı özentisi olduğu, LGBTİ+ mücadelesi yürütenlerin “Avrupa’nın oyunu”na dahil olduğu yönünde vurgular yer alıyor. 1 Temmuz 2024’e kadar meclise sunulması beklenen yasa tasarısının LGBTİ+ mücadelesini nasıl etkileyebileceğini bu bağlamda anlamak zor olmayacaktır.


Etiketler: insan hakları, siyaset
İstihdam